Sevgili okuyucularım, 2015 hepimize başta sağlık olmak üzere, huzur, mutluluk, güzellikler ve başarı getirsin. Yeni yıl demek biraz da yenilenmek demek aslında. Ve biz gazetecilerin de yeni yılda kendimizi geliştirerek yenilememiz; daha fazla kit

 

 

Sevgili okuyucularım,

2015 hepimize başta sağlık olmak üzere, huzur, mutluluk, güzellikler ve başarı getirsin.

Yeni yıl demek biraz da yenilenmek demek aslında.

Ve biz gazetecilerin de yeni yılda kendimizi geliştirerek yenilememiz; daha fazla kitap okumamız, daha fazla araştırmacı olmamız, olaylara daha detaycı ve daha eleştirel gözle bakmamız, daha fazla analiz yapmamız gerekiyor.

Sizlere karşı sorumluluklarımız var.

Bu sorumluluklarımızın bilincinde olarak; görevimizi daha fazla hassasiyetle yerine getirmemiz gerektiğini düşünüyorum.

O zaman yılın ilk yazısında hemen şu soruyu kendi kendime sormak istiyorum.

Biz kimiz ve elimizdeki imkanlar nelerdir?

 

Sevgili Silivrililer,

Artık dünyada iki çeşit medya var.

Klasik medya ve sosyal medya…

Klasik medya deyince; gazeteler, internet haber siteleri, radyolar ve televizyonlar akla geliyor.

Sosyal Medya deyince de; facebook ve Twitter vb sosyal iletişim platformları dikkat çekiyor.

Klasik medya; hitap ettiği okuyucu kitlesi açısından da; ulusal medya ve yerel medya olmak üzere kendi arasında ikiye ayrılıyor.

Peki biz kimiz?

Biz yerel medyayız…

Sadece Silivri’yi ve Silivrililer’i ilgilendiren haberler yayımlıyoruz.

Ancak, bu yayın politikamıza rağmen, bizi sadece Silivri’de yaşayanlar takip etmiyor.

İsterseniz okuyucu kitlemizi gözden geçirelim.

Bir; Silivri’de yaşayanlar…

İki; Silivrili olup, işleri sebebiyle Türkiye’nin başka illerinde yaşayanlar.

Üç; Silivrili olup, işleri sebebiyle dünyanın başka bölgelerinde, başka ülkelerde yaşayanlar.

Yani gurbetçiler…

Peki bu kadar mı?..

Hayır…

Bu kadar değil…

Dört; Mesleği profesyonel gazetecilik ve habercilik olan insanlar. Örneğin Hürriyet, Milliyet gibi gazetelerin istihbarat servisleri, işleri Türkiye’nin her yerinden haber toplamak olan büyük haber ajansları ve ulusal televizyon kanallarının haber merkezileri de bizi takip ediyor.

Beş; Bir şekilde Silivri ile bağlantısı olan; Ahmet Hakan Coşkun, Uğur Dündar, Yalçın Bayer gibi tanınmış haberciler ve köşe yazarları bizi takip ediyor…

Altı; Bölge milletvekillerimiz bizi takip ediyor…

Yedi; Siyasi partilerin genel merkezleri ve il başkanlıkları bizi takip ediyor.

Sekiz; Silivri’de yatırım yapan büyük şirketler bizi takip ediyor.

Dokuz; Herhangi bir amaç doğrultusunda Silivri hakkında bilgi almak isteyen herkes bizi takip ediyor.

 

İnternet çok farklı bir mecra…

Burada, Silivri’deki ofisimizde girmiş olduğumuz bir haber, bir fotoğraf veya bir analiz yazısı çok değil birkaç saniye sonra gerek Türkiye’nin, gerekse dünyanın dört bir tarafından görülebiliyor.

Evet, binbir emekle hazırlanan yerel gazetelerimiz var.

Ancak gazetelerimiz, sadece resmi dairelere ve siyasete meraklı esnafa dağıtılıyor.

Evlere girmiyor…

Şehir dışına gitmiyor…

Yurtdışına gitmiyor…

Yerel gazeteler artık birer nostaljik sembol haline geldi.

Oysaki internet haber siteleri, yukarıda saydığım kesimlerin haricinde evlerden de takip ediliyor.

Gazeteler, bir gün önceki haberi siz okuyucularına ulaştırabilirken; biz internet siteleri anlık olarak Silivri’de yaşanan olayları ve gelişmeleri sizlere ulaştırabiliyoruz.

Dahası, gazeteler sadece fotoğraf yayımlayabilirken; biz internet siteleri aynı televizyon gibi Silivri’de yaşanan olayları sesli ve görüntülü olarak da evlerinizin ve işyerlerinizin içerisinde sokabiliyoruz.

Kısacası, sizlere haber ulaştırabilmek için en ileri teknolojiyi kullanıyoruz.

Kısmet olursa yeni yılda da Silivri’de olan olayları ve gelişmeleri sizlerin ayağına getirmeye devam edeceğiz.

 

Bütün bu imkanlar dahilinde siz okuyucularımıza karşı sorumluluklarımızı daha iyi bir şekilde yerine getirebilmek için 2015 yılında kendimizi geliştirerek yenilememiz; daha fazla kitap okumamız, daha fazla araştırmacı olmamız, olaylara daha detaycı ve daha eleştirel gözle bakmamız, daha fazla analiz yapmamız gerekiyor.

Unumuz var, yağımız var, şekerimiz var...

Tecrübemiz de var...

Geriye sadece helvayı daha iyi pişirmek kalıyor...

Gözünüz ve kulağınız bizde olsun