CHP Silivri İlçe Sekreteri İbrahim Kömür babacan bir adamdır… İyi insandır… Görevini yerine getirir, partisine faydalı olmaya çalışır… Ancak ben de gazeteci olarak kendisinin dün akşam saatlerinde yapmış olduğu bir sosyal medya paylaşımını analiz etmek istiyorum.

Silivri Belediyesi, adeta “felaket” diyebileceğimiz bir olayla karşılaştı…

Özcan Işıklar döneminde gerçekte arsa olmadıkları halde kâğıt üzerinden “arsa” süsü verilen bazı kamusal alanlar Silivri Belediyesi tarafından usulsüz olarak satıldı. Daha sonra bu satışlar sonucunda satın alanlara ait olan tapular mahkemeler tarafından iptal edildi. Böyle olunca sözde arsaları satın alan şahıslar Silivri Belediyesi aleyhinde tazminat davaları açarak kazanmaya başladı.

Silivri Belediyesi bu işlerin sonucunda 500 milyon TL civarında (eski para birimi ile 500 trilyon yani yarım katrilyon) borç yükü altına girdi.

Volkan Yılmaz da geçtiğimiz Pazartesi günü yapılan belediye meclis toplantısında bu durumu açıklayınca CHP Silivri İlçe Örgütü siyasi açıdan zor durumda kaldı…

Dahası; CHP’li belediye meclis üyeleri konuyu bildikleri için ağızlarını açarak hiçbir şey söyleyemedi. Meclis toplantısında suspus oldu. CHP’li ilçe yöneticileri ile meclis üyeleri arasında bu nedenle ciddi tartışmalar da yaşanmaya başlandı.

İlçe Başkanı Berker Esen bile konuyu bildiği için susmak zorunda kaldı. Esen’in yerine İlçe Sekreteri İbrahim Kömür; bir sosyal medya paylaşımı ile en azından vatandaşın kafasını karıştırarak dikkatleri Özcan Işıklar’ın bu çok büyük ayıbından uzaklaştırmaya çalıştı.

Bendeniz de naçizane 33 yıldır Silivri’de gazetecilik yapan bir kardeşiniz olarak konuyu çok iyi bildiğim için İbrahim Kömür’ün bu yazısının paragraf paragraf analizini yapmaya karar verdim.

Şimdi size bu yazıyı ve kendi analizimi sunuyorum:

İBRAHİM KÖMÜR’ÜN YAZDIKLARI: CHP Silivri ilçe başkanlığının, Silivri Belediye Başkanlığına sorduğu soruları meclis oturumunun sonuna planlı bırakıp konuşacak, yorum yapacak ve eleştirilere cevap verilmesine izin vermeden, oturumu kapatacak ve Chp İlçe Başkanına hodri meydan diyeceksiniz, öylemi.Teokratik rejimde CHP'de İlçe Baskanlığı yapmak için adamda maggal gibi yürek olmalı o yürekte bizim genc Başkanda var ,bilmeyen varsa bilsin. CHP 'nin İlçe Başkanları cesaretleriini Kuvva-i Milliyeden alırlar. O ruhu taşırlar, taşımayan CHP'de İlçe Başkanlığı yapamaz, yapanda boş laflara papuç bırakmaz.

CEM GÜNER’İN ANALİZİ: Tamam da CHP Silivri İlçe Başkanı Berker Esen bu konuda ağzını bile açmadı. Ne cevap verdi ne de yorum yaptı. Tabir-i câizse çıtını çıkartmadı. Şu anda analiz ettiğimiz cevap da ilçe Sekreteri İbrahim Kömür’den geldi. Hani nerede “maggal (!) yürekli, cesaretini Kuvvai Milliye’den alan" genç ilçe başkanı Berker Esen?

İBRAHİM KÖMÜR’ÜN YAZDIKLARI: Hodri meydan okuyanın Özel yaşantısı bizi ilgilendirmez,bizimde işimiz değil zaten. Ancak; siyasi birinin geçmişi, eleştirdiği 10 yıllık CHP Silivri Belediyesi dönemindeki geçmişi, Belediye ilişkileri ile iptal edilmiş sözleşmeleri ve ticari geçmişi, 3 yıllık Silivri Belediye Başkanlığı dönemi bizi ilgilendirir.

CEM GÜNER’İN ANALİZİ: Volkan Yılmaz, belediye başkanı seçilmeden önce kendi aile şirketlerinde çalışıyordu. Akaryakıt pazarlaması yapan bir aile şirketleri var. Yılmaz, 2019 öncesinde Silivri Belediyesi’nde de akaryakıt sattı. Ancak belediye başkanı seçilince yasa gereği aile şirketi de Silivri Belediyesi ile iş yapmayı bıraktı. Burada İbrahim Kömür’ün “belediye ilişkileri ile iptal edilmiş sözleşme” olarak tanımladığı mesele işte bu durumu tarif ediyor. Ancak inanlarda kafa karışıklığı yaratabilmek için yarım yazılarak okuyanlarda soru işareti oluşturulmaya çalışılmış.

