Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Silivri İlçe Başkanı İbrahim Kömür, parti binasında basın toplantısı düzenledi. Kömür, AK Parti Silivri İlçe Başkanı Sami Barlas, İlçe Tarım Müdürü Nuri Ertuğrul ve İlçe Spor Müdürü Sey,than Dağıstanlı hakkında eleştirilerde bulundu.

Kömür, basın toplantısında şunları söyledi:

Değerli basın mensupları,
Kıymetli yol arkadaşlarım,
Sevgili Silivrililer,

Öncelikle bu yoğun gündem içerisinde davetimize katıldığınız, sesimize ses olduğunuz için hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Bir süredir gerek parti çalışmalarımızın yoğunluğu gerekse ülke gündemindeki hareketlilik nedeniyle sizlerle böyle kapsamlı bir ortamda buluşamamıştık. Bugün birikmiş birçok konu başlığı var ve hepsini tek tek değerlendireceğiz.

Amacımız çok net:
Silivri’ye, İstanbul’a ve Türkiye’ye dair sözümüzü söylemek, yaşadığımız sorunları, tanık olduğumuz yanlışları açıkça dile getirmek. Aynı zamanda ilçemizde yaşanan gelişmeler hakkında siz değerli basın mensuplarını bilgilendirmek ve Silivri halkıyla her zamankinden daha güçlü bir dayanışma içinde olduğumuzu ifade etmek istiyoruz.

Bugün burada; siyasi iktidarın yereldeki temsilcilerinin kamu kurumlarını siyasi amaçlarına alet ederek ortaya koyduğu tutumu açıkça ortaya koyacağız. Silivri’nin, üreticimizin, gençlerimizin, halkımızın hakkını savunmak için sesimizi yükselteceğiz.

Elbette Türkiye’nin gündeminde olan, hepimizin yakından takip ettiği, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız Ekrem İmamoğlu’nun durumu ve onun şahsında yürütülen mücadelemizi de ayrıntılı biçimde konuşacağız.


Değerli basın mensupları,
Kıymetli Silivrililer,

Bugün burada bir gerçeği hep birlikte konuşmak ve Silivri Kamuoyunu bilgilendirmek için toplandık. Biz çok sabırlıyız, sabrımızı sınamasınlar. İlçemizde bazı kamu kurumlarını o kurumlarda görevli Müdürler eliyle AK Parti’nin arka bahçesi haline getirmekten vaz geçsinler. Bu anlayışa da, bu anlayıştan medet umanlara "dur" demenin vaktidir.

AK Parti Silivri İlçe Başkanı Sayın Sami Barlas’a sesleniyorum!

Devletin kurumlarını AK Parti’nin uzantısıymış gibi göstermekten, kamuya ait organizasyonları kendi partinizin propagandasına alet etmekten vazgeçin!

19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı etkinlikleri kapsamında; Silivri İlçe Kaymakamlığı’nın, Gençlik ve Spor İlçe Müdürlüğü’nün ve Silivri Belediyemizin ortaklaşa düzenlediği turnuvaları kalkıp AK Parti etkinliğiymiş gibi kamuoyuna servis etmeniz doğru olmamiştır.

Hatta işi daha da ileriye götürüp gazetecilere mesaj attırıyorsunuz:
“AK Parti İlçe Başkanlığımız ile Gençlik ve Spor İlçe Müdürlüğü’nün düzenlediği voleybol turnuvasını kamuoyuna duyurmanız önemlidir” diyorsunuz.

Ne yapıyorsunuz siz? Devletin düzenlediği resmi bayram etkinliklerini bile siyasete malzeme ediyorsunuz. Böyle bir yetkinizin ve hakkınızın olmadığını sizde bilirsiniz.

Bu milletin vergisiyle yürütülen devlet çarkını, kendi partinizin tanıtım aracı olarak kullanamazsınız.
Buralar sizin arka bahçeniz değil!
T.C. Devleti bir parti devleti değil! T.C Devletinin şekli Anayasanın ilk 4 maddesi ile belirlenmiştir.

