Sevgili Silivrililer,

Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün, Aydın Üniversitesi'ni kendi ilçesine getirmeyi başardı.

Bizim belediye başkanı ise daha hala "anonsa girdiler" diye bağırıp duruyor.

Eller gider aya biz Özcan Işıklar'la yaya...
 

Değerli Okuyucularım,

Biliyorsunuz geçtiğimiz haftalarda Silivri Belediyesi’nin şehir hoparlörlerinden bir anons yayımlandı.

Anons aynen şu şekildeydi:

Kumarbaz Özcan. Rüşvet parasıyla kumar oynuyor...

Şimdi size şunu sormak istiyorum.

Bu anonsu kimin yaptığı mı daha öncelikli olarak önemlidir, yoksa anonsta sırasında anlatılan olayın doğru olup olmadığı mı?

Hangisi daha öncelikli olarak önemlidir?

Anonsta, bırakın “kumar”ı, aynı zamanda “rüşvet” iddiasından da bahsediliyor.

Bana sorarsanız; Silivri halkı açısından anons sırasında anlatılan olayın doğru olup olmadığı, Özcan Işıklar açısından da anonsu kimin yaptığı öncelikli olarak önemlidir.
 
Yıllardan bu yana Özcan Işıklar’ın kumar oynadığı anlatılırdı...

Ancak geçtiğimiz yıl CHP’li Silivri Belediye Meclis Üyesi Ünal Doğrul’un, Işıklar'ın özel aracını Bulgaristan’ın ünlü kumarhanelerden Nymphes Princess Casino önünde fotoğraflayarak sosyal medyadan yayımlamasıyla birlikte ilk defa belediye başkanımızın kumar alışkanlığı hakkında somut bir delil kamuoyunun gözleri önüne serilmiş oldu.

Yine geçtiğimiz haftalarda Silivri Belediyesi tarafından kullanılan şehir hoparlörlerine sızan kimliği belirsiz kişi veya kişiler tarafından yapılan “Kumarbaz Özcan... Rüşvet parasıyla kumar oynuyor” şeklindeki anons, Işıklar’ın kumar alışkanlığının yeniden gündeme gelmesine sebep oldu.
 

Sevgili Silivrililer,

Aslına bakarsanız “Kumarbaz Özcan” anonsu, Silivri Belediye hoparlöründen yapılan ilk kaçak anons değil.

Bu tür anonslar Silivri’de 5 yıldan bu yana yapılıyor.

Şimdiye kadar değişik zamanlarda “Gıt gıt gıdak Tavuk Ömer, Silivri Belediyesi kümes oldu ve Silivri Belediyesi panayır yeri oldu” gibi anonslar da yapıldı.

Yine belediye hoparlörlerinden zaman zaman tavuk gıdaklaması, at kişnemesi ve eşek anırması sesleri yükseldi.

Evet şaka yapmıyorum; "bık bık bık bııııaaakkk" şeklinde tavuk gıdaklaması sesleri, “iiiiiihuhuhuhu” şeklinde at kişnemesi ve “aaaaiiiii” şeklindeki bildiğiniz eşek anırmaları defalarca Silivri sokaklarında yankılandı.

Güler misiniz, ağlar mısınız?

Daha birkaç ay önce yine belediye hoparlöründen yapılan bir anons sırasında önce uzun bir at kişnemesi duyuldu. Arkasından da yine arka fondan birileri ”bürrrssstttttt Küheylan” diye bağırmaya başladı.

Anlaşılan o ki; birileri mevcut belediye yönetimi ile fena halde matrak geçiyor...
 
Özcan Işıklar, geçtiğimiz yıllarda yapılan “gıt gıt gıdak Tavuk Ömer” anonsları sırasında kıs kıs gülüp dalga geçiyordu.

Ancak şimdi bu işin ucu kendisine dokununca tepki göstermeye başladı.
 

Sevgili Silivrililer,

Kusura bakmayın ama orası belediye mi, yoksa çiftlik mi?

Böyle belediye mi yönetilir?

Orada iş ciddiyeti denilen bir şey kalmamış.

Çiftlik olmuş...

O hayvan seslerinin belediye hoparlöründe ne işi var?

