Hemen idari soruşturma bekliyoruz...

Silivri’de bir dönem gazetecilik yapan ve bazı adli soruşturmalar dolayısıyla halen yurt dışında yaşayarak mesleğini sosyal medya aracılığıyla devam ettirmeye çalışan Kaan Göktaş’ın gazetecilik tarzını çok onaylayan biri değilim.

Kafa yapım ve kişiliğim kendisiyle hiç uyuşmaz…

Ancak Kaan’ın yazdığı bazı yazılardan dolayı 10 yaşındaki kızının öğretmenleri tarafından diğer öğrencilere hedef gösterildiğini öğrendim.

Benim de öğrenciliğimde başımdan daha farkı sebeplerle ama benzer olaylar geçmişti. Bir öğretmenle problem yaşadığınız zaman; diğerleri aralarındaki dayanışmayı öğrenciye karşı mobing unsuru olarak kullanıyor.

Olayın yaşandığı okul Silivri Ertuğrul Gazi Ortaokulu

Sosyal bilgiler öğretmeni Sema Yaman geçtiğimiz hafta sınıfta ders esnasında çocuğa bir soru soruyor. Çocuk sorunun cevabını bilemiyor ve bunu fırsat bilen öğretmen bütün sınıfın ortasında “… senin baban bizim hakkımızda yazılar yazıyor...” şeklinde bir konuşma yapıyor.

Hayrola Sema Öğretmen, hayrola…

Çocuğun, öğrencinin ne kabahati var?

Öğrenciye soru yöneltirken aklında babası mı vardı?

Sınıfta çocuğa tuzak soru mu sordun?

Yine aynı okulda matematik öğretmeni Halil Arslan adlı başka bir öğretmen de başka bir sınıfta çocuğun adını vererek “… babası bizim hakkımızda yazılar yazıyor... "şeklinde bir konuşma yapıyor.

10 yaşındaki çocuğu bütün okula hedef gösteriyor…

Çocukların dünyası acımasız olur. O çocuklar, öğretmenlerinin gözüne girebilmek için hakkında konuşma yapılan arkadaşlarını dışlamaya kalkar.

Pedegojik formasyon almış insanlarsınız. Bu davranışınızın çocukların psikolojisinde nelere yol açacağını bilmiyor musunuz?

Öğrenciye, babasından dolayı psikolojik suikast mi yapıyorsunuz?

Ben de buradan Silivri’deki gazeteci meslektaşlarıma sesleniyorum:

Arkadaşlar, Kaan’ın yaptıklarını onaylamayabiliriz. Ancak çocuklarının suçu, günahı yok. Dahası içimizde çoğumuzun çocukları var. Gün gelecek yazdıklarınızdan rahatsız olanlar çocuklarımızı hedef mı gösterecek?

Ben de o zaman meslektaşlarıma bu iki öğretmeni hedef gösteriyorum:

Selma Yaman ve Halil Arslan

Ertuğrul Gazi Ortaokulu öğretmenleri…

Buradan soruyorum:

Ertuğrul Gazi Ortaokulu’nda öğretmenler; “meslektaş dayanışması” altında öğrencilere karşı suç örgütü mü kurdunuz?

Eğitim mafyası mı oldunuz?

Babalarına “gıcık olduğunuz” öğrencilere mobing mi uyguluyorsunuz?

Şimdi bürokrasiye sesleniyorum:

Silivri Kaymakamı Tolga Toğan,

İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Mücahit Yentür,

Silivri İlçe Milli Eğitim Müdürü İbrahim Hakkı Damat,

Derhal bu iki öğretmen hakkında soruşturma açılmalı. Sınıflarda bu konuşmalara şahit olan öğrencilerin ifadeleri alınmalı.

Böyle bir eğitim faciası affedilemez. Eğer ki konuyu yazmaya devam edersem ulusal basına yansıyacak.

Derhal soruşturma bekliyoruz…

Derhal…