Seyit Bey,
Bu Cuma da yine 69. mektubumuzla birlikteyiz.
Ne kadar anlamlı bir sayı değil mi efendim...
Şimdi biliyorsunuz ulusal gazetelerde devamlı olarak Özcan Işıklar’ın geçmişte FETÖ mensubu isimler ve kurumlarla olan yakınlıkları hakkında haberler çıkıyor.
28 yıldır Silivri’de görev yapan bir gazeteci olarak bu haberlerin ne yazık ki doğru olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.
Mutlaka genel merkeze “aman efendim bu haberleri yayımlayan gazeteler AKP’ye yakın olan gazeteler, bunları şu yaptırıyor, bu yaptırıyor, siyasi rakiplerim yaptırıyor, aydınlık yarınlara yelkenaçacağız, inovasyon…” şeklinde savunma yaptığını duyuyoruz.
Muhterem Seyit Bey,
Hepimiz kafatasının içerisinde beyini olan insanlarız.
Işıklar’ın kendisini otomatiğe bağlamış bir şekilde yaptığı savunmaları dinledikten sonra sadec eve sadece tek bir soru sormamız yeterli diye düşünüyorum.
Peki ama bu haberlerde ortaya atılan iddialar doğru mu?
Mesele bu kadar basit…
Bazı gazetelerdeki yayınları falanca yaptırıyor, filanca yaptırıyor, şu nedenle yaptırıyor, bu nedenle yaptırıyor olabilir…
Ama “yapılan yayınlar doğru mu” işte önemli olan budur…
Atalarımız ne demiş?
“Söyleyene değil söyletene bakacaksın” demiş…
Muhterem Seyit Bey,
Ben de aptal bir insan değilim.
Ben de esas FETÖ’cülerin AKP içerisinde olduğunu, ancak planlı bir algı stratejisi ile bu çorabın CHP’nin başına geçirilmek istendiğini görüyorum.
Ancak, CHP içerisinde de bu konuda partinin yumuşak karnı diyebileceğimiz birkaç kişinin olduğunu da biliyorum.
İşte Özcan Işıklar; bu birkaç kişiden biridir…
İşte bütün mesele budur...
Haftaya Cuma günü 70. açık mektubumuzda görüşmek üzere…
Şalom…