Devlet ayrı, hükümet ayrı. Herkes bunu böyle kabul edecek ve ona göre rota çizecek. Sizde, Bizde ve diğer bütüm kurum ve kuruluşlarda bu rotaya uymak zorundadır.
Silivri Belediyesi’nin bütçesiyle yapılan, kamu kurumlarının emek verdiği etkinlikleri sahiplenemezsiniz.

Madem gençleri bu kadar düşünüyorsunuz, madem gençler için bir şey yapmak istiyorsunuz;
Gelin gençlerin yurt sorununu çözün!
Ama ne yapıyorsunuz siz? Belediyeler yurt açamasın diye Meclis’e yasa getiriyorsunuz.
Sonra çıkıp "Gençlere sahip çıkıyoruz" diye nutuk atıyorsunuz!

Yetmiyor…
Sırf Ekrem İmamoğlu’na destek verdiler diye gençleri hapse atıyorsunuz!
Adli kontrol koyuyorsunuz, yurt dışı yasağı getiriyorsunuz, haftada bir imza şartı dayatıyorsunuz.
Bu ülkeyi bir açık hava cezaevine çevirdiniz.
Sonra da devletin yaptığı etkinliğe parti yapmış gibi sahipleniyorsunuz!

Bakın buradan açıkça söylüyorum:
Hiç kimse bu devletin sahibi değil, bu devletin sahibi millettir ve Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.
Devletin gerçek sahibide ona vekaleten yönetecek olanda TBMM’sinin üyeleridir, bu milletin ta kendisidir!
O millet 31 Mart’ta size gereken cevabı sandıkta verdi.
Anlaşılan odur ki siz hâlâ ders almamışsınız.
Siz hâlâ halkla inatlaşmaya devam ediyorsunuz.

Unutmayın!
Dünyada hiçbir totaliter rejim yoktur ki halkla inatlaşıp ayakta kalabilsin.
Devletin kurumlarını kendi siyasi çıkarlarınız için kullandığınız sürece biz susmayacağız.
İnanıyorum ki u millet, sizi sandıkta gönderecek! O NEDENLE ADAYIMIZI YANIMIZDA SANDIĞI ÖNÜMÜZDE İSTİYORUZ.


Değerli arkadaşlar,

Yetmiyor…
İlçe Başkanı çıkmış, Değirmenköy’deki sulama kanalı hakkında video çekip açıklama yapıyor.
“İstanbul’un en büyük sulama göleti çöküşte, üretici yalnız bırakıldı” diyor.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni göreve çağırıyor!

Pes artık! Bir şey demeye dilim varmıyor.

25 yıl İstanbul’u siz yönettiniz!
5 yıl boyunca ittifak ortağınızla birlikte Silivri’yi siz yönettiniz!
İBB’nin kaynaklarını elinizde tuttuğunuz o uzun yıllarda ne Değirmenköy Göleti’ni çözdünüz ne de o sulama kanallarına bir metre hat döşediniz.
Şimdi kalkmış, göreve geleli daha bir yıl bile olmamış Bora Başkan’dan hesap soruyorsunuz. Halbuki Bora Başkan Silivri’nin dertleri ile dertlendiği, Eşine ve çocuklarına zaman ayıramadan gece gündüz çalıştığı ve Değirmenköy sulama kanalını başlattığı bir dönemde gidip ordan video atıyor. Haberleri yok Bora Başkanın yaptıklarından.

Siz önce kendi döneminize bakın!
Halk unutmuyor!
Biz unutmuyoruz!

Hiç merak etmeyin, sizin yarım yamalak bıraktığınız ne varsa biz bir bir toparlıyoruz.
O kanal da çözülüyor, o videoyu çekerken çaişan makine parkurunuda öekseydin.. O gölet de yeniden üreticiye can olacak. Çünkü bizde algı yok, algı yaratma hastalığı yok hileli, asılsız video yok. Halka hizmet var. Onunda Tescili 3 kez sizi üst üste yenen Ekrem İMAMOĞLU’dur, devamınıda Bora BALCIOĞLU getirecek.

