İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek’in gözetiminde belediyelerle ilgili yürütülen soruşturmaların öncelikli olarak siyasi maksatlı yapıldığını düşünüyorum.
Ancak bozuk saat bile günde iki kere doğruyu gösterir…
Bu siyasi hengâme içerisinde gerçekten de rüşvet alan çok sayıda belediye başkanı yargı oltasına takılacaktır…
Şimdi size Silivri Belediyesi ile ilgili bir yolsuzluktan bahsedeceğim.
Dikkatinizi çekerim; “yolsuzluk iddiası” falan demiyorum. Düpedüz “yolsuzluk” diyorum. Çünkü kanıtlı, delilli, kabak gibi yolsuzluk yapıldı.
Silivri Belediye Meclisi’nin geçtiğimiz Temmuz ayındaki birinci oturumunda usûlsüz ihale tartışması vardı.
Cumhuriyet Mahallesi’nde bir büfe ve çay bahçesi ihaleye çıkartılacak. İhalenin 27 Temmuz’da yapılacağı ilan ediliyor; ancak 27 Haziran’da gerçekleşiyor.
CHP’liler, ihale tarihinin “yanlışlıkla” 27 Temmuz olarak yazıldığını belirtiyor. Ancak burada tarih yanlışlıkla yazıldı ise 27 Temmuz olarak ilan edilen ihalenin 27 Haziran’daki icrasına alıcı vatandaşlar nasıl katılabiliyor?
Demek ki ihaleye katılanlar durumdan haberdar…
Ayrıca, bu tür ihale ve işlemler yasa gereği kaymakamlığa bildirilmek durumunda. Bu bildirimlerin bürokratik süreçleri biraz zaman alıyor. Fakat her ne hikmetse bu ihalenin sonucu yangından mal kaçırırcasına çok hızlı bir şekilde kaymakamlığa bildiriliyor.
Sanki apar topar işlemlerin yetişmesi istenmiş gibi…
Bu konu MHP ve AK Parti’nin kulağına gidince Temmuz ayı meclis toplantısında gündeme getiriliyor.
İşte bu noktada belediye başkanı Bora Balcıoğlu, Temmuz ayı meclis toplantısını yönetmekten vazgeçerek aniden tatile gidiyor.
Sevgili Okuyucularım;
Balcıoğlu tatilden geldikten sonra konu hakkında belediye içerisinde soruşturma açılması talimatını verdiğini ve müfettiş görevlendirdiğini açıklamıştı. Aradan kocaman üç ay geçti. Açılan bu soruşturmanın akibeti nedir?
Ben bunu bir gazeteci olarak merak ediyorum.
Maazallah İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek’in kulağına giderse hiç de iyi şeyler olmaz diye düşünüyorum.