Bazen hayatınızda olumsuz giden şeyler olur. Ve bu olumsuzlukları, bazı rakiplerinizin bizzat müdahale ederek oluşturduklarını görürsünüz. Olayın içerisinde yer alan kişiler size kapalı kapılar arkasında kimin nasıl müdahale ettiğini en ufak detayına ka

Bazen hayatınızda olumsuz giden şeyler olur.

Ve bu olumsuzlukları, bazı rakiplerinizin bizzat müdahale ederek oluşturduklarını görürsünüz.

Olayın içerisinde yer alan kişiler size kapalı kapılar arkasında kimin nasıl müdahale ettiğini en ufak detayına kadar anlatır. Ancak siz bu konuyu dışarıda gündeme getirirseniz inkar edeceklerini belirtirler.

Ve öyle de yaparlar…

Doğrusunu bildiğiniz bazı olaylar kamuoyuna çok farklı bir şekilde yansıtılır…

Kapalı kapılar arkasından müdahale ederek işi bozan kişilerin tereyağından kıl çeker gibi olayın içerisinde sıyrılmaları ve hatta onların bu çirkin oyunu yüzünden sizin sanki hatalıymış gibi yansıtılmanız canınızı acıtır.

Bağırarak, haykırarak insanlara işin doğrusunu açıklamak istersiniz.

 

Evet…

Şimdi yukarıdaki konuya somut örnekler verelim isterseniz…

Özcan Işıklar, 6 yıldan bu yana çeşitli üniversitelerin Silivri’de kampüs açması için uğraş veriyor.

İstanbul Üniversitesi, Marmara Üniversitesi, Aydın Üniversitesi, TAVAK Üniversitesi, Arıkanlı Üniversitesi ve Türk Hava Kurumu Üniversitesi…

Aslında bir de inşaatı süren Balcı Üniversitesi var.

Ancak ben Balcı’yı ciddiye almıyorum.

Verdiği sözleri tutmamasıyla, vaatlerini yerine getirmemesiyle meşhur olan işadamı Mehmet Balcı’nın “üniversite yapacağım” diyerek  bazı imar avantajları aldığını, ancak son anda cayarak o binayı farklı amaçlarla kullanacağını düşünüyorum.

Mehmet Balcı’ya güvenmiyorum…

 

Gelelim konumuza…

Yani anlaşma yapılan ve daha sonra Silivri’de faaliyet göstermeleri “gizli bir el” tarafından engellenen üniversitelere…

2010 yılında İstanbul Üniversitesi ile görüşüldü. Üniversite rektörü Prof. Dr. Yunus Söylet, yapılan değerlendirmeler sonucunda Selimpaşa’da, Silivri Belediyesi tarafından kendilerine tahsis edilen binalarda eğitime başlayacaklarını söyledi.

Ancak "gizli bir el" devreye girdi ve İstanbul Üniversitesi’nin Silivri’de yerleşke açma projesi iptal edildi.

Kapalı kapılar arkasında ortaya atılan iddia; buradaki gizli elin “AK Parti İstanbul İl Başkanı Aziz Babuşçu olduğu” şeklindeydi.

İddiaya göre; Babuşçu, Prof. Dr. Söylet’i aramış ve “niçin Silivri” diye sormuştu…

Tabi ki Babuşçu bunu sonradan inkar etti.

Söylet ise yuvarlak cümleler kullanarak konuyu geçiştirmekle yetindi.

 

Yine 2010 yılında Marmara Üniversitesi’nde dönemin rektörü Prof. Dr. Necla Pur, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Münir Şakrak,  Genel Sekreter Prof. Dr. Levent Çinko, Marmara Üniversitesi Bankacılık ve Sigortacılık Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Cemal İbiş ve Marmara Üniversitesi Yabancı Diller Yüksek Okulu Müdürü Prof. Dr. Selahattin Güriş, heyet halinde Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar’ı makamında ziyaret etti.

Daha sonra Işıklar ve Silivri belediye meclis üyelerinden oluşan bir heyet Marmara Üniversitesi'ne gitti. Silivri’de belediye tarafından kendilerine tahsis edilecek olan arazide yerleşke inşa ederek eğitime başlamak için protokol imzalandı.

Marmara Üniversitesi'ne yapılan bu ziyarette ben de vardım.

Peki sonra ne oldu?

Aradan bir sene geçtikten sonra Marmara Üniversitesi’ne dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından AK Parti’ye yakınlığıyla bilinen başka bir rektör atandı. Yeni rektör Prof. Dr. M. Zafer Gül, Silivri ile ilgili projeden vazgeçtiklerini açıkladı.