İBRAHİM KÖMÜR’ÜN YAZDIKLARI:  Bunlara sonra bakacağız ama kürsüden bize verdiği komik Cevaba bakarmısınız;  Cimer'e şikayet dilekçesi veren şahıs, dilekçesini geri çekti, şimdi ne diyeceksiniz ey CHP diyor ve ekliyor, bu zat nedir,neyin nesidir, hırlımıdır, hırsızmıdır. Cimer'e şikayeti nasil ciddiye alıyorsunuz diye devam ediyor, basın masın vs. gibi laflar. Vallahi biz basınıda, Cumhurbaşkanlığı makamının her birim ve kurumunuda ciddiye alırız,.Almayan varsa, onlar düşünsün.

CEM GÜNER’İN ANALİZİ: Burada bahsedilen CİMER şikayeti; Oğuz Yılmaz adlı bir şahsın Silivri Belediyesi Tarımsal Hizmetler Müdürlüğü hakkında yaptığı şikayet. Ancak aynı şahıs daha sonra yeni bir dilekçe vererek “belediyede çalışan ve arasında problem bulunan bir şahsa kızdığı için gerçek dışı iddialarla bu şikayeti yaptığını” belirtti. Gelelim basını ciddiye alma meselesine… İbrahim Kömür burada bir kelime oyununa başvurmuş. Volkan Yılmaz, geçtiğimiz Pazartesi günkü belediye meclis toplantısında “basın, masın, ne basını” derken; bu iddaların herhangi bir basın-yayın organında yer almadığını, sadece PKK propagandası yapmasıyla tanınan bir şahsın kişisel facebook sayfasında yer alması dolayısıyla “basın, masın yazmadı ki basını nereden çıkartıyorsunuz” demek istedi. Çünkü ben de toplantıdaydım ve bu konuşmayı yaptığı sırada pür dikkat Yılmaz’ı dinliyordum. İbrahim Kömür ise, burada kelime oyununa başvurarak sanki bu iddialar basında yer almış ve Yılmaz da basını takmıyormuş gibi bir yanlış algı oluşturmaya çalışıyor…

İBRAHİM KÖMÜR’ÜN YAZDIKLARI: Hodri meydancı Başkan iyi bilsin ki, şahsın Cimer'den nasıl,ne şekilde imzasının çektirildiğini bizde, Silivri halkıda iyi bilir,tahmin de eder. Asıl önemli olan Cimer'e yapılan şikayet sonucu  sizin, gerekli işlemi yapıp yapmadığınızdır. Korumada bulunup bulunmadığınızdır. Cimer'den gelen yazının tarihi ile cevap verdiğinız tarih nedir onu açıklayın.

CEM GÜNER’İN ANALİZİ: İbrahim Kömür burada da kelime oyununa başvurmuş. Şöyleki; CİMER’den resmi kurumlar örneğin (Silivri Belediyesi) hakkında yapıla ihbar ve şikayetlerin işleme konulması “şikayete bağlı” değil. Yani bir kişi önce dilekçe verip sonra da geri çekemiyor. Şikayeti geri çekme sadece kişisel şikayetler için geçerli. Örneğin bu kişi, bir başka kişi hakkında kendisine “eşek” dediği için şikayetçi olsaydı bu şikayeti istediği zaman geri çekebilirdi. Ancak bir resmi kurum hakkında bir iddia ortaya atıyorsanız bu konudaki şikayet dilekçenizi geri çekemiyorsunuz. Oğuz Yılmaz adlı şahıs burada da şikayeti, imzasını falan geriye çekmedi. Çekemez de zaten… Sadece yeni bir dilekçe vererek daha önce yaptığı şikayetin “yalan olduğunu” itiraf etti..

İBRAHİM KÖMÜR’ÜN YAZDIKLARI: İkinci soru ise kaç ton Ay Çiçek yağı ürettiginizdir. Ürettiğiniz Ay Çiçek yağının ne kadarı Gıdabank aracılığı ile ihtiyaç sahiplerine dağıtıldı, envanterinizde ne kadar Ay Çiçek yağı mevcuttur. Meclis kürsüsünden, İlçe Başkanımızdan özür bekliyeceginize siz çıkın Silivri halkına,ektiginiz ürünlerin kantar fişleri, hasılat sonrası kantar fişleri ile ürettiğiniz Ay Çiçek yağı üretim ve  dağıtım fişlerini açıklayın.

CEM GÜNER’İN ANALİZİ: Bu bölümle ilgili bir analiz yapamıyorum. Mademki soruluyor Silivri Belediyesi yetkililerinin bu soruya cevap vermesi gerekir diye düşünüyorum.

İBRAHİM KÖMÜR’ÜN YAZDIKLARI: Kimin kimden özür diliyeceğine  Silivri Halkı çok iyi karar verir meraklanmayın. Konuşmanı, eleştirilerini yapıp, İlçe Başkanımızdan özür talebinde bulun, sonrada eleştirilere verilecek cevaplara izin vermeden meclis mikrafonunu ve meclisi kapatan zatmı bize hodri meydan diyecek,  biraz ar, birazda haya olsa iyi olur.