Ama şunu da çok merak ediyorum Sayın İlçe Başkanı:
Siz çiftçinin, üreticinin, yanına gittiğinizde ne söyliyeceksiniz çok merak ediyorum,

Mazot olmuş 46 lira!
Üretici gübreyi, ilacı, yemi ithalat fiyatına alıyor…
Hasat zamanı geliyor, siz çıkıp tahılda, hububatta gümrük vergisini sıfırlıyorsunuz!
Çiftçinin elinde mal kalıyor, fiyat düşüyor, üretici eziliyor!
Ya tüccara mecbur kalıyor, ya TMO kuyruklarında sürünüyor!

Sonra da dönüp sulama kanalı üzerinden şov yapıyorsunuzda, siz o kanallardan anlamazsınız.Sizin anladığınız bildiğiniz kanal başka.

Kanal demişken…
Sizin o meşhur kanal sevdanızı da biliyoruz.
Tarım sevdanız da o “kanal” kadar yapay!
Siz bu ülkenin tarım alanlarını, su havzalarını Kanal İstanbul uğruna Arap sermayesine peşkeş çekmek isteyen bir zihniyetsiniz.
Hiç öyle milletin gözünü boyamaya çalışmayın, inan yemiyor.
Bora Başkanında sevdası Silivri ve Silivri muhafızlığı. Silivri’nin birileri için ne kadar kıymetli olduğunun farkındayız.

Vatandaş, Halk neyin ne olduğunu çok iyi biliyor.
Kimin bu toprağa emek verdiğini, kimin sadece nutuk attığını gayet net iyi görüyor.

Değerli Silivrililer,
Saygıdeğer basın mensupları,

Şimdi bir başka konuya, Silivri İlçe Tarım Müdürü Sayın Nuri Ertuğrul’a değinmek istiyorum.

Bakın, tohum dağıtıyorsunuz, fide dağıtıyorsunuz… Ne mutlu!
Çiftçiye, üreticiye destek olan her uygulamanın biz sonuna kadar arkasındayız, bizim belediyelerde yapıyor
Ama bu desteklerin kamu yararı için mi, yoksa siyasi vitrin için mi yapıldığını sorgulamak bizim sorumluluğumuz.

Etkinlik yapıyorsunuz, güzel.
Ama etkinliğe AK Parti milletvekilleri davet ediliyor kürsüye çıkıyor, söz alıyor. İbb veya Silivri Belediyesinin bu tür etkinliklerinde hiçbir CHP Millet vekilinin çağrılıo konuşturulduğunu gördünüzmü. Madem böyle bir şey yapıyorsunuz
Peki, neden o etkinliği Silivri Belediyemizin başka bir programıyla aynı saate denk getiriyorsunuz? İkiside kamu kurumu değilmi.

Neden böyle bir çakışma yaratılıp yaşatılıyor. Neden olduğunu söyliyeyim.
Silivri Belediye Başkanı’nın üreticiyle bir araya gelmesinin önüne geçilmeye çalışılıyor ama farkında değiller ki Bora Başkan o etkilemeye çalıştıkları gönüllerde taht kurmuş ,gece gündüz onlarla.

Sayın Nuri Ertuğrul, siz bir kamu görevlisisiniz.
Devletin memurusunuz, bir siyasi partinin temsilcisi değilsiniz, olamazsınız, Olmak isteyenler için yol bellidir.

Ne dağıttığınız tohumlar AK Parti'nin bütçesinden çıkıyor…
Ne de o fideler bir siyasi partinin özel desteğiyle temin ediliyor.
Dağıttığınız her şey, bu milletin vergisiyle, kaynağıyla sağlanıyor.

Bu yüzden size düşen, tarafsız durmak, devlet ciddiyetiyle hareket etmektir.
Örnek almanız gereken kişi AK Parti İlçe Başkanlığı değil;
Silivri Kaymakamı’dır, Silivri Belediye Başkanı’dır.
İkisi de her platformda iş birliğinden, uyumdan, kamu kurumları arasında koordinasyondan söz ediyor ve destekliyorlar.

