Bu sivil toplum örgütlenmesi meselesinin zaman zaman suyunu çıkartıyoruz...

Silivri Kadın Girişimciler Derneği ile ilgili olarak arada sırada yazılar yazıyorum. Daha sonra oturup düşünüyorum; acaba haksızlık mı ediyorum diye… Ama her seferinde “az bile yazmışım” cevabını veriyorum kendi kendime…

Hani artık günümüzde derneklere “sivil toplum kuruluşları” diyerek bir ağırlık atfediyoruz ya… İşte bazıları bu ağırlığa yakışmıyor…

Kısa adı KAGİD olan Silivri Kadın Girişimciler Derneği… İsme bakınca bir şey zannediyorsunuz ama içi bomboş. Arada sırada toplanıp Hacıvat’la Karagöz gibi kendi kendilerini alkışlayarak birbirlerine plaket veren 20 kişi…

Hani kırk yılda bir topluma faydalı iş yapsalar da başkaları onlara plaket verse anlayacağım…

Ay canım sıkıldı ne yapalım?

Hadi birbirimize plaket verelim…

Tıpkı gulu gulu dansı yapan Kızılderililer gibi birbirlerinin etrafında dönerek yine birbirlerine plaket veriyor, sonra da oturup kendi kendilerini alkışlıyor.

Hatta bazen bu evcilik oynama işini o kadar abartılıyorlar ki çevrelerindeki insanların incinmelerine sebep oluyor.

Şimdi size bir örnek veriyorum…

Mayıs ayı başında Engelliler Haftası dolayısıyla Silivri KAGİD ve özel bir engelli eğitim merkezi tarafından etkinlik düzenleniyor. Engelli ailelerinin de davet edildiği etkinlikte “protokol” adı altında engelli ailelerine sırtlarını dönerek oturan KAGİD mensupları daha sonra sahneye çıkarak yine birbirlerine plaket vermeye başlıyor.

Engelli vatandaşlara ve onların ailelerine gelince; ne yazık ki tamamı bu etkinlikte figüran yerine konuluyor…

Bir grup kadın sosyal statü ve suni bir saygınlık kazanabilmek için dernek kuruyor; ondan sonra “ay bize protokollerde yer açın, ay birbirimize plaket verelim” diye kendi kendilerine evcilik oynuyor.

Ne mutlu onlara…