Çayırdere’de hazine arazisine kaçak olarak inşa edilen yapıların geçtiğimiz hafta yıkımı gerçekleşti.

Yıkılan kaçak yapılar arasında İYİ Parti Silivri İlçe Başkanı Ahmet Refik Bek’in de evi vardı.

Yıkımdan sonra İYİ Parti Silivri İlçe Teşkilatı’na ait olan kurumsal Twitter hesabından bir paylaşım yapıldı. Paylaşımda yerde yatan çok sayıda ölü tavuğun yer aldığı iki fotoğraf eklenmiş ve üzerine de “Silivri Belediyesi’nden Tebligatsız ve önlemsiz yıkım. Sonuç; onlarca hayvan telef oldu. Mutlu musun Silivri?” diye yazılmıştı.

Yani ölen tavuklardan Silivri Belediyesi sorumlu tutulmaya çalışılıyordu...

Sevgili Okuyucularım;

Kaçak evi ile ilgili olarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yıkım kararı alınmasından sonraki süreçte; İdare Mahkemesi’ne başvurarak iki kez yürütmeyi durdurma kararı alan Ahmet Refik Bek, bu kararların sürelerinin dolması üzerine İstanbul 10. İdare Mahkemesi’ne başvurarak yeniden yürütmeyi durdurma kararı talep ediyor ancak mahkeme 10.09.2021 tarihinde bu talebin reddine karar veriyor.

Artık yıkım yapılacağı açıkça belli…

10.11.2021 tarihinde sabah saat 09:00 sularında Silivri Belediyesi, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, ve İlçe Jandarma Komutanlığı ekiplerinin de katılımıyla yıkım gerçekleştiriliyor.

Refik Bek ile birlikte yıkılan diğer binaların sahipleri “eşyalarımızı teslim aldık” şeklinde tutanak imzalıyor.

Refik Bek’in kümesi ve tavukları falan yok. Ancak bitişik komşusunun var.

Tavuk besleyen ev sahibi canlı hayvanlarını teslim aldığına dair tutanak imzalıyor…

Yıkımdan iki gün sonra Refik Bek’in ilçe başkanı olduğu İYİ Parti Silivri Twitter hesabından çok sayıda ölü tavuk fotoğrafı paylaşılarak Silivri Belediyesi suçlanıyor.

Şimdi soruyorum;

Bu tavuklar nasıl öldü?

Refik Bek’in iddiası; kümesleri yıkılan tavukların açıkta bırakıldıkları için vahşi hayvanlara yem oldukları şeklinde…

Peki burada kabahat kimin?

Hayvan besliyorsanız; o havyaların canları size emanet demektir…

Kaçak yapmış olduğunuz eviniz yıkılırken eşyalarınızı nasıl kurtarıyorsanız hayvanlarınızı da kurtaracaksınız…

Köy yerinde tavukları emanet edecek bir Allah’ın kulunu bulamadınız mı?

Hiç mi komşularınız yoktu?

Muhtara da mı telefon edemediniz?

Köy muhtarını arayarak; “evim yıkılıyor tavuklarıma sahip çıkın” deseniz en azından bir iki kişi gelip o hayvanları kendi kümeslerine alırdı…

Kaldı ki yıkımdan hemen önce “canlı hayvanlarımı teslim aldım” diye tutanak imzalıyorsunuz. O zaman bu tutanağı niçin imzaladınız?

Hiç kimse kimseyi kandırmaya çalışmasın…

Hazine arazisine kaçak ev yaptınız ve eviniz belediye ekipleri tarafından yıkıldı…

Evim haksız yere yıkıldı” (!) diyemediğiniz için belediye yönetiminden aklınız sıra intikam almak amacıyla o tavukların göz göre ölmesine seyirci kaldınız.

Farkında mısınız; bu oyununuza kimse alet olmadı...

Farkında mısınız; hayvansever derneklerinden hiçbirisi size destek çıkmadı...

Yazıklar olsun…

Bunun hesabını bir gün mutlaka Allah’a vereceksiniz…