55. Silivri Yoğurt Festivali yarın (Perşembe günü) coşkulu bir kortej yürüyüşüyle başlıyor.

Silivri’nin en önemli değerlerinden birisi yoğurt olmasına rağmen yoğurt mayalama ve ağzına burnuna bulaştırarak yeme yarışması dışında yoğurtun esamesi bile okunmayan bu festival tamamen şarkı, türkü ve eğlence amaçlı olacak.

Üç gün sürecek olan festivalin birinci gecesinde pop müziği sanatçısı Bengü, ikinci gecesinde yine pop müziği sanatçısı Fatih Erkoç ve üçüncü gecesinde de tekrardan pop müziği sanatçısı Göksel sahne alacak.

Fıkır fıkır insanın içini kaynatan şarkılar söylenecek.

Ayrıca dans gösterileri yapılacak ve davul zurna eşliğinde göbekler atılacak...
 

Sevgili Okuyucularım,

Türkiye tarihinin en sıkıntılı dönemlerinden birini yaşıyor.

Ülkemiz oldukça zor günler geçiriyor.

Büyük şehirlerde bombalar patlıyor.

İnsanlar ölüyor.

Çocuklar sakat kalıyor.

Daha 2 hafta önce 50 km ötemizde Atatürk Havalimanı’nda bombalı saldırı sonucu onlarca insan hayatını kaybetti.

İstisnasız her gün üç beş şehit haberi geliyor.

Yine daha birkaç ay önce Silivrimiz’in şehidini gözyaşları arasında toprağa verdik.

Bu şartlar altında, ülkemiz kan ağlarken; Özcan Işıklar çıkıp siyasi gösteri yapacak diye şarkının türkünün, eğlencenin sırası mı?
 
Lütfen festivali basit bir şey zannetmeyin.

Silivri Yoğurt Festivali oldukça yüksek bütçeli bir organizasyon.

Faturalar kesiliyor, belediye bütçesinden ödemeler yapılıyor; sponsorluk adı altında işadamlarından paralar talep ediliyor...

Birileri para kazanıyor...

Bazıları da yine arada ticari komisyon alıyor...

Merak ediyorum, hem ülkemiz hem de Silivrimiz bu kadar acı içindeyken acaba bu paraların paylaşılma düzeni bozulmasın diye mi şarkıya, türküye ve konsere bir iki sene kadar ara verilemiyor?

Özcan Işıklar’dan biraz olsun milli duyarlılık beklemek istiyoruz.

Ancak beklediğimiz milli duyarlılığın kırıntısını bile göremiyoruz.
 

Sevgili Silivrililer,

Arada kendi kendime soruyorum; bu milli duyarlığı hangi Özcan Işıklar’dan bekleyeceğiz diye?

Belediye tarafından hazırlanan festival logosunun “tesadüfen” HDP logosu ile benzer renklere isabet etmesine rağmen buna onay veren Özcan Işıklar’dan mı?

Festival bayraklarının arasına bir tane bile Türk bayrağı koymayan kendi emrindeki belediye yetkililerine müdahale etmeyen Özcan Işıklar‘dan mı?

HDP’li yöneticilerle kol kola yürüyüşler yapan ve barış güvencinleri uçuran Özcan’dan Işıklar mı?

Bulgaristan’daki hafta sonu keyfini bozmaya gerek görmeyerek Silivri’nin şehidinin Silivri’deki cenazesine katılmayan Özcan Işıklar’dan mı?

HDP’nin Newroz bayramının sahne masraflarını belediye bütçesinden karşılayan Özcan Işıklar’dan mı?

Silivri Belediyesi tarafından düzenlenen ve BDP milletvekilinin de davet edildiği panelde İstiklal Marşı okunmamasına ve saygı duruşu yapılmamasına yönelik talebe geçit veren Özcan Işıklar’dan mı?

Yine ayrıca belediye meclis salonunda yapılan başka bir toplantıda tam İstiklal Marşı okunmaya başladıktan sonra elini sallayıp “gerek yok” diyerek yarıda kestiren ve bu görüntülerle ulusal TV kanallarına haber konusu olan Özcan Işıklar’dan mı?

Görev yaptığı yedi yılı aşkın süre boyunca Yunanlı papazlar ve piskoposların yanından ayrılmayan; Bizans kültürü ile Silivri’yi özdeşleştirmek için özel bir çaba sarf eden Özcan Işıklar’dan mı?

“Festival bayraları arasında niçin Türk bayrağı yok” diye sorunca sosyal medya hesaplarında faşizm konulu paylaşımlar yapan Özcan Işıklar’dan mı?
 
Evet...

Şimdi bir kere daha soruyorum; bu milli duyarlılığı hangi Özcan Işıklar’dan bekleyeceğiz?

Hangi Özcan Işıklar’dan?

Gayri milli Özcan Işıklar’dan mı?..