Öğrenciye karşı şiddet uygulandığı zaman ister devlet okulu olsun ister özel okulu olsun bunun peşini asla bırakmam.

50 yaşındayım ve 33 yıldır gazetecilik yapıyorum. Ve bu yıl hayatımda ilk defa özel bir okulda öğrenciye şiddet şikâyetleri almaya başladım. 

Bu okulun adı Özel Silivri Mektebim İlkokulu

Özellikle ikinci dönemden itibaren öğrencilerin gözünün önünde adeta sinir krizi geçiren öğretmenin sandalyeyi havaya kaldırıp yere çarpması, yaşlı bir kadın öğretmen tarafından 8 yaşındaki kız öğrencinin kolunun sıkılarak morartılması ve son olarak da Silivri’de tanınan bir yerel siyasetçinin ilkokula giden oğlunun İngiliz uyruklu yabancı dil öğretmeni tarafından “go go” diye bağırılarak iteklenmek suretiyle arkadaşlarının önünde zorla sınıftan dışarıya çıkartılmak istenmesi…

Efendim işte öğrenci çok yaramazmış...

Efendim işte öğrenci laftan anlamıyormuş...

Öğrenci dediğiniz 7-8 yaşında küçücük çocuklar…

Hiç kimse küçük çocuklardan 50-60 yaşında olgun insan ağırbaşlılığı bekleyemez…

Hele ki bir eğitimci hiç bekleyemez…

Öğrenci okula niçin gider?

Eğitilmek için gider…

Dolayısıyla öğrenci elbette kusurlu olacak, hata yapacak, gerekirse bir kere, iki kere değil; yüz kere, iki yüz kere hata yapacak…

Çünkü o bir çocuk…

Okula da eğitilmek için geliyor…

Kusura bakmayın ama “hayvan mı terbiye ediyorsunuz" diye adama sorarlar…

Okullarda “pedagojik formasyon” denilen çocuk psikolojisi eğitimi almış kişilerin öğretmenlik yapması gerekiyor.

Buradan Mektebim yöneticilerine soruyorum; yoksa siz öğretmen yerine “at seyisi” falan mı çalıştırıyorsunuz?

Yapamazsınız…

Öğrencilere şiddet uygulayamazsınız…

Öğrenci velisini bir şekilde ikna ederek, iki tane müfettişi kafalayarak bu olayları da kapatamazsınız.

Silivri’de bir “yerel medya” gerçeği var…

Yazarız...

Susturamazsınız...

Çocuklara kötü davranamazsınız…