Yerel basında ulusal ve genel konuların yazılmasına hep karşı oldum. Normal şartlar altında supersilivri.com'da Silivri dışında hiçbir haber ve makale bulamazsınız. Ancak iki günlük Ankara seyahatimi de yazmam gerekiyordu. O nedenle bu yazıyı lütfen bir istisna olarak kabul edin...

Türk medyasının en itibarlı isimlerinden Toygun Atilla’nın “Selçuk Bayraktar’la röportaja gidiyorum gelmek ister misin” daveti üzerine kendisiyle birlikte Ankara’ya gittim…

Dünya Gazetesi Yazarı Kerim Ülker ve şoför arkadaşımız Ali de bize eşlik etti…

İstanbul’dan Ankara’ya arabayla gitmek çok keyiflidir. İstediğiniz yerlerde istediğiniz kadar mola verirsiniz; yemek yersiniz, çay içersiniz, hatta defalarca çay içersiniz…

Teknofest için Ankara’da Selçuk Bayraktar ile yarım güne yakın zaman geçirdik. Birlikte Teknofest’i gezdik, Türk efsanesi Kızılelma SİHA’yı inceledik. Sohbetimizin bir bölümüne Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır ile emekli korgeneral Yavuz Türkgenci de katıldı…

Selçuk Bayraktar’ın Türk mucizesini gerçekleştirirken yaşadıklarını heyecan içerisinde anlatmasına ve fuar alanını gezerken insanların Bayraktar'a adeta pop müziği şarkıcısı Tarkan muamelesi yapmasına, kalabalıkların fotoğraf çektirebilmek için resmen üzerine hücum etmesine tanık oldum.

Türk SİHA’larının askeri açıdan ne kadar kıymetli olduğunu emekli korgeneral Türkgenci’nin vermiş olduğu örneklerle daha iyi anladım.

Benim için oldukça önemli bir deneyimdi…

Ve şimdi “Selçuk Bayraktar hakkında ne düşünüyorsun” diye sorarsanız rahatlıkla şu değerlendirmeyi yapabilirim:

Öncelikle siyasi amaçlar doğrultusunda duyduğunuz her şeyi unutun. Karşımızda vatan-millet kahramanı bir Türk insanı var.

Atatürk yaşasaydı Selçuk Bayraktar’ı alnından öperdi…