Silivri Belediyesi, “Çiftçilerimize 20 Milyon TL Tohum Desteği Projesi” kapsamında kendi arazilerinde yetiştirdiği yerli, milli ve sertifikalı tohumluk arpaları ilçede üreticilik yapan çiftçilere dağıtmaya devam ediyor. Silivri Belediyesi tarafından Danamandıra, Sayalar ve Çayırdere mahallelerinde düzenlenen Yerli ve Milli Tohumluk Arpa Dağıtım Törenleri ile 400 çiftçiye 1 milyon 600 bin TL değerindeki 80 ton tohumluk arpa dağıtıldı. Çiftçiler bu ürünlerle 4 bin dönüm araziye ekim yapabilecek. Ürünlerini teslim alan çiftçiler destekten duydukları memnuniyeti dile getirerek Silivri Belediye Başkanı Volkan Yılmaz’a teşekkür etti. Silivri Belediyesinin bu yıl dağıttığı tohumlarla ilçede yaklaşık 30 bin dönüm arazi yerli, milli ve sertifikalı tohumluk arpa ile buluşacak. Ayrıca tohumluk arpaların systiva ile ilaçlanmasını sağlayan Silivri Belediyesi hem tohumun kalitesini artıracak hem de çiftçileri 1 milyon TL’lik ilaçlama maliyetinden kurtarmış olacak.
“SİLİVRİ’DE EKİLMEYEN, DİKİLMEYEN ALAN KALMADI”
Törenlerde konuşan Başkan Yılmaz, “İçerisinde emek ve alın teri olan yerli ve milli tohumluk arpa dağıtım töreninde bir aradayız. Hem Silivrili üreticilere hem de milli ekonomiye katkı sunuyoruz. Biz Silivri’yi yalnızca çarşı meydanından, sahilden ibaret gören bir anlayışla; nüfusuna göre ya da oy hesabına göre yönetmedik. Silivri’yi bütüncül bir anlayışla kucaklayarak, bir bütün halinde yönettik. Hedefimiz her zaman Silivri’yi bir marka kent yapmak oldu. Bu hedefimizde köylerimizin önemi çok büyüktü. Çünkü biz biliyoruz ki eğer bir kalkınma hamlesi başlayacaksa bu köylerden başlayabilir. Türkiye, kırsaldan kentlere göçü tersine çevirmek zorunda. Bakın şu an köylerde yaşayan nüfus yüzde 13’lere kadar geriledi. Bu nüfusun büyük bir kısmı da emekli ve yaş itibarıyla üretim yapamayan bir nüfus. Hâl böyle iken bizim ülke olarak sağlıklı bir ekonomik büyümeyi gerçekleştirme şansımız yok. Önümüzdeki yıllarda en stratejik ürünün gıda ürünleri olacağı herkes tarafından kabul edilirken bizim üretmekten, tarımsal üretimden başka şansımız yok. Bu düşünceden hareketle biz Silivri Belediyesi olarak, bir tarımsal üretim seferberliğine başladık. Bize ‘Yapamazsın, edemezsin, tarım senin işin mi, belediye eliyle bu işler yapılmaz, başarısız olursunuz’ diyenler oldu. Bizi yolumuzdan döndürmek isteyenlere asla kulak asmadık. Biz bu topraklarda daha önce atalarımızın, dedelerimizin gerçekleştirdiği hikâyeleri gerçekleştirebiliriz dedik. En az insansız savaş uçağı kadar, Türk tankı kadar, Türk paleti kadar, Türk İHA’sı ve SİHA’sı kadar stratejik olan tarıma, hayvancılığa tekrar dönüşüm başlaması için bir farkındalık yaratmayı amaçladık. Silivri Belediyesi 300 dönüm ile başladığı bu yolculukta, hayallerinin peşinde koşan bir ekiple birlikte bugün 4.000 dönümde üretim yapıyor. Tüm ülkede merakla, gıpta ile takip edilen, öncü, önder ve örnek projelere imza atıyor. Samandan mısır silajına, tohumluk arpadan yem bezelyesine, ayçiçek yağından gübrelerin tarlalara taban gübresi olarak serpilmesine, hayvanların aşılarından fideye kadar birçok alanda üreticilerimize destek oluyoruz. Projelerimiz Türkiye’deki birçok belediye tarafından taklit ediliyor. Dağıttığımız ürünlerle Silivri’de ekilmeyen, dikilmeyen alan kalmadı. Bununla birlikte mera ıslahları yapıyoruz. Kavaklı’da 500 dönüm mera arazinin ıslahını İlçe Tarım Müdürlüğü, Silivri Belediyesi ve çiftçilerimizin ortak çalışması ile gerçekleştirdik. Büyükçavuşlu’da 500 dönüm meramız var, oranın ıslahına da eylül ayında başlamayı hedefliyoruz. Yine Kavaklı’da 500 dönüm bir meranın ıslahına başladık. Biz, mera ıslahları konusunda her türlü iş birliğine varız.” dedi.