Tamam, anlıyorum; bu işi yapanlar ayıp ediyor.

Ancak elindeki bütün teknik imkanlara rağmen engelleyemeyen belediye yönetiminin hiç mi suçu yok?

Silivri Belediyesi yıllık neredeyse 150 trilyon bütçeli dev bir resmi kuruluş.
 
Hoparlör sistemi dediğiniz yüz küsür milyar değerinde profesyonel bir elektronik sistem.
 
Belediye binasında çalışan ve maaş alan bir yığın teknisyen var.
 
Dünya kadar para ödenerek hizmet alınan teknoloji firmaları var.
 
Birileri 5 yıldan bu yana sisteme kaçak olarak girip hayvan sesleri çıkartıyorsa, o kurumun en başındaki yöneticiyi yani belediye başkanını küçük düşürecek anonslar yapıyorsa; bunun önlemini 5 yıldan bu yana alamadınız mı?
 
Dünya kadar para ödediğiniz o sisteme dışarıdan girilmesini önlemek amacıyla bir şifre koyamadınız mı?
 
Bunu beceremediniz mi?
 
Kusura bakmayın ama adama gülerler...
 
Vallahi de gülerler billahi de gülerler...
 
Hem de ağızlarını bırakıp başka taraflarıyla gülerler...
 
Eskiden sadece Silivri halkı gülüyordu, şimdi ise ulusal basın da haber yapmaya başlayınca bütün Türkiye gülmeye başladı.
 

Çok Değerli Okuyucularım,
 
Belediye Başkanlığı'ndan kamuoyuna yazılı açıklama yapılıyor.
 
...Efendim kimin yaptığını biliyoruz, savcılığa başvurduk, adli süreç başladı...
 
Yalan...
 
Külliyen yalan...
 
Biz de gazeteci olarak adliyedeki istihbarat kaynaklarımızı çalıştırıyoruz; bir bakıyoruz ki adliyeye başvuru falan yapılmamış.
 
Yahu siz bu kadar gayri ciddi mi çalışıyorsunuz?
 
Madem yapanı biliyorsunuz; anonslara cevap olarak facebook’ta küfürlü hakaretli paylaşımlar yapacağınıza,  sağda solda “şu yaptı, bu yaptı” diye dedikodu edeceğinize; yapan kişi veya kişilerin yakalanması için savcılığa başvursanıza...
 
Savcılık tam karşınızda...
 
Bunu da mı yapamıyorsunuz?
 
Yok eğer başvuramıyorsanız o zaman demek ki çekindiğiniz bir şey var diye düşüneceğiz...
 
 
Sevgili Silivrililer,

Bakın, hemen yanı başımızda Büyükçekmece ilçesi var.

Büyükçekmece
eskiden Çatalca’ya bağlı olan bir beldeydi. Daha sonra ilçe yapıldı.

Geçmişi Silivri’den çok ama çok yenidir...

Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün, Özcan Işıklar’ın bir türlü beceremediği Aydın Üniversitesi’ni bir telefonla kendi ilçesine kazandırdı.

Işıklar
da arkasından bakakaldı.

Başka belediye başkanları ilçelerine üniversite kazandırıyor; bizim başkan da belediye hoparlörüne girip “Kumarbaz Özcan” diye bağıranı bulmaya çalışıyor.

Ancak onu da bulmayı beceremiyor...

Kimse kusura bakmasın ama Özcan Işıklar’ın yönetimindeki o belediye binası panayır yeri gibi oldu.

Komşu ilçeler neredeyse aya çıkacak.
 
Bizimki daha belediye hoparlörüne sahip çıkamıyor...
 
 
Kıymetli Okuyucularım,

Haydi gelin şimdi, belediye binasında yapılan konuşmaları tahmin etmeye çalışalım.
 
- Başkanım anonsa girdiler
- Ne dediler
- At sesi çıkardılar
 
Ertesi gün...
 
- Başkanım yine anonsa girdiler
- Bu sefer ne dediler
- Eşek sesi çıkardılar
 
Vallahi de billahi de oturup bunlarla uğraşıyorlar...
 
Güler misiniz, ağlar mısınız...
 
Alın size Özcan Işıklar belediyeciliği...