Yıllar her şeyi değiştiriyor.

Eğitim anlayışıyla birlikte öğretmenler de değişiyor.

Şimdi size bu güzel tatil gününde Silivri’de yaşanan hoş bir olayı anlatmak istiyorum.

İlçe Milli Eğitim Şube Müdürü Alpay Yavuz ile geçtiğimiz günlerde odasında sohbet ediyoruz. Alpay Hoca, “eğitim yönetimi” konusunda yüksek lisans yapmış bir eğitimci.

Sohbet konusu yaramaz çocuklar. Alpay Hoca, Silivri’de Kavaklı İlkokulu Müdürlüğü yaptığı dönemde yaşadığı bir olayı anlatıyor.

Sohbeti Alpay Hoca’nın ağzından aynen aktarıyorum:

Bir gün okuldayız, aniden sular kesildi. Normalde önceden uyarı yapılır ve haber verilir. Bu sefer haber verilmemişti. Öğle arasında okulun karşısındaki lokantaya gittim. Orada kesinti yoktu. Okulun vanalarını kontrol ettik; her şey normaldi. Arka bahçenin köşesinde duvar dibinde ayrı bir vana vardı. O aklıma geldi ve gidip kontrol etmek istedim. Bir baktım ki vana çevrilerek kapanmıştı. Açtım ve sular tekrar geldi. Aklıma takıldığı için güvenlik kamerasından kontrol ettim. Okula yeni başlayan 5 yaş grubundaki çocuklardan birisi, teneffüste gayet sakin bir şekilde yürüyerek arka bahçeye gitmiş ve vanayı kapattıktan sonra yine oldukça sakin bir şekilde sınıfına geri dönmüştü. Hiç sesimizi çıkartmadık. Ertesi gün çaktırmadan güvenlik kamerasından bölgeyi takip ettim. Yine aynı çocuk teneffüse çıkar çıkmaz, hiç dikkat çekmeden ve oldukça sakin bir şekilde arka bahçeye giderek yine vanayı kapattı. Ben de çocuklar derse gittikten sonra gidip vanayı açtım. Çocuğa hiç müdahale etmedik. O heyecanı yaşaması için yaptığı yaramazlığı fark etmemiş gibi görünerek birkaç gün üst üste vanayı kapatmasına müsaade ettik. O kapatıyor, biz de çocuk derse girdikten sonra gidip açıyorduk. Birkaç gün sonra heyecanı kayboldu ve vanayı kapatmaktan vazgeçti. Rehberlik öğretmenimizle birlikte bu konuyu hiç açmadan çocukla sohbet ettik. Çok zeki bir öğrenciydi. O günden sonra ona görevler ve sorumluluklar verdik. Zekâsını değerlendirmeye çalıştık. Şu anda ilkokul üçüncü sınıfa gidiyor ve derslerinde son derece başarılı…

Ben de çocukluğumda çok yaramazlık yapardım. Ama yakalandığım zaman azar işitirdim. Annemi babamı okula çağırıp şikâyet ederlerdi.

Demek ki yıllarla birlikte eğitim anlayışı ve eğitimciler de değişiyor…

Ne mutlu ki artık Alpay Yavuz gibi eğitimcilerimiz var…