CHP’nin geçtiğimiz hafta sonu yapılan il kongresinde çıkan sonucun Silivri siyasetine olan yansımalarını değerlendirmek istiyorum.

İl başkanlığı için birçok adayın bulunduğu kongrede adeta kafa kafaya diyebileceğimiz şekilde iki aday yarıştı.

Bunlardan birisi Gökhan Zeybek, diğeri de Cemal Canpolat.

Her iki isim de Alevi cemaatinin önde gelenleri arasında…

Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar ve emir kulu CHP İlçe Başkanı Suna Göçengil, Gökhan Zeybek’i destekledi.

Dahası Işıklar’ın oğlu Serim Sencer Işıklar, Zeybek’in listesinde “asil il yönetim kurulu üyesi adayı" olarak yer aldı.

Bizzat Özcan Işıklar, Suna Göçengil ve İlçe Gençlik Örgütü Başkanı Berker Esen; Zeybek’in listesindeki “kurultay delegesi adayları” arasındaydı.

Zeybek’in listesi seçimi kazanamayınca Işıklar ve Göçengil kurultay delegesi bile olamadı...

Sadece Özcan Işıklar değil, yılların siyasetçisi Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün ile Beylikdüzü Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu da aynı sonuçla karşılaştı.

Tabi bu arada Canpolat’ın örgüt içerisindeki gücünü iyi bilen ve Işıklar’ın Zeybek’i desteklemesini fırsata çevirmek isteyen Selami Değirmenci de bu süreçte boş durmadı.

Yakın kaynaklardan aldığım bilgiye göre; Alevi cemaatinin Silivri'de önde gelen isimlerinden Ertuğrul Arslan aracılığıyla kongre öncesi Canpolat ile görüşen Değirmenci, il yönetim kurulu listesinde yer almak istediği talebini iletti.

Ancak Canpolat, Değirmenci’yi listesine almadı.

Ertuğrul Arslan da buna tepki olarak kongre sonrasında CHP Silivri İlçe Örgütü üyeliğinden istifa etti.

Şimdi buraya kadar olan gelişmelerle ilgili genel bir değerlendirme yapacak olursak; Özcan Işıklar açısından bir yol kazasının yaşandığı aşikâr.

Ancak bu kaza telafi edilmesi mümkün olmayan bir kaza değil.

Kaldı ki, Işıklar ile rekabeti “aynı kıza aşık olmuş iki erkek ihtirasıyla" devam ettirmeye çalışan Değirmenci’nin de yeni İl Başkanı Canpolat’tan ilk etapta umduğunu bulamamış olması; yine Işıklar açısından bu yol kazasının çok ağır sonuçlara mal olmayacağına işaret ediyor.

Bu vaziyetin Suna Göçengil açısından neler getireceğini düşünürsek; siyasi bir stratejiye sahip olmayan ve ilçe başkanlığı görevini adeta “Işıklar’ın bürokratı” gibi yürüten Göçengil yine Işıklar ne derse onu yapmaya devam edecektir.

Sonuç olarak Işıklar ve ekibi bu sarsıntıyı da küçük sıyrıklarla atlatmayı başaracaktır…