Silivri’ye kömürle çalışan termik santral kurulma süreci ne yazık ki bürokratik aşamada devam ediyor.
Bu sürece karşı toplumsal bilinci uyandırmak amacıyla çalışma yapan tek bir kuruluş var; o da Silivri Çevre Derneği…
Silivri Çevre Derneği Başkanı Ali Korsan ile Ahmet Yücegök, Ertuğrul Akçaoğlu ve Adem Akıncıoğlu gerek kapı kapı dolaşarak gerekse ulusal çaptaki sivil toplum kuruluşlarıyla iletişime geçerek bir direniş örgütlemeye çalışıyor.
Bu konuda Korsan ve arkadaşlarını takdir etmemek mümkün değil…
Ancak hepimiz çok iyi biliyoruz ki Silivri’de bir termik santral kurulmasının engellenmesi sadece Çevre Derneği’nin çabasıyla olacak bir iş değil.
Halkıyla, belediyesiyle, dernekleriyle, Silivrili siyasetçilerle, Silivri’den yetişip Türkiye’nin dört bir yanına dağılan başarılı insanlarla her beraber bir mücadele vermemiz gerekiyor.
Ve bu mücadelenin çatı kuruluşunun da Silivri Kent Konseyi olması daha doğru olur diye düşünüyorum.
Şu anda atıl durumda bırakılan ve bir grup Özcan Işıklar destekçisi kadının kahve falı bakarak muhabbet ettiği bir lokal haline gelen Kent Konseyi bir zamanlar fikir ve proje fabrikası gibi çalışıyordu.
Sevgili Silivrililer,
Şimdi hazır konu açılmışken, Silivri Kent Konseyi’nin nereden nereye geldiğini siz değerli okuyucularıma anımsatmak istiyorum.
1999 yılında İçişleri Bakanlığı’nın genelgesi doğrultusunda Türkiye’nin birçok ilçesinde Yerel Gündem 21 adıyla kent konseyleri kuruldu.
Dönemim belediye başkan yardımcısı Özcan Işıklar’ın projelendirmesi sonucunda dönemim Belediye Başkanı Selami Değirmenci’nin başkanlığını yürüttüğü Silivri Kent Konseyi, adeta bir şehir meclisi gibi görev yaptı.
O dönemki adıyla Yerel Gündem 21 olan Silivri Kent Konseyi’nin bütün çalışmaları bir genel sekreter ve 5 genel sekreter yardımcısının koordinasyonuyla gerçekleştirildi.
Yerel Gündem 21’in Genel Sekreteri Nursel Erel, genel sekreter yardımcıları da Serap Çetin, Yavuz Kaynarca, Refik Bek, Rafet Keskin ve Yalçın Çakır’dı.
Yerel Gündem 21’in bir de genel kurulu vardı. Silivri’yi ilgilendiren önemli konular genel kurulda görüşülür ve prensip kararları alınırdı.
Peki o dönemdeki adıyla “Kent Meclisi” olan Silivri Kent Konseyi Genel Kurulu kimlerden oluşuyordu?
Belediye başkanı, varsa eski belediye başkanları, resmi kurumların ve derneklerin birer temsilcileri, eski ve yeni belediye meclis üyeleri, meslek odaları, sendikalar, muhtarlar ve gazeteciler.
Ortalama yüz kişiden oluşan Kent Meclisi…
Adeta bir Silivri parlamentosuydu…
Silivri’yi ilgilendiren çok önemli konular, konseyin sekreteryası tarafından rapor haline getirildikten sonra Kent Meclisi’nde görüşülerek çeşitli prensip kararları ve gerekirse de eylem planları belirleniyordu.
Peki sadece bu kadar mı?
Tabi ki hayır…
Kent Konseyi’nin çeşitli konularda projeler hazırlayan komisyonları ve çalışma grupları vardı.
Kadın Çalışma Grubu, Gençlik Çalışma Grubu, Çocuk Çalışma Grubu, Engelli Çalışma Grubu, Çevre Komisyonu, Spor Komisyonu, Afet Kriz Komisyonu, Kültür Sanat Komisyonu ve Tarım Komisyonu gibi konulara ilgi duyan vatandaşlardan oluşan ve gerçekten aktif çalışan komisyonlar vardı.
Bu komisyonlar proje üretiyor ve projeler hayata geçiriliyordu…
Örneğin; halen Silivri’ye büyük katkı sağlayan Lions ve Leo Kulüpleri Esen İbak Eğitim ve Uygulama Okulu bir Yerel Gündem 21 projesidir.
Halen aktif olarak hizmet veren Silivri Önder Çiftçi Derneği bir Yerel Gündem 21 projesidir.
Yine o günlerde Silivri Cezaevi’nin yapımına engel olabilmek amacıyla yürütülen bütün çalışmalar Yerel Gündem 21’in (Kent Konseyi) çatısı altında koordine edilmişti.
Sevgili Silivrililer,
Şu anda Silivrimiz’e kömürle çalışan termik santral kurulmaya çalışılıyor.
Ancak bu tehlikeyi bertaraf edebilmek adına doğru dürüst kimse kılını bile kımıldatmıyor.
Evet, yine bir Kent Konseyimiz var; ancak CHP içerisinde Özcan Işıklar’ı destekleyen 3-5 kadının kahve içerek fal baktığı bir lokal gibi kullanılıyor.
Burada çok önemli bir ayrıntıya dikkat çekmek istiyorum.
1999 yılında, o dönemdeki adıyla Yerel Gündem 21 olan Silivri Kent Konseyi’nin neredeyse bütün Türkiye’ye örnek hale gelecek çalışmalara imza atmasının altında Özcan Işıklar vardı.
Çalışmaların başında Nursel Erel vardı...
Aynı Işıklar kendisi belediye başkanı olduktan sonra ise Kent Konseyi’ni atıl hale getirdi.
Bu konuda en büyük emek sahibi olan Nursel Erel’i bile 2009 seçimlerini kazanana kadar el üzerine tuttu, ancak seçimden hemen sonra bir bahane bularak çevresinden uzaklaştırdı.
Sonuç olarak şuraya gelmek istiyorum;
Birincisi; bir insanın söylediklerine değil, yaptıklarına bakacaksınız.
İkincisi; insanların gerçek yüzleri ellerine yetki geçtiği zaman belli oluyor.
Bunu da asla unutmayacaksınız…