Aslında bu hafta sonu yazı yazmayı düşünmüyordum. Amacım açma, poğaça vs alıp deniz kenarında bahar havası altında kahvaltı yapmaktı. Ancak Hürhaber’in yine siyasi manipülasyonlar içerisinde olduğunu görünce bu manipülasyonlardan birini daha sizlere örnekleriyle birlikte anlatabilmek için kahvaltı keyfimden feragat ederek yazmaya karar verdim.
Hatırlayacağınız gibi 14 Nisan 2016 Perşembe günü yazdığım yazımda; Silivri Belediyesi’nde CHP ve AK Partili meclis üyelerinden oluşan Hesap Denetim Komisyonu çalışmaları sonucunda iki ayrı rapor hazırlandığını; CHP’li üyelerin imzaladığı raporda belediye hesaplarının güllük gülistanlık gibi gösterildiğini, AK Partili üyelerin imzaladığı diğer raporda ise ciddi soru işaretlerinden bahsedildiğini anlatmıştım.
Aynı yazının devamında; Özcan Işıklar’ın siyasi menfaatlerine göre manipülasyon ve dezenformasyon oluşturma gayreti içerisinde olduğunu gözlemlediğim Hürhaber Gazetesi’nin de CHP’li üyelerin raporunu sanki bütün üyelerin imzaladığı bir rapormuş gibi çarpıtarak sunmasını eleştirmiştim.
Bu yazımdan sonra güya durumu toparlamaya çalışan Hürhaber, bugünkü sayısında AK Partili Hesap Denetim Komisyonu üyelerinin, komisyon raporuna şerh koyduklarını ve ayrı bir rapor hazırladıklarını üzerinden bir hafta geçtikten sonra kerhen de olsa nihayet haber yapabilmiş.
Silivri’deki yerel basın camiası şunu çok iyi bilir ki Cumartesi günü dağıtılan gazeteler oldukça az sayıda kişi tarafından okunur.
Bu nedenle önemli haberler Cumartesi günleri kullanılmaz ve Pazartesi’ne saklanır.
Hürhaber’in sahibi (!) gibi görünen Sevginar Uygun (Müdüranım), zaten kerhen yaptığı bu haberi bir hafta boyunca bekleterek Cumartesi günü değerlendirmeyi tercih etmiş...
Aynı haberin alt spotunda da “...Rapor, mecliste onaya tabi tutulmadığı için oturumda okunmadan meclis üyelerine dağıtıldı ve belediyenin resmi internet sitesinde yayınlandı.” şeklinde bir cümle kullanmış.
Haber dilinin uluslararası standartları vardır. Haber dilinde, bir işin yapılma veya yapılmama gerekçesi; haberi yazan editör tarafından izah edilmez.
Bu gerekçe konunun muhatabının ağzından beyanat olarak alınır ve yine onun ağzından yayımlanır.
Müdüranım, burada sanki Özcan Işıklar’ın avukatı veya sözcüsüymüş gibi davranmış.
Yine aynı haberin devamında, yani bugünkü Hürhaber’in 5. sayfasında; AK Parti Silivri İlçe Başkanı Rıfat Kutlu’nun; “...Bu sene yapılan Denetim Komisyonunda maalesef belediyemize ait birçok fatura –siz Danıştay mısınız, siz Sayıştay mısınız- gibi bahanelerle arkadaşlarımıza gösterilmedi...” şeklindeki konuşması yayımlandı.
Hemen bu konuşmanın altında da Belediye Başkanı Özcan Işıklar’ın “... 4095 belge incelenmiş. Zaten hepsi o kadar. Bir de belgelerin kısıtlandığını söylüyorlar...” şeklindeki Kutlu’ya cevaben kullandığı cümle yer alıyor.
Şimdi burada Işıklar’ın iki ayrı kelime oyununa dikkat çekmek istiyorum.
Birinci kelime oyunu:
Hesap Denetim Komisyonu’nda belediye ait faturalar, komisyon üyeleri tarafından bölüşülerek inceleniyor. Yani her faturayı bütün üyeler incelemiyor. Her bir üye farklı faturaları inceliyor. Dolayısıyla komisyonda incelenen toplam 4095 adet belge ve faturanın büyük bir çoğunluğu sadece CHP’li üyeler tarafından incelendi. AK Partili üyelerin bütün taleplerine rağmen bu faturalar kendilerine “siz Sayıştay mısınız” denilerek gösterilmedi.
