Silivri Lisesi eskiden ortaokul ve lise şeklinde iki bölümden oluşuyordu.

1986 yılında ben de orta üçüncü sınıf öğrencisiydim…

O yıllarda rahmetli babamdan günlük harçlık alırdım. Haftalık vermeye kalktığında hepsini bir günde harcadığım için babam da harçlığımı günlük olarak veriyordu.

14 yaşında bir erkek çocuğu olarak çıplak kadın fotoğrafları bulunan dergileri satın almaya ve arkadaşlarıma göstererek “bakın bende ne var” diye hava atmaya başlamıştım.

Üç günlük harçlığımı harcamadan biriktirirsem bir adet erkek dergisi alabiliyordum.

Yine bir gün öyle bir dergi aldım ve okula götürmeye karar verdim. Ders sırasında en arka sırada arkadaşlarımla birlikte dergiye bakacaktık.

Okul dışında baksak olmuyordu, teneffüste kimseye çaktırmadan baksak yine olmuyordu. İlle de öğretmen ders anlatırken derste bakacaktık.

Kısacası kaşınmıştık…

Sabahtan öğlene kadar liseler, öğleden sonra da ortaokul öğrencileri okul binasını kullandığı için ben de öğle saatlerinde malum dergiyi alarak okula gittim.

Okulun bahçesine girdim, tam binadan içeri girecektim ki müdür yardımcısı İbrahim Meriç kapıda beni bekliyordu.

Galiba okul idaresinin kendine özgü istihbarat mekanizması harekete geçmişti. Sadece şahsıma özel bir arama işlemine tabi tutuldum ve ceketimin iç cebindeki dergi okul idaresi tarafından ele geçirildi…

İbrahim Meriçbu ne ulan” falan diye biraz fırçaladıktan sonra beni sınıfıma gönderdi.

İlk teneffüste bahçeye çıktığım sırada uzaktan babamın okulun kapısından içeriye girdiğini gördüm.

İkinci teneffüste yine uzaktan babamı gördüm. Bu sefer de elinde bir gazete ile okuldan dışarıya çıkıyordu.

Görünen o ki; babamı okula çağırarak benim dergiyi kendisine teslim etmişler. O da çoluk çocuğun arasında elinde çıplak kadın dergisi ile yürümeye utandığı için bir gazete isteyerek dergiyi gazeteye sarmış…

Akşam eve gittiğimde beklediğim azarlanmayla karşılaşmadım…

Sadece ertesi gün okula giderken her zamanki gibi komedinin üzerine bırakılan günlük harçlığımın miktarında indirime gidilmişti.

Babama nedenini sorduğumda; “galiba sana verdimiz harçlık fazla geliyor ki başka yerlere harcıyorsun” demişti.

Halbuki harçlık fazla falan gelmiyordu. Sadece o dergiyi alabilmek için harcamalarımdan fedakarlık etmiştim.

Neyse ki birkaç günlük harçlık azaltma cezasından sonra yine her şey normale döndü…