Öncelikle bir kez de buradan özrümüzü dileyelim…

Facebook ortamındaki bir siyasi polemik sırasında yapmış olduğum “AK Parti’den bu devleti kurtarmak Kurtuluş Savaşı’dır” şeklindeki yorumda kastımı aştığımı düşünüyorum.

Abartı içeren bir şekilde ve mecazi anlamda da olsa “Kurtuluş Savaşı” benzetmesini kullanmak ve dahası siyasi polemikler sırasında “savaş” kelimesini sarf etmek doğru bir üslûp değil…

Hatalıydım…

Bu nedenle başta AK Partililer olmak üzere incinen herkesten özür diliyorum…

Şimdi gelelim bu yorumdan sonra neler yaşandığına…

AK Parti Silivri İlçe Başkanı Mutlu Bozoğlu dün beni aradı ve kullanmış olduğum bu cümleden dolayı “kastımı aştığımı” düşündüğünü belirterek AK Partililer’in incindiğini söyledi ve beni özür dilemeye davet etti. Ben de kendisinin konuyla alakalı kınama paylaşımının altına bir özür yazısı yazdım…

Bozoğlu’nun tepkisi; sorumluluk sahibi bir ilçe başkanına yakışan, yangına körükle gitmek yerine söndürmeyi tercih eden sağduyulu bir tepkiydi…

Ancak içlerinde ne yazık ki halkın temsilcisi olan belediye meclis üyelerinin de bulunduğu bazı AK Partililer; benim bu hatalı paylaşımımın ekran görüntüsünü tekrardan paylaşarak, üzerine de insanları dolduruşa getiren ve kışkırtan, dahası nefret dili içeren yazılar yazarak yeni paylaşımlar yaptı...

Yine fırsattan istifade ortaya çıkan bazı sahte hesaplar da aralara yorum eklemek suretiyle hakaret, küfür ve toplumda karışıklık çıkartacak şekilde provokasyon girişimlerine başladı.

Bu hesaplardan bir tanesi, kendi profilinde “AK Parti Silivri İlçe Yönetim Kurulu Üyesi” sıfatını kullanıyordu ki; İlçe Başkanı Mutlu Bozoğluböyle bir yönetim kurulu üyesinin bulunmadığını” söyledi.

Yani görünen o ki; bu tür olaylarda birden bire ortaya çıkan bazı provokatörler, AK Parti’nin topluma karşı “saldırgan ve ceberut” bir görüntü oluşturması için özellikle çaba sarf ediyor. Ve bunu da büyük ihtimalle parti dışından kişiler yapıyor.

Bu provoke hesapların kimler tarafından kullanıldığını bulmak her şeyden önce sağduyulu AK Parti yöneticilerinin görevidir diye düşünüyorum.

Yine belirtmeden geçemeyeceğim başka bir konu; bu hesaplardan birinin hakaret ve çok çirkin tanımlamalar içeren provoke amaçlı bir paylaşımını Silivri Belediye Meclisi AK Parti Grup Başkanvekili Filiz Güler’in "beğenmiş" olmasıydı.

Bence yakışmadı…

Bu olay sırasında AK Parti’nin de Silivri'de toplum önünde bir sınav verdiğini düşünüyorum…

Bir taraftan İlçe Başkanı Mutlu Bozoğlu’nun; hata yapanı, hatası konusunda bilgilendirmeye ve hatasından dönmeye ikna etmeye çalışan yapıcı tutumu, bir taraftan da “saldıralım, vuralım, kıralım” düsturuyla hareket ederek toplumu ürkütmeye çalışan kontrol dışı partililerin tutumu…

Bundan 6 ay kadar önce yine başka bir gazeteci arkadaşla partililer arasında sert bir siyasi polemik yaşandığında; ilçe başkanı Bozoğlu taraflarla görüşerek yangını söndürmeye çalışmış; ancak aynı sertlik yanlısı grup ise “ali kıran baş kesen tavırlar içerisinde olmadığı" gerekçesiyle Bozoğlu’nu eleştirmişti.

Hani 2004 ila 2009 yılları arasında AK Parti’nin Silivri Belediyesi’ni yönettiği dönem için “çok büyük hizmetler yapıldığını” iddia ediyorlar ya… İşte o zaman da bu ali kıran baş kesen zihniyet yüzünden seçim kaybedilmişti…

Gördüğüm kadarıyla; Mutlu Bozoğlu, bütün engellemelere rağmen AK Parti’yi toplumun her kesimiyle barıştırmak için yoğun bir gayret sarf ediyor.

Allah kendisine sabır versin…