Siz ise bir siyasi parti üzerinden pozisyon almaya çalışıyorsunuz.
Kusura bakmayın ama bu yaklaşım, Silivri’nin kamu vicdanında karşılık bulmaz.

Silivri halkı bunu görür, notunu da verir.
Devlet adamlığı; şeffaf, kapsayıcı ve tarafsız duruş ister.


Değerli Silivrililer,
Kıymetli basın mensupları,

Silivri İlçe Tarım Müdürü Sayın Nuri Ertuğrul’un ev sahipliğinde düzenlenen bir etkinlikte, çiftçiye fide ve tohum dağıtıldı.
Güzel bir çalışma. Biz, üreticiye katkı sunan her adıma destek oluruz. Burada hiçbir tereddüt yok.
Ama o etkinliğin şekli, içeriğinden çok, daha fazla tartışılmayı hak ediyor.

Çünkü görüyoruz ki etkinliğe sadece AK Parti milletvekilleri davet edilmiş.
Üstelik o milletvekilinin, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu’yla uzaktan yakından hiçbir ilgisi yok!
Tarımla, çiftçiyle ilgili tek bir yasa çalışmasında dahi adı geçmemiş biri kürsüde uzun uzun konuşuyor.

Yahu oldu olacak…
Çağırdığınız AK Parti İl Başkan Yardımcısına da söz verseydiniz kürsüde!
Madem bu kadar geniş bir siyasi vitrin açtınız, neden sadece bir partiyi temsil eden isimlerle sınırlı tuttunuz?

Ben buradan açıkça sormak istiyorum:
Aynı etkinlik için, Meclis’in Tarım Komisyonu’nda görev yapan CHP, MHP, İYİ Parti milletvekillerini de davet ettiniz mi?
Ya da diyelim ki onlar geldi, kürsüde söz verecek miydiniz?

Eğer cevabınız hayırsa, kusura bakmayın ama bu etkinlik bir kamu hizmetinden çok, siyasi bir gösteriye dönüşmüş demektir.

Kamu kaynaklarıyla, bu milletin vergileriyle gerçekleştirilen bir dağıtım programı, bir siyasi partinin şovuna dönüşemez.
Devlet kurumları siyasetin arka bahçesi haline getirilemez!

Sayın Ertuğrul, siz AK Parti’nin değil, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın Silivri’deki temsilcisisiniz.
Devlet memurusunuz. Herkese eşit mesafede durmak zorundasınız.
Bu duruşu korumak sizin hem yasal hem de ahlaki sorumluluğunuzdur.

Bakın, örnek almanız gereken kişi AK Parti İlçe Başkanı değildir.
Silivri Kaymakamı’dır, Silivri Belediye Başkanı’dır.
Her ikisi de kurumlar arası diyalogdan, iş birliğinden yana tavır alıyor.
Siz ise tam tersine, bir siyasi partinin parçası gibi davranarak kamu vicdanını zedeliyorsunuz.

Silivri buna sessiz kalmaz.
Bu halk her şeyin farkında.
Kimin siyaset, kimin hizmet peşinde olduğunu gayet iyi görüyor.

AK Parti sıralarına bakarak vurgu yaptı
AK Parti sıralarına bakarak vurgu yaptı
İçeriği Görüntüle


Değerli basın mensupları,
Kıymetli hemşehrilerim,

Şimdi de birkaç cümle Gençlik ve Spor İlçe Müdürü Sayın Seyithan Dağıstanlı'ya ayırmak istiyorum.

Sayın Dağıstanlı, Silivri’ye daha yeni geldiniz.
Ama önce şunu bilin:
Burası Çatalca değil. Burası başka bir ilçe de değil. Burası Silivri.
Kendi dengeleri, kendi siyasi iklimi, kendi halk iradesi olan bir memlekettir burası.
Burada devlet ciddiyetine yakışmayan tavırlar sergileyemezsiniz.
Burada AK Parti partizanlığı yaparak, kamu gücünü bir partinin propaganda aracına çevirmeye kalkarsanız karşınızda bizi bulursunuz!

