Bu yapılanlara baktığımız zaman “Silivri’nin Muhafızı”dan ziyade “Silivri’nin Satanı” ifadesi gerçeğe daha uygun gibi gözüküyor.
Bora Balcıoğlu belediye başkanı olmadan önce, daha adayken; “Silivri’nin Muhafızı” ifadesini slogan olarak seçmişlerdi.
Ancak belediye başkanı seçildikten sonraki davranışlarına baktığımız zaman “Silivri’nin Muhafızı” ifadesiyle örtüşmeyen icraatlar içerisinde olduğunu gördük.
İsterseniz birkaç örnek verebilirim…
1- İkitelli’deki sanayi sitesi yükünü Silivri Çanta’ya taşıyarak ilçeye geri dönülmez bir zarar verecek olan projeye karşı çıkmak yerine destek oldu. Hatta temel atma törenine katılarak harç butonuna bastı.
2- Adayken “Silivri’nin tarım alanlarını koruyacağım” diyerek söz vermişti. Ancak seçildikten sonra (daha geçen hafta) belediye meclisinden tarım alanı ile ilgili satış kararı geçirildi. Ve hatta bu satış kararının birilerine rant sağlamak için alındığı noktasında çok ciddi şüpheler oluştu.
3- Yine Silivri Çanta’da başka bir alana sessiz sedasız sanayi imarı verildi. Oraya şimdi çimento fabrikası (beton santrali) yapılacak. Mimarsinan’da Akçimento fabrikasının verdiği zararı hepimiz biliyoruz. Yıllar boyunca bölgede oturan insanlar akciğer kanserine yakalandı. Halen oradan geçerken arabaların penceresini açmakta zorlanıyoruz. Bu felaket şimdi Silivri’ye getiriliyor.
Sevgili Okuyucularım;
Allah hepimize akıl vermiş. Şimdi lütfen elimizi vicdanımıza koyalım. “Silivri’nin Muhafızı”nın normal şartlarda bu projelere karşı çıkması ve yapılmasını engellemek için elinden gelen gayreti göstermesi gerekmez miydi?
Ama bizim muhafız (!) tam tersine ihanet projelerinin yapımını kolaylaştırıyor…
O zaman demek ki kendisi muhafız değil…
Hepimizi kandırmış…
Bu yapılanlara baktığımız zaman “Silivri’nin Muhafızı”dan ziyade “Silivri’nin Satanı” ifadesi gerçeğe daha uygun gibi gözüküyor.
Ne yazık ki yaşananlar bu şekilde…