Gazetecinin görevi “gördüğünü” yazmaktır… Gazeteci, duyduğunu da yazar. Ancak, duyduğu bir şeyi görmediği halde “gördüm” diye yazmaz. Gördüğünü “gördüm" diye yazar, duyduğunu ise “duydum” diye yazar. Kısacası gazetecinin görevi” doğruyu” yazmaktır…

 

Gazetecinin görevi “gördüğünü” yazmaktır…

Gazeteci, duyduğunu da yazar.

Ancak, duyduğu bir şeyi görmediği halde “gördüm” diye yazmaz.

Gördüğünü “gördüm" diye yazar, duyduğunu ise “duydum” diye yazar.

Kısacası gazetecinin görevi” doğruyu” yazmaktır…

 

Siyasi hayatımızda gazetecileri kullanarak toplumu kandırmak isteyen bazı sözüm ona “kurnazlar” vardır.

Şimdi size bu kurnazlarla ilgili somut bir örnek vermek istiyorum.

 

Günümüz konjonktüründe Silivri siyasetinin önde gelen iki partisi var.

Bunlardan biri CHP, diğeri de AK Parti…

Birisi yerel iktidarın partisi, diğeri de genel iktidarın partisi..

 

Her iki parti de Silivri’deki üyelerinin katılımıyla geniş kapsamlı toplantılar düzenliyor.

CHP bu toplantılara “Örgüt Toplantısı” adını veriyor.

AK Parti de “Danışma Meclisi” adını veriyor.

 

Buraya kadar tamam…

Peki bakın bundan sonra neler oluyor…

 

CHP, örgüt toplantılarını basına açık yapıyor.

Gazeteciler toplantıya gelerek başından sonuna kadar özgürce takip edebiliyor.

Ertesi gün de ne görüyorlarsa ve neye tanık oluyorlarsa istedikleri gibi yazabiliyor.

 

AK Parti’nin danışma meclisi toplantıları ise basına kapalı olarak yapılıyor.

Gazetecilerin toplantıyı ve içeride konuşulanları takip etmelerine; içeride yaşananları görmelerine ve konuşulanları işitmelerine  izin verilmiyor.

Ancak iki gün sonra “basın bülteni” adı altında toplantının haberi yazılarak gazetecilere servis ediliyor ve bu haberi yayımlamaları isteniyor.

Gazeteci arkadaşlar da, sanki toplantıyı izlemişler gibi haberini yayımlıyor.

Toplantı sırasında bir tartışma, bir eleştiri veya farklı bir olay cereyan etmişse, kamuoyu bundan haberdar olmuyor.

Parti yetkilileri tarafından hazırlanan haber; sanki “gazeteciler tarafsız bir gözle izlemiş ve yazmış gibi” kamuoyuna sunuluyor.

Söz konusu haberde;  o toplantının “kusursuz” geçtiği belirtiliyor.

Tülay Kaynarca'nın ilçe başkanlığı döneminde başlatılan bu uygulama yıllardan bu yana aynı şekilde devam ediyor.

 

Yani…

Yani Silivri halkı yanıltılıyor…

 

Sevgili okuyucularım,

CHP Silivri İlçe Başkanlığı böyle hileye tenezzül etmiyor…

Ancak AK Parti Silivri İlçe Başkanlığı böyle bir hileye tenezzül ediyor…

Ve ne yazık ki bazı gazeteci meslektaşlarımız da bu hileye alet oluyor