Bu arada merak edenler için hemen belirteyim ki “siz Sayıştay mısınız” kelimesini kullanan kişi de CHP’li Silivri Belediye Meclis Üyesi ve aynı zamanda Hesap Denetim Komisyonu Üyesi Saadet Gencoğlu...
Belediye Başkanı Özcan Işıklar, sadece CHP’li üyelerin inceleyip AK Parti'li üyelere ısrarla göstermediği belge ve faturaları da “incelenmiş” kabul ederek “... 4095 belge incelenmiş. Zaten hepsi o kadar. Bir de belgelerin kısıtlandığını söylüyorlar...” cümlesini kullanmak suretiyle kelime oyunu yapıyor.
İkinci kelime oyunu:
Işıklar, hem mecliste yaptığı konuşmada, hem de Hürhaber’deki yazılı açıklamasında; “...Denetim Komisyonunun belediyenin bütün işlemlerinin denetleme yetkisi yoktur...” diyor.
Ancak AK Partili Hesap Denetim Komisyonu Üyeleri, belediyenin bütün işlemlerini değil, sadece kendi görev alanları içerisindeki bütün evrakları denetlemek istiyor.
Işıklar burada hemen el çabukluğuyla kelime oyunu yaparak konuyu özünden uzaklaştırmak suretiyle; komisyonun görevi dahilindeki bütün evrakların denetlenme talebini sanki komisyonun görevi dışındaki (!) bütün evrakları incelenme talebi varmış gibi kelimeleri çarpıtarak cevap veriyor.
Sevgili Okuyucularım,
Evet konumuz bu kadar...
Ancak burada gözüme ilişen bir başka önemli noktayı daha dikkatinize sunmak istiyorum.
“Şeytan ayrıntıda gizlidir” şeklinde çok sevdiği bir deyim var.
Bu deyimin anlamı; herhangi bir olayda eğer ki bir hınzırlık kurgulanacaksa, bu hınzırlığı tamamen gizlemek olanaksızdır. Ana hatlarıyla gizlenen hınzırlık, mutlaka işin ayrıntılarında bir şekilde kendini belli eder şeklindedir.
Hürhaber Gazetesi’nin, Özcan Işıklar’ın siyasi menfaatlerine göre Silivri siyasetini manipüle etmeye çalıştığını anlatıyorum her fırsatta.
İşte bu doğrultuda bazen Hürhaber’de yayımlanan haberlerin bir bölümü Silivri Belediyesi Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü çalışanları tarafından mı yazılıyor diye şüphelendiğim de oluyor.
Bakın şimdi yukarıda bahsettiğim, bugünkü (16.04.2016) Hürhaber Gazetesi’nin 5. sayfasında yayımlanan haberin son paragrafına göz atalım. (Cümle düşüklükleri yazana aittir)
Paragraf aynen şu şekilde; Kutlu’nun açıklamalarına istinaden söz alan Başkan Işıklar iddianın asılsız ve gerçek dışı olduğunu ifade etti. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Denetim Komisyonu Başkanının yazdığı ‘Denetim Komisyonunca denetlenecek işler kanun; belediyenin gelirleri ve giderleri ile bunlara ilişkin hesap kayıt ve işlemleriyle’ sınırlandırılmıştır. Yani denetim Komisyonunun belediyenin bütün işlemlerinin denetleme yetkisi yoktur.” beyanını paylaşarak sözlerine başlayan Başkan Bey, “4095 belge incelenmiş. Zaten hepsi o kadar. Bir de belgelerin kısıtlandığı söylüyorlar. E. pes! neyi kısıtlayacağız?” tarzında serzenişte bulundu.
Şimdi lütfen yukarıdaki kırmızıyla işaretlemiş olduğum cümleyi bir kere daha okuyun.
Haber dilince, haberi yazan editör; haber muhatabından “Başkan Bey” diye bahsetmez.
“Başkan Bey” tanımlaması, Silivri Belediyesi içersinde Işıklar’a yakın olarak çalışan elemanların, birbirleri ile yapmış oldukları konuşmalarda Işıklar’dan bahsederken kullandıkları bir tanımlamadır.
Belediyeye yakın kişiler bunu çok iyi bilir.
Müdüranım, burada haberi hazırlarken, belediyeden kendisine özel olarak gelen bilgi notunu aynen kopyalayarak yapıştırmak suretiyle kullandığı için böyle bir hataya imza atıvermiş.
Gördünüz işte Hürhaber her zaman olduğu gibi bu sefer de kabak gibi yakalandı...
Ne demiştik;
Şeytan ayrıntıda gizlidir...