Siz Gençlik ve Spor İlçe Müdürüsünüz, AK Parti İlçe Gençlik Kolları Başkanı değil!

Silivri Belediyesi ile ortaklaşa yapılan etkinlikleri kalkıp AK Parti etkinliği gibi lanse etmeye çalışarak ne yapmaya çalışıyorsunuz?
Amacınız ne? Neyi ispat etmeye, kimi mutlu etmeye çalışıyorsunuz?

Dahası var…
Spor kulüplerinden size yönelik şikâyetler var.
Kulüp başkanları rahatsız, herkes konuşuyor.
Benden söylemesi:
Bu ilçede kimsenin kamu görevini siyasete alet etmesine izin vermeyiz.

Gelelim 19 Mayıs’a…

Belediyenin bayram etkinliklerini baltalamak için güya alternatif konser organize ettiniz.
Amacınız belli:
Belediyenin kortejini, yürüyüşünü zayıflatmak, gölge düşürmek. Ya hala anlamadınız dimi Silivri’nin ATA’nın iki emaneti olan CUMHURİYET vE CUMHURİYET HALK PARTİSİNE sahip çıkacağını. Hala anlamadınız dimi Silivri’nin Bora Başkana, Bora Başkanın Silivri aşkını

Ama olmadı!
Ne yaptınız?
Konser saati ilan ettiniz ama baktınız ki kalabalık belediyenin kortejine akıyor, apar topar saati ileri attınız.
Ama ne oldu?
300 kişiyi toplayamadınız! Tabi yine onu da belediyenin imkanlarıyla yaptınız. Belediyenin kurduğu sahneyle ses sistemiyle konser verdiniz. Yazık bu milletin parasını kişisel ve siyasi hırslarınıza alet etmenize

Bu halk sizin oyunlarınıza gelmez!
Silivri halkı bu taktık ve algı operasyonlarınızı çözdü çözdü!
Ve buradan özellikle teşekkür etmek istiyorum Silivri Halkına.
Tüm Silivrililer o gün, muazzam bir duruş sergiledi.
Sivil toplum kuruluşları, spor kulüpleri, kadınlar, gençler, bayraklarıyla, pankartlarıyla bu ilçeye yakışan en coşkulu yürüyüşlerden birini gerçekleştirdi.

Gençlik ve Spor Müdürü’nün ayak oyunlarına hiç kimse alet olmadı!
Bu halkın yüreği, bayrağına, vatanına, cumhuriyetine sımsıkı bağlıdır beyler!

Biz bu yürüyüşte her siyasi partinin temsilcisini görmek isterdik.
Nasıl ki biz muhalefette olduğumuz günlerde, iktidar belediyesi yürüyüş düzenlediğinde hep orada olduysak…
Aynı olgunluğu, aynı sahiplenmeyi başkalarından da beklerdik.

Çünkü bu kortej ne belediyenindir ne kaymakamlığındır.
Bu kortej, bu yürüyüş; bu memleketin geleceğine sahip çıkan herkesindir.
Vatanına, bayrağına, özgürlüğüne, Atatürk'ün emanetine bağlı her yurttaşın ortak yürüyüşüdür!

Ve buradan açıkça söylüyorum:
Kamu görevi yapan herkes bu hassasiyete göre davranmalıdır.
Kurumlar şahısların, siyasi partilerin arka bahçesi değil, milletindir.
Hiç kimse bu milletin vicdanını kendi siyasetinin gölgesine alamaz!


Değerli basın mensupları,
Kıymetli Silivrililer,

Son günlerde ilçemizin Çanta Mahallesi’nde, İkitelli Organize Sanayi Sitesi projesi ile ilgili kamuoyunda yanlış, eksik ve kasıtlı bazı bilgiler yayılmakta olduğunu görüyoruz. Özellikle, Belediye Başkanımız Sayın Bora Balcıoğlu'nu ve Silivri Belediyemizi hedef alan bu dezenformasyon kampanyasına karşı gerçekleri tüm açıklığıyla sizlerle paylaşmak istiyorum.

