Evet kabul ediyorum; sağcılar arasında çok sayıda cahil, cühela ve geri kafalı bağnaz var.
Evet kabul ediyorum; dinciler arasında da çok sayıda obsesif vaka diye tabir edeceğimiz saplantılı ve dini istismar etmek isteyenler var.
Ancak solcular arasında da aklı hala 12 Eylül öncesinde kalmış; insanların inanışlarına tu kaka demeyi marifet zanneden, demokrasiyi ve insan haklarını kendilerinden ibaret sayan, “solcu” kisvesi altında düşünce faşisti var.
Silivri Belediyesi bu yıl çok sayıda Aile Plajını hizmete soktu. Bu plajlarda kadın, erkek, eşcinsel, her neyseniz bir arada güneşlenerek denize girebilirsiniz.
Ancak az da olsa utanan, sıkılan, inancından veya alışkanlıklarından dolayı erkeklerin arasında denize girmeye çekinen kadınlar da bulunuyor.
Volkan Yılmaz bu düşünceyle Selimpaşa’da sadece tek bir adet Kadınlar Plajı oluşturdu.
Ancak daha hala beyni 12 Eylül öncesinde kalmış olan bazı kafalar; MHP’li belediyeye saldırabilmek için “vay efendim Silivri’deki plajlar haremlik – selamlık oluyor” diye propaganda yapmaya başladı.
Hangi haremlik, hangi selamlık?
Haydi Kadınlar Plajı’na “harem” diyelim; peki “selamlık” (yani erkekler plajı) nerede?
O zaman geride kalan onlarca Aile Plajı hangi kapsama giriyor?
Şimdi bu sadece bir adet Kadınlar Plajı projesine yaygara koparan sol kafalara sesleniyorum;
Utanan, sıkılan, inancından dolayı erkeklerin yanında denize giremeyen ve bu nedenle yıllardan bu yana Silivri’de oturduğu halde denizden mahrum kalan kadınların “demokratik denize girebilme hakkı” nerede kaldı?
Solculuk demek, bu kadınlara “bizim gibi düşünmüyorlarsa denize de girmesinler, mahrum kalsınlar” demek midir?
Solculuk; inancı olan insanları ötekileştirmek, eziyet etmek, zulüm etmek midir?
Solculuk, bu insanlardan nefret etmek midir?
Solculuğunuz batsın…
Siz nasıl sosyal demokratsınız?
Nerede kaldı “önce insan” anlayışınız?