Yine “gizli bir el” devreye girmişti…

 

Kurulma çalışmaları yürütülen TAVAK (Türk Alman Vakfı) Üniversitesi, ilk yerleşkesini Silivri’de açacaktı.

Her ne olduysa esrarengiz bir şekilde üniversite kuruluşu için YÖK’e başvurmaktan bile vazgeçtiler…

 

Gelelim Aydın Üniversitesi’ne

Özcan Işıklar, Silivri'ye en az bir üniversite yerleşkesi getirebilmek için çırpınıyor.

Aydın Üniversitesi ile halen görüşmeler devam ediyor. Daha geçtiğimiz Ağustos ayında; Işıklar’ın başkanlığında ve içerisinde benim de bulunduğum bir heyetle Aydın Üniversitesi’ni ziyaret ettik.  Üniversite Rektörü Prof. Dr. Yadigar İzmirli, bizzat benim yanımda Silivri’ye yapacakları yatırımları anlattı.

Aydın Üniversitesi ile ilgili olarak şimdilik olumsuz bir durum yaşanmadı.

 

Silivri’de çiftliği bulunan ve eğitim yatırımları ile tanınan ünlü işadamı İbrahim Arıkan, kendi adını taşıyan İbrahim Arıkan Eğitim ve Bilim Araştırmaları Destekleme Vakfı tarafından kurulan MEF Üniversitesi’nin Silivri’de açacağı yerleşkeler için 2013 yılı içerisinde Silivri Belediyesi’ne gelerek protokol imzaladı.

Kendisine arazi tahsis edildi…

Ancak İbrahim Arıkan ne yazık ki AKP Hükümeti’nin güdümünde olan YÖK ile ilgili bürokratik sıkıntılar yaşıyor

Gizli bir el devreye giriyor ve MEF Üniversitesi’nin Silivri’de açacağı yerleşke ile ilgili zorluk üzerine zorluk çıkartılıyor.

Şimdi kendi kendime soruyorum; acaba Silivri'ye yapılacak olan yatırımları engelleyen bu “gizli el” kim olabilir?

Silivri’de böyle bir imkana kaç kişi sahip?

Bu şekilde bir siyasi güç kaç kişide var?

Kim?  Kim?  Kim?..

Kim olabilir?..

 

Şimdi geliyoruz Türk Hava Kurumu Üniversitesi’ne…

Özcan Işıklar ile Türk Hava Kurumu Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Osman Yıldırım ve THK Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Nevin Yörük; Silivri’de, belediye meclis üyelerinin, sivil toplum kuruluşu başkanlarının ve basının huzurunda 2 yıl önce protokol imzaladı.

O toplantıda da bizzat bulundum.

Silivri Belediyesi, protokolde yazılan bütün şartları yerine getirdi.

Eskiden Selimpaşa Belediyesi olarak kullanılan büyük binayı, üniversite yerleşkesi olarak kullanılmak üzere 25 yıllığına THK Üniversitesi’ne tahsis etti.

Osman Yıldırım, burada yaptığı konuşmada; THK Üniversitesi’nin 2013/2014 Eğitim-Öğretim yılında Silivri’deki yerleşkesinde eğitime başlayacağını söyledi.

Sonra ne oldu?

Yine gizli bir el devreye girdi…

Şimdi THK Üniversitesi yönetimi, Silivri’ye yaklaşmaya cesaret edemiyor...

 

Sevgili Silivrililer,

Öyle bir dönemde yaşıyoruz ki; AK Parti Hükümeti, kendisinden olmayan her türlü oluşuma “düşman” gözüyle bakıyor ve hayat hakkı tanımıyor.

Şimdi tekrar soruyorum:

Silivri’nin geleceğine darbe vuran bu gizli el kimdir?

Kimdir bu çirkin elin sahibi?

Kimdir?

 

TÜLAY KAYNARCA NİÇİN YARDIMCI OLMUYOR?

Silivri’nin bir milletvekili var…

İktidar partisinin yani AK Parti’nin İstanbul Milletvekili Tülay Kaynarca yıllarca Silivri’de yerel gazetecilik yaptı.

Halen Silivri’de oturuyor.

Her fırsatta “ben Silivri’nin milletvekiliyim” diyor.

Peki o zaman Tülay Kaynarca niçin bu üniversiteler ile ilgili konuda devreye girerek yardımcı olmuyor?

Bu olumsuzlukları niçin ortadan kaldırmak için bir şeyler yapmıyor?

Niçin bu “çirkin eli” bertaraf etmiek için çaba göstermiyor?

Niçin yardımcı olmuyor?

Niçin olmuyor?

Niçin?..

Niçin?..

Niçin?..