“SİLİVRİ’DE EKİLEN SERTİFİKALI TOHUM ORANI YÜZDE 85”
Yerli ve milli tohumların önemine değinen Başkan Yılmaz, “Biz ilk günden beri yerli ve milli, sertifikalı tohum diyoruz. Sertifikalı tohum demek her türlü teknolojik işlemin yapıldığı, ilaçlanmış ve dönüm başına rekoltenin sertifikasız ürüne göre en az yüzde 30 fazlalaştığı tohum demek. Türkiye’de ekilen tüm tahıllardaki sertifikalı tohum oranı yalnızca yüzde 8. Bu çok acı verici bir durum. Avrupa’da ise bu oran yüzde 35. Silivri’de ekilen sertifikalı tohum oranı ise yüzde 85 arkadaşlar. Bugün arazilerimiz Silivri Belediyesinin dağıtmış olduğu Türk tohumları ile ekiliyor. Bakın, 2 yıl önce Trakya Tohumcular Birliği, Trakya Kalkınma Ajansı, Tekirdağ İl Tarım Müdürlüğü ve Silivri Belediyesinin ortak projesi ile 8 tane ayçiçek tohumunun deneme ekimini gerçekleştirdik. Projenin amacı Türkiye’de yüzde 95 oranında İsrail’in, Avrupa Birliği devletlerinin ve Amerika Birleşik Devletleri’nin sahip olduğu ayçiçek tohumu pazarında Türk tohumculuğunu desteklemektir. Tohumda dışa bağımlılığı azaltmak ve yalnızca yüzde 5 olan Türk tohumculuğunun oranını artırmaktır. Bu 8 çeşit ayçiçek tohumundan TR-2242 marka tohumda karar kıldık ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyetin 100. yılını kutladığımız 2023 yılında, 2023 paket yerli ve milli ayçiçek tohumunu sizlerle buluşturduk. Alacağımız rekolte ile nasıl Seymen marka tohumluk arpayı Türk pazarının neredeyse tamamına hakim kıldıysak, Türk ayçiçek tohumunda da aynı şeyi yapacağız. Biz, bu milletin evlatlarının kurduğu Türk tohum şirketlerinin Ar-Ge çalışmalarına destek vermek zorundayız. Bu yıl ürettiğimiz 1.000 ton tohumluk arpanın 600 tonunu sizlerle paylaşıyoruz. Yine bu yıl da 2023 paket ayçiçek tohumunu sizlere dağıtacağız. Böylece Silivri’de ekilen 400 bin dönüm arazinin neredeyse 80 bin dönümü Silivri Belediyesinin dağıttığı yerli ve milli Türk tohumları ile ekilmiş olacak.” ifadelerini kullandı.
“SİLİVRİ’YE BİR MEZBAHAYI ÇOK MU GÖRÜYORSUNUZ?”