Öncelikle şunu net olarak belirtelim:
Bahsi geçen arazi, Silivri Belediyemiz döneminde imara açılmış değildir. Kamuoyunda “tarım arazileri sanayiye çevriliyor” diyerek dolaşıma sokulan iddialar tamamen gerçek dışıdır.

Bu alanın sanayi alanına çevrilmesi, bundan yaklaşık 15 yıl önce gerçekleşmiştir.
2000'li yılların başında, yatırım amaçlı olarak FAKO Holding tarafından satın alınan bu arazi, dönemin AK Partili Çanta Belde Belediye Başkanı Tahir Sert döneminde, yani 2009 öncesinde, tarım vasfından çıkarılarak imar planlarında sanayi alanı olarak tanımlanmıştır.

Bugün hayata geçirilen proje, işte bu eski dönemde alınmış imar kararlarının, mevcut imar planının uygulamaya konmasından ibarettir.

İkinci olarak, açıkça ifade etmek isterim ki,
Bu projenin tüm ruhsat ve yasal süreçleri, bir önceki dönem Silivri Belediye Başkanı Volkan Yılmaz zamanında tamamlanmıştır. İkitelli Silivri Toplu İşyeri Yapı Kooperatifi’nin yürüttüğü bu proje, bizim dönemimizde yalnızca temel atma töreni yapılarak başlatılmıştır.

Yani Silivri Belediyesi olarak bizim ne bu alanın tarımdan sanayiye çevrilmesinde, ne de projenin imar izinlerinin verilmesinde bir dahlimiz yoktur. Tüm süreçler önceki yönetimler döneminde tamamlanmıştır.

Üçüncü olarak, kamuoyunu korkutmak amacıyla yayılan “zehir saçan fabrikalar kurulacak” iddiaları da tamamen gerçek dışıdır.
Plan notlarında açıkça belirtilmiştir:

· Yanıcı, patlayıcı, toksik kimyasal üretimi kesinlikle olmayacaktır.

· Döküm, siyanür, ağır metal içerikli üretime asla izin verilmeyecektir.

· Altyapısı, çevreye ve insan sağlığına uygun biçimde projelendirilmiştir.

Bu proje çevreye duyarlı ve modern bir sanayi yatırımını temsil etmektedir.

Dördüncü olarak, bu yatırım Silivri için büyük bir kalkınma fırsatıdır.
Proje tamamlandığında Silivri’mizde en az 5 bin kişilik doğrudan istihdam yaratacaktır. Silivrili gençlerimiz, iş arayan kadınlarımız, emeklilerimiz, işsiz babalarımız için yeni iş kapıları açılacaktır.
Üretim ve istihdam Silivri’nin geleceğidir. Bu proje, Silivri’nin ekonomisine, iş gücüne, aile bütçesine katkıdır.

Son olarak şunu net ve açık ifade etmek isterim:
Bazı çevreler, bilinçli bir algı operasyonuyla, sanki bu projeyi Silivri Belediyesi bizzat tasarlamış ve yeni imar izinleri vererek tarım alanlarını sanayiye açmış gibi göstermeye çalışıyorlar.

Tekrar altını çiziyorum:

· Ne bu arazi bizim dönemimizde sanayiye açılmıştır,

· Ne bu projenin imar onayı bizim dönemimizde verilmiştir,

· Ne de bu proje çevreye zarar verecek üretimlere izin vermektedir.

Biz, Silivri Belediyesi ve Belediye Başkanımız Sayın Bora Balcıoğlu olarak, Silivri’mizi kalkındırırken, bir metrekare toprağımızın dahi heba edilmesine izin vermeyiz. Silivri’nin toprağı da, havası da, suyu da bizim en önemli önceliğimizdir.

Kimse algıyla, dezenformasyonla siyaset yapmasın.
Biz belgeyle, bilgiyle, doğrularla konuşuyoruz. Silivri halkı müsterih olsun.