CEM GÜNER’İN ANALİZİ: İbrahim Kömür burada coşmuş olmalı ki "ar ve hayadan" bahsediyor. Ancak belediye meclisindeki diyalog, İbrahim Kömür’ün burada anlattığı gibi olmadı. Volkan Yılmaz, Özcan Işıklar dönemindeki yanlış işlemlerden kalan tazminatları ödeyebilmek için borçlanma yetkisi istediğinde, Silivri Belediye Meclisi CHP Grup Başkanvekili Bora Balcıoğlu, yüksek sesle “nedenini sormayacağız” dedi. Bu konuyu kurcalamak istemedi çünkü Özcan Işıklar döneminden kalan büyük bir usulsüzlük söz konusu. Işıklar’ın hatalarından dolayı CHP’li belediye meclis üyeleri utançtan adeta yerin dibine giriyor. İbrahim Kömür’ün yine kelime oyunu yaparak iddia ettiği gibi Volkan Yılmaz, CHP’lilere söz hakkı vermedi değil; CHP’li meclis üyeleri yüzde yüz haksız oldukları bu konuda utançtan ağızlarını açamadılar…

İBRAHİM KÖMÜR’ÜN YAZDIKLARI: Devletin devamlılığı esastır. 2009/2019 CHP döneminde yapılmış bir satış  usülsüzlüğü var ve yargıya intikal etmişse yargı kararına sonuna kadar saygılı oluruz. Bu satışlardan bahs ederken sanki araziler satılmış ve parası Belediye kasasina degilde şahıslara gitmiş gibi bir algı olusturulmaya çalışılıyor. Her ne ise, varsa bir usülsüzlük, adlıye ile aranız 50 m.Bu satış gelirleri ile köy meydanları, belde ve köy yatırımları ile düğün salonları, Fuaye salonları ile Şehir kent rantına harcanmıştır. Şu an övündüğunüz bütçe ve nakit parayla  bunları yapabilirmiydiniz.  Asıl  kamu zararı bu dönem oluşmuştür, bunlardan yalnız bir tanesini ifade edeceğim, çok var çunkü, zamanı geldikçe yazacağım. Belediyeler ticarethane, ticaret şirketleri değil,kamunun hizmet kurumlarıdır. Belediyelere  kum, çimento, bordur taşı ve demir her zaman gerekli. Sizinmiş gibi Bankada 100 milyon liram var dediğinizde demir 4.500/ 5000 tl. idi, Demir alsaydınız 20 ton demir alabiliyordunuz  şimdi o parayla 6.5 veya 7 ton demir alabilirsiniz. 13 ton demir kamu zararı oluşturdunuzun farkında bile degilsiniz,övünuyorsunuz param var diye. İkincisi, her defasında 230 milyon borçla devir aldım dediğiniz Belediyenin, 185 milyon tl. alacağından hiç bahs etmediniz ve bu alacaklardan 155 milyonunu tahsil ettiğinizden Silivri halkına bilgi vermediğiniz gibi iftira atıyorsunuz. Kimdir müfteri. 10 yıllık Chp döneminde satılan arazilerin toplamından fazla,  eski Maxi yaninda Belediyeye kazandırılan 55 dönüm arazinin yarısı etmez satılanlar. Şu an övundüğün bütçenden fazladır o 55 dönüm arazinin değeri.. Biz bazı şeyleri konuşmuyorsak, parsel bazında imar rantı gibi, tarım arazilerine villa ruhsatı verme çabası gibi, bir çok kirli ilişkiler ağı gibi, kendimize ve partimize olan saygımızdandır. CHP'ye  onun İlçe Baskanı ve temsilcilerine laf söylemek için adama kırk boğum lazim, lafını kırk boğumdan geçir ve ona göre  konuşmanı öneririm, aksi halde  altta kalırsın. Az'dan az, çoktan çok gider lafı, maksatını aşan ve acizlerin kullandığı bir laftır, suçluluk psikolojisidir. Suçlu ya camur atar bağırır yada uzlaşma zemini arar. Günü geldiğinde onlarıda yazarız. Anlayan anlamıştır.

CEM GÜNER’İN ANALİZİ: CHP Silivri İlçe Sekreteri İbrahim Kömür burada kelime oyununun tillahını yapmış… Konuyu alakasız yerlere getirip dolandırdıkça dolandırarak okuyanların kafasının iyice karışmasını sağlamaya çalışmış. Hani diyelim siz kahve içmekten bahsedersiniz ama karşınızdaki size kahveyi içeceğiniz bardağı üreten firmanın sahibinin kızının nasıl kaçırıldığını anlatarak kafanızı iyice karıştırır ya… İşte burada da aynen böyle olmuş.. İbrahim kömür, konuyu karıştırdıkça karıştırmış…