Silivri’ye bir mezbaha yapılması gerektiğini söyleyen Başkan Volkan Yılmaz, “Hayvancılarımıza en büyük desteklerimizden biri de Silivri’mizde bir hayvan pazarının bulunmasıydı. Silivri Belediyesi, İstanbul’da belediye eliyle yapılan tek canlı hayvan pazarını inşa etti. Benim görevim değil ama emek harcadım ve en modern canlı hayvan pazarını kurdum. Ancak hayvan pazarı istediğimiz rağbeti görmüyor. Nasıl canlandırırız diye konuştuğumuzda hayvancılarımız, canlı hayvan pazarının yanında bir mezbaha olmadığı için istedikleri verimi alamadıklarını söylüyorlar. Silivri Belediyesi Canlı Hayvan Pazarının yanında bir mezbaha olmaz ise burayı canlandırmamız çok olası değil. Şimdi siz bana bu mezbahayı niye yapmıyorsunuz diye sorabilirsiniz. Biz bu mezbahayı görev, yetki ve sorumluluğumuzda olmadığı için yapamıyoruz. Görev yetki ve sorumluluk İstanbul Büyükşehir Belediyesinde (İBB). Ben İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun yüzüne de MHP Grup Başkanvekili olduğum İBB meclisinde de defalarca bu konuyu dile getirdim. Canlı hayvan pazarımızın yanında size bir arsa tahsis edelim ve buraya bir mezbaha yapın dedim. Cevap alamadık. Biz de cevap alamadığımız için bunu ‘hayır’ olarak anladık. O zaman sizin devasa bütçenizde hayvancı için ayıracak bir bütçe yoksa bir protokol yapalım, yetkinizi Silivri Belediyesin devredin ve bu kardeşiniz mezbahayı yapsın dedim. Ona da cevap vermediler. En son yazılı olarak talep ettik ve verilen cevap şu; ‘Bizim Çatalca Kestanelik’te Silivri, Çatalca, Büyükçekmece ve Arnavutköy’e hizmet edecek bir mezbahamız var ve yakında açılacak.’ Bakın o mezbaha biteli 4 yıl oldu. 4 yıldır mezbahanın açılmasını bekliyoruz. Bunun adına beceriksizlik, ilgisizlik, alakasızlık, yok saymak ne derseniz deyin; ortada bir gerçek var ki Kestanelik Mezbahası açık değil. Ayrıca ben şunu da kabul etmiyorum; Kestanelik’te bir mezbaha olabilir ve o mezbaha açık da olabilir. İstanbul’un en fazla manda, büyükbaş ve küçükbaş hayvanını coğrafyasında barındıran Silivri’ye 1 tane mezbahayı çok mu görüyorsunuz? Bu kabul edilebilir değil. Biz Et ve Balık Kurumu Başkanı ile görüştük. Kendisi aynı zamanda Tarım Bakanımızın danışmanı. Silivri’ye geldiler. Kendileriyle bir proje üzerine çalışıyoruz. Hayvan pazarının yanına bir mezbaha inşa edeceğiz. Bununla da kalmayıp 5.000 metre kapalı alanda Et ve Balık Kurumunun depolarının da olacağı dev bir projeyi inşallah hayata geçirmek üzereyiz. Bu projede benim mezbaha kadar önemsediğim bir konu da Et ve Balık Kurumu, Silivri’nin köylerinde alım garantili hayvancılığı teşvik edecek. İnşallah Silivri’de hayvancılıkla ilgili giderlerin bir kısmının sübvanse edildiği, aile işletmelerine alım garantisi verildiği bir hayvancılık modelini oluşturacağız. Birileri istese de istemese de Silivri’ye bu mezbahayı hep beraber yapacağız.” diye konuştu.
“SİLİVRİ’NİN DOĞASINA UYGUN EKOLOJİK TESİSLERİ OLACAK”
Silivri’nin bir turizm master planına ihtiyaç olduğunun altını çizen Başkan Yılmaz, “İstanbul’da herkesin hafta sonu bir kaçış rotasına ihtiyacı var. Ben bunu İBB Başkanı Ekrem Bey’e de ilettim; Silivri’de doğa turizminin, ekolojik turizmin ve tarım turizminin yapılacağı bir turizm master planını devreye sokmamız lazım. Bu İBB’nin görevi. Gelin, marjinal tarım arazilerini, ormanın kıyısındaki arazileri yüzde 5 imarlı, tek katlı butik oteller yapılması için imar planlarına işleyelim dedim. Yatırımcı geliyor ve diyor ki ben Silivri’de bir otel yapmak istiyorum. İnsanlar ailesiyle gelsin, doğanın içerisinde salatalığını, domatesini toplasın diyor. Ama bizim ona sunabileceğimiz bir yer yok. Çünkü turizm imarlı yerimiz yok. Bu iş, İBB’nin yapabileceği bir iş. Bu turizm master planı ile ne olacak biliyor musunuz? Birincisi, İstanbullular şehrin stresinden uzaklaşacak. İkincisi, sizin çocuklarınızın bir istihdam alanı olacak. Üçüncüsü, burada üretilen domates, biber, salatalık gibi ürünler bu tesislerde satılacak. Bir de bu tesislere gelen insanlar, hafta sonu dönerken buradaki turşudan, erişteden, kuskustan alacak. Böylece Silivri’de, buranın doğasına uygun ekolojik turizm tesisleri olacak. Bu konuyu İBB ile görüşmeye devam ediyoruz. Kültür ve Turizm Bakanımız ile de bu konuları görüşeceğiz çünkü kendilerinin yardımına ihtiyacımız olacak. Ama ben şunu ifade edeyim; biz Silivri’nin köyleri için dertlenmeye ve köylerimizi daha iyi, daha güzel, daha yaşanabilir köyler haline getirmek için çalışmaya devam edeceğiz.” dedi.