Değerli basın mensupları,
Kıymetli hemşehrilerim,

Malumunuz uzun zamandır yoğun bir gündem, yoğun bir tempo içinde koşturuyoruz. Parti çalışmalarımız, saha faaliyetlerimiz derken, sizlerle bir araya gelip konuşamadığımız pek çok konu başlığı var. Şimdi özellikle çok hassas, hepimizin yakından takip ettiği bir konuya, Ekrem İmamoğlu meselesine değinmek istiyorum.

Biliyorsunuz, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Ekrem İmamoğlu tam 71 gündür tutuklu.
Çünkü ondan korkuyorlar.
Ekrem İmamoğlu’ndan korkuyorlar!

Onu tutukladılar, çünkü bir şey bulamadılar!
Yetmedi, çünkü Ekrem İmamoğlu dimdik ayaktaydı, sesi kısılmıyordu!
Bu defa sosyal medya hesaplarını Türkiye’den erişime kapattılar.
Pankartlarını, afişlerini, bayraklarını indirtmeye çalışıyorlar.

Zannediyorlar ki böyle yaparsak Ekrem İmamoğlu unutulur.
Zannediyorlar ki bu millet Ekrem İmamoğlu’nu terk eder.
Ama yanılıyorlar!

Çünkü Ekrem İmamoğlu unutulmaz!
Ekrem İmamoğlu demek, kent lokantası demek.
Ekrem İmamoğlu demek, üniversiteli gençlerin hesabına yatan burs demek.
Ekrem İmamoğlu demek, çiftçinin tarlasına fide demek, tohum demek, mazot desteği, gübre desteği demek.
Ekrem İmamoğlu demek anne kart demek, öğrencilere yurt demek, çocuklara kreş demek…

Kısacası Ekrem İmamoğlu millet demek, millet!

Bakın, Sayın İmamoğlu tutuklanmadan 4 gün önce, 11 Mart günü Ankara’da tarihi bir konuşma yaptı.
Ne dedi Ekrem Başkan?

"Korkmuyoruz! Korkakların kim olduğunu çok iyi biliyoruz. Üzerimde beyaz gömleğim var, kirletemezsiniz. Bileklerim sağlamdır, bükemezsiniz. Bu bilekler milletle beraber sizin bileklerinizi 4 defa büktü. 5. defa da bükecek, sizi evinize yollayacak!"

Aradan geçen 71 günün sonunda, bizler hâlâ aynı noktadayız, aynı kararlılıktayız.

Buradan açıkça söylüyorum;
Silkelediğinizi, bileğini büktüğünüzü sandığınız Ekrem İmamoğlu, sandıkta bu milletle beraber sizin bileklerinizi öyle bir bükecek ki; bir daha bilek güreşi yapmayı aklınızdan dahi geçiremeyeceksiniz!

Yaratmaya çalıştığınız her algı boş çıktı!
Attığınız her iftira ters tepti!
Ne yaptıysanız olmadı!

Şimdi, buradan tüm Silivrililere çağrı yapıyorum:
Gelin, hep birlikte Ekrem İmamoğlu’na sahip çıkalım.
Bu karanlık düzeni yerle bir etmek için omuz verelim.
Partimizin başlattığı imza kampanyasına katılalım; balkonlarımıza, pencerelerimize Ekrem İmamoğlu’nun bayraklarını, posterlerini asalım.

Korkmayın, yılmayın, geri adım atmayın!
Bu ülkenin umudu, aydınlığı için birlikte mücadele edelim.

Bu vesileyle geçtiğimiz günlerde Silivri’de tarihi bir mitinge imza atan tüm hemşehrilerime de sonsuz teşekkür ediyorum.
Binlerce insanımızla, meydanları dolduran, sesimizi İstanbul’a ve tüm Türkiye’ye ulaştıran o coşkulu kalabalığa, o tarihi ana şahitlik eden siz değerli Silivrililere minnettarız.

Gelin, imzanızı atın ve haykırın:
"Adayımı yanımda, sandığı önümde istiyorum!" deyin.
İşte o zaman bu devran dönecek, bu düzen değişecek!

Umudu birlikte büyüteceğiz.
YA HEP BERABER YA HİÇ BİRİMİZ