Yıl 1997...
Silivri’de hristiyanlık propagandasıyla ilgili çalışmaların başladığı yıl...
İlhan İlya Uygun adlı bir şahıs da aynı yıl Silivri’ye gelerek burada yaşamaya başladı.
Dönemin belediye başkan yardımcısı Özcan Işıklar bu kişiye hemen sahip çıktı.
Sahilde kitap satması için kendisine belediye tarafından göz önünde bir yer gösterildi.
Daha sonra yine Işıklar’ın desteğiyle gazetecilik yapmaya başladı.
Bir süre çeşitli yerel gazetelerde çalıştıktan sonra Hürhaber’i kurdu.
Özcan Işıklar’ın önayak olmasıyla önce Selami Değirmenci ve daha sonra da Ahmet Hamoğlu gibi isimler bu kişiye yoğun derecede destek olmaya başladı.
İlhan İlya Uygun bir hristiyandı...
2003 yılında AK Parti’nin iktidara gelmesinden sonra Silivri Müftülüğü’ne başvurarak kağıt üzerinde Müslüman olduysa da yine Hristiyanlık adetlerine göre yaşamını devam ettirdi.
Özcan Işıklar, siyasi hayatı boyunca Hürhaber’in ayakta kalabilmesi için var gücüyle gayret gösterdi.
Garip bir tesadüftür ki; Silivri’de çeşitli misyonerlerin peydahlanarak gençler arasında baş göstermesi ve Hristiyanlık propagandası yapılmaya başlanması da 1997 yılına denk geliyor.
Yine ilginç bir tesadüftür ki; Bartholomeos’un Silivri’ye ilk resmi ziyareti de aynı yıl yapıldı...
Ve çok daha ilginç bir tesadüftür ki; Özcan Işıklar da Selami Değirmenci tarafından 1997 yılında belediye başkan yardımcısı olarak görevlendirildi.
Aziz Nektarius’un adını da 1997 yılında ilk defa Özcan Işıklar’dan sonra da Selami Değirmenci’den duyduk.
Özcan Işıklar, Yunanistan göçmeni bir ailenin oğlu...
Tarihçi...
Hristiyan Ortodoks mezhebinin son azizi olan Aziz Nektarius’un Silivri Fatih Mahallesi’nde dünyaya geldiğini ilk olarak kendisinden öğrendik.
Fener Rum Patrikhanesi ile 1997 yılından itibaren yakın ilişkiler kuran Işıklar, Patrik Bartholemeos’un defalarca Silivri’ye gelmesine önayak oldu.
Aziz Nektarius’un Silivri Fatih Mahallesi’nde halen kalıntıları muhafaza edilen evinin yeni baştan inşa edilerek turizme açılması fikrinin Silivri’deki ilk ve tek aktivisti Işıklar’dır.
Özcan Işıklar, 2009 yılında belediye başkanı seçildikten sonra da Aziz Nektarius’u hiç ağzından düşürmedi.
Doğduğu evin aslına uygun olarak yeniden inşa edileceğini, burasının Ortodokslar’ın hac merkezi olacağını, dünyaya yayılmış bulunan bilmem kaç milyon Hristiyan Ortodoks’un hacı olabilmek için mutlaka Silivri’ye gelmeleri gerektiğini anlatıp durdu.
Bu sayede Silivri'de yaşayan gençlerin de turist rehberliği yaparak meslek sahibi olacaklarını, Silivri’nin dünya çapında bir şehir haline geleceğini ve hatırı sayılı bir turizm gelirine kavuşacağımızı anlattı.
Işıklar, görev yaptığı 7 yıl 3 ay boyunca sadece anlattı...
Silivri halkının ağzına parmak parmak bal çalınacağını vaat etti...
Bu süre içerisinde Ortodoks papazlar defalarca Silivri’ye gelerek ayinler düzenledi.
Yunanlı papazların Silivri’ye bu kadar çok gelip gitmesine karşı çıkanlar oldu.
Özcan Işıklar ise her seferinde “...Bu nasıl bir geri kafalılıktır. Adamlar dua etmeye geliyor ne var ki bunda. Hem Silivri dünya çapında inanç turizminin önemli merkezlerinden birisi olacak. Herkes çok para kazanacak...” diyerek bu eleştirileri bertaraf etmeye çalıştı.
Hürhaber de bu konuda harıl harıl Işıklar’a destek verdi...
Özcan Işıklar, gerek Silivri’de gerekse sıklıkla ziyaret ettiği Yunanistan’da defalarca bu konuda “Silivri Belediye Başkanı” sıfatıyla konuşmalar yaptı. Yunanistan’daki medya organlarına beyanatlar verdi.
İlhan İlya Uygun’un kurmuş olduğu ve şu anda Sevginar (Uygun) Sali tarafından işletilen Hürhaber Gazetesi de bu konuda Işıklar’a büyük destek oldu.
Hürhaber, Özcan Işıklar ve Yunanlı papazlar...
Haklarını teslim etmek lazım ki hepsi de birbiriyle büyük dayanışma örneği sergiledi...
Araştırmacı Yazar Aytunç Altındal’ı 2013 yılında şüpheli bir hastalık sonucunda kaybettik.
Kendisi Hristiyanlık’la ilgili konularında tam bir uzmandı.
Her fırsatta uluslararası emperyalizmin ve Yunanistan’ın İstanbul ile ilgili emellerinin bitmediğini söylerdi...
Fener Rum Patrikhanesi’nin ekümenik (uluslararası) ilan edilerek din turizmi ve Avrupa hukukunun kullanılması sonucunda İstanbul ve çevresinde Vatikan tarzı bir yapılanma ilan edilmesinin altyapısının oluşturulmaya çalışıldığı konusunda uyarılarda bulunurdu.
Özellikle Hristiyanlıkla ilgili kalıntıların, ileriki yıllarda uluslararası hukuk mahkemelerinde delil gösterileceğini ve “...İstanbul bize aitti. Barbar Türkler zorla elimizden aldı...” denilerek İstanbul’un uluslararası güçlerin kararı ile yeniden Yunanistan’a geri verilmesinin planlandığını söylerdi.
Bazı Türk yetkililerin de Hristiyanlık eserleriyle ilgili beyanatlarının ve bölgedeki kilise kalıntılarının da uluslarası hukuk mercileri önündeki bu tarz davalarda delil gösterilebileceği konusunda uyarılarda bulunurdu araştırmacı yazar...
2013 yılında akciğer kanserine yakalandı...
Tümör, 15 gün içerisinde birinci dereceden dördüncü dereceye ulaştı.
Ve bir ay içerisinde de hayatını kaybetti...
Bazı yayın organlarında çok uluslu istihbarat örgütleri tarafından zehirlendiği iddia edildi.
Acaba diyorum; Hürhaber ve Özcan Işıklar bilmeden Silivri'deki Hristiyanlık kalıntılarının ileride uluslararası hukuk karşısında delil olarak gösterilmesi amacıyla kurgulanan bir organizasyonun altyapı çalışmalarına alet olmasın...
Hristiyan İlhan İlya Uygun tarafından kurulan Hürhaber ve yine Hürhaber tarafından olanca gücüyle desteklenen Özcan Işıklar...
Aslında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü mezunu olan Işıklar’ın böyle bir oyun karşısında tufaya gelmesine imkân vermek istemiyorum.
Ancak dünya hali bu...
Kimin hangi oyuna geleceği hiç belli olmuyor...