CHP Silivri İlçe Başkanı Suna Göçengil’in gençliğindeki lakabı “Erkek Suna”ydı.

O zamanlar sözünün eriydi…

Harbiydi…

Davranışları biraz sert ve erkekvariydi…

Aslında sadece gençliğinde değil; ilçe başkanı olmadan önce de bu şekildeydi.

Erkek gibiydi…

Örneğin şakır şakır tespih çekerdi…

Ancak her ne olduysa ilçe başkanı olduktan sonra hokus pokus değişiverdi.

Özcan Işıklar’ın kuklası haline geliverdi.

Otur Suna…

Kalk Suna…

O kadar yani…
 

Sevgili Silivrililer,

CHP, Silivri’de çok ciddi derecede kan kaybediyor.

AK Parti, aradaki farkı kapatmak üzere…

Akl-ı selim CHP’liler kırmızı alarm verilmesi gerektiğini söylüyor.

İlçe Başkanı Suna Göçengil ise partililerine karşı siyasi riya içerisinde…
 

Sevgili Okuyucularım,

Bu satırları okurken doğal olarak bana soracaksınız; “Cem kardeşim ‘siyasi rica içerisinde’ derken neyi kastediyorsun? Rica etsek somut bir örnek verebilir misin” diye.

Evet, haklısınız…

Hemen somut bir örnek veriyorum.

Diyelim ki yıllardır CHP için koşturan bir partilisiniz.

Oy verdiniz, dahası her seçim omuz verdiniz; koştunuz, emek verdiniz, ter akıttınız..

Bir derdiniz var ve bunu partinizin ilçe başkanına anlatmak istiyorsunuz.

Bu durumda ilçe başkanının ne yapması lazım?

Sizin derdinizi dinlemesi lazım.

Elinden geliyorsa çözüm üretmesi lazım.

Siyasetin temel taşlarından birisi dert anlatmak ve dert dinlemektir.

Daha da önemlisi çözüm üretmektir…

Hele ki elde bulunan siyasi imkanlarla çözülebilecek bir sorunsa…

Peki CHP Silivri İlçe Başkanı böyle durumlarda ne yapıyor hadi gözden geçirelim.

Derdi olan partili, parti binasına gidiyor ve ilçe başkanı ile görüşmek istediğini söylüyor.

Müsaitse hemen, müsait değilse bir süre sonra partiliyi “makam odasına” alıyorlar.

Partili affedersiniz poposunu misafir koltuğuna koyar koymaz içeriye hemen birileri giriyor.

O içeri girenler de yabancı değil aslında.

Her gün mesai saatleri içerisinde partide oturan ve bu konularda tembihli olan parti yöneticileri…

Özellikle içeriye giriyorlar ki; partili utanarak derdini veya isteğini anlatmaktan çekinsin ve ilçe başkanı da “angarya” olarak gördüğü dert takibi ile uğraşmasın…

Partili içeri girerken “ilçe başkanı ile özel görüşme” talep etse bile uygulama değişmiyor. Çünkü kendisine içeriye girenlerin “yabancı olmadığı” söyleniyor ve aynı taktik uygulanıyor.

Peki bundaki amaç ne?

Amaç şu…

Partili utansın, çekinsin ve derdini anlatamasın.

Çayını içip gitsin…
 

İşte Sevgili Silivrililer,

CHP İlçe Başkanı Suna Göçengil bu kadar kurnaz ve bu kadar içten pazarlıklı.

Belki bu yazımdan sonra numaraları “deşifre olduğu” için yapmaktan vazgeçeceklerdir.

Eğer ki bu çirkin uygulamanın ortadan kaldırılması için bu yazıyla bir nebze de olsa katkım olduysa ne mutlu bana…

Parti küçük olsun bizim olsun.

Belediye küçük olsun bizim olsun.

Bizim Silivri’de kemik oyumuz var.

Vatandaş nasıl olsa AKP korkusundan bize oy verecek diye düşündüklerinden dolayı, kendi küçük grupları hariç CHP’ye emek veren herkesi dışlıyorlar.

Dışladıkları için de giderek küçülüyor ve yok olmaya doğru yelken açıyorlar.

Riya içindeler…

İşte böyle önceden planlanan numaralar ve oyunlar içindeler…

CHP, Silivri’de kırmızı alarm veriyor.

Eğer ki  2019’da Silivri Belediyesi, AK Parti’nin eline geçerse; bu sonucun alınmasında Suna Göçengil’in günahı çok büyük olacaktır.

Benden söylemesi…