Sevgili Silivrililer,

Sağda solda ve Özcan Işıklar’ın çevresinde belediye meclis üyeleri var.

Bunlar kimdir, kimin nesidir, ne iş yapar, ne işe yararlar?..

Topluma bir faydaları dokunur mu?

Şimdi size bir örnek vermek istiyorum.

CHP’li Silivri Belediye Meclis Üyesi Devrim Uzun’dan bahsedeceğim.

Selami Değirmenci sayesinde önseçim ile belediye meclis üyesi olduktan sonra hoopp diye mevcut belediye başkanının yanına yanaşan ve sonradan “Özcancı” olan Devrim Uzun’dan…

Geçtiğimiz Şubat ayında, Özcan Işıklar’ın kendi siyasi menfaatleri doğrultusunda Silivrispor’da darbe yapmasının hazırlıklarının yapıldığı aşamada; Devrim Uzun da o günlerde henüz yeni başlayan tartışmaların içerisine girmişti.

Uzun, o günlerde; “bir kilo samandan kaç kilo duman çıkar gösteririz” şeklindeki tehditvari çıkışıyla gündeme gelmişti.

Öncelikle şunu belirtmeliyim ki; Devrim Uzun, Silivri’de yerli-yabancı ayırımının yeniden gündeme getirilmesine ve toplumun fertleri arasında nefret tohumları ekilmesine sebep olan kişilerden birisidir.

Peki bu "saman duman" konusu nedir?

Hatırlarsanız Şubat ayı içerisinde o dönem Ümit Kalko’nun başkanı olduğu Silivrispor yönetimi tarafından teknik direktör değişikliğine gidilmişti.

Görevine son verilen hoca ve iki yardımcısı da Silivri’nin yerlisiydi.

Hatta içlerinden bir tanesi de Özcan Işıklar’ın akrabasıydı.

Bunun üzerine sosyal medya hesabından, “Üzülmeyin Silivri’nin çocukları” şeklinde bir paylaşım yapan Devrim Uzun, Silivri’de haftalarca yerli-yabancı ayrımı üzerine tartışmalara yol açmıştı.

Aynı Devrim Uzun, bu tartışmaların yapıldığı günlerde tekrardan bir paylaşım yapmış ve bu sefer de “Bir kilo samandan kaç kilo duman çıkar gösteririz” şeklinde açıkça tehdit kokan bir cümle kullanmıştı.

Uzun’un bu çıkışları tepkilere neden olmuş ve yine o günlerde bir basın toplantısı düzenleyen Ümit Kalko, Uzun’a sert bir şekilde cevap vermişti.

Bu gelişmeler üzerine, belediye meclis üyesi olduktan sonra açtığı elektrikçi dükkânında basın toplantısı düzenleyen Devrim Uzun, konuşması sırasında; Özcan Işıklar’dan öğrenmiş olduğu “kap içindekini sızdırır” gibi cümleleri tekrar ettikten sonra “bu işin içerisinde olduğum için beni sevenlerden özür diliyorum, diğerleriyle ilgili özür dileyecek bir durumum yok. Bunun da sonuna kadar arkasındayım” diyerek basın toplantısını noktalamıştı.

Tabi aradan zaman geçti, araya başka olaylar ve başka gündemler girdi ve konu da bir şekilde kapandı.

Sevgili Okuyucularım,

Şimdi size soruyorum.

İlçenin huzuru için; bu tür konuların mümkün olduğunca hızlı bir şekilde kapatılması en doğru olanı değil midir?

Ortada fol yokken, yumurta yokken, durup dururken, Silivri’ye çok zarar verecek ve toplum içerisine fitne sokacak olan bu tartışmayı kaşımanın ve tekrar gündeme getirmenin bir anlamı var mıdır?

Bunu yapmak, en hafif tanımlamayla “dengesizlik” değil midir?

Şimdi 04 Ağustos 2017 tarihine dönüyoruz.

Yani birkaç hafta önceye…

Ortada fol yok, yumurta yok, tartışma yok, hiçbir şey yok.

Devrim Uzun, durup dururken yine sosyal medya hesabı üzerinden aynen şu paylaşımı yapmış.

SAMAN#DUMAN

Haydaaaa…

Hoppala…

Şimdi durup dururken böyle bir paylaşım yaparak üzeri daha yeni kapanan gerginlikleri hatırlatmanın ne gereği var?

Böyle tahrik edici bir davranış içerisinde bulunmak, bir belediye meclis üyesine (!) yakışıyor mu?

Evet soruyorum…

Yakışıyor mu?

Tabi bu paylaşımın üzerinde biraz düşünüp, paylaşımın yapılma saatine de bakınca o zaman işin rengi de ortaya çıkıyor.

Paylaşım, saat 23:57’de yapılmış…

Yani gece yarısı…

Yani içki saatinde…

Yani kafayı çekme saatinde…

Ancak ertesi gün de, daha ertesi gün de, bir hafta, iki hafta sonra da kaldırılma ihtiyacı hissedilmemiş.

Sevgili Silivrililer,

Görün işte Silivri’yi kimler yönetiyor…

Silivri’de kandırılmak güzeldir…