Silivri Belediyesi’ni kazanarak tarihe not düştüklerini belirten Belediye Başkanı Volkan Yılmaz, "MHP’li ilk ve tek belediye olma özelliği ile de İstanbul’da 50 yılda bir ilki gerçekleştirmiş olduk" dedi. Yılmaz, "Marka Kent Silivri’de tarım ve hayvancılıktan gıdaya, eğitimden spora, kültür ve sanattan turizme her şey var. 200 bin nüfuslu ilçemizde herkes mutlu olacak" dedi.

İstanbul’un 39 ilçesi arasında çöp toplama işini kendi yapan tek belediye olduklarını ifade eden Silivri Belediye Başkanı Volkan Yılmaz, bu sayede 70 Milyon liranın çöpe gitmeyeceğini söyledi. Göreve enkaz edebiyatı yapmaya gelmediklerini belirten Yılmaz, "Bazı belediye başkanları gibi 'Kaynak yok, borç çok' diyenlerden hiç değilim” dedi.

İstanbul Silivri Belediyesi’nin uygulamaya koyduğu çalışmalar birçok belediyeye örnek olurken, Belediye Başkanı Volkan Yılmaz’ın kısa sürede hayata geçirdiği projeler ilçede büyük değişim yarattı. 10 aylık çalışmalarını Türkgün’e anlatan MHP’li Silivri Belediye Başkanı Volkan Yılmaz, “Bizim için 2020 yılı atılım ve yatırım yılı olacak” dedi.

 İstanbul’un Milliyetçi Hareket Partili ilk belediye başkanısınız. Bu başarıyı nasıl elde ettiniz?

- Öncelikle ‘Türkçe Düşün’ diyerek medya sektörüne yeni bir soluk getiren Türkgün Gazetesi’nin çok kıymetli yöneticilerine, yazar kadrosuna, muhabirlerine ve tüm personellerine başarılar dileyerek sözlerime başlamak istiyorum.

Evet, bizler burada büyük bir onur ve gurur yaşadık. Geriye dönüp baktığımda, bir yıl önce ağır ama taşıyıp üstesinden gelebileceğim bir sorumluluk yüklendi şahsıma.

Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın takdirleri ve evladı olmaktan her zaman gurur duyduğum Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli'nin talimatları ile bu göreve layık görüldüm. Omuzlarıma yüklenen bu sorumluluğun farkında olarak hareket ettim ve Cumhur İttifakı’nın değerli paydaşları AK Parti ve MHP teşkilatları ile birlikte 31 Mart 2019 seçimlerinden büyük bir zaferle çıktık. Silivri Belediyesi’ni kazanarak tarihe not düştük; MHP’li ilk ve tek belediye olma özelliği ile de İstanbul’da 50 yılda bir ilki gerçekleştirmiş olduk. Bu onur, bu gurur, bize yeter ama daha fazlasını yapmak için bu makamdayız. Çünkü biz karşımıza çıkacak tüm zorluklara göğüs gerebilen, engelleri aşan ve zafere ulaşmayı şiar edinen bir anlayışın mensuplarıyız. Belediyecilikte de mutlaka ama mutlaka başarılı olmak mecburiyetindeyiz. Silivri halkı hizmete aç, hizmet bekliyor. Ben bir günümü bile boşa geçirmeden, kronikleşmiş sorunları çözme derdindeyim. Çünkü Silivrili hemşehrilerim bu unutulmuşluğu hak etmiyor.

Yaklaşık 10 aydır belediye başkanısınız. İlk nereden başladınız ve şuana kadar neler yaptınız?

- 8 Nisan’da mazbatamızı alarak Bismillah dedik. 9 Nisan’da, 32 Göz Köprü dediğimiz tarihi Mimar Sinan Köprüsü’nü inceledik. Bu köprümüz 9 yıldır yaya trafiğine kapalı. Restorasyon çalışması yapılmak üzere kapatıldı ancak aradan geçen yıllara rağmen hiçbir mesafe kat edilmediği gibi öylece bırakıldı. Elbette yerel iktidarın sorumluluk alanında değil ama biz sorununun çözümü için neler yapabiliriz diyerek dertlendiğimiz için ilgili makamlarla irtibata geçtik. Belediye başkan adaylığımızın ilk günlerinde İstanbul Valimiz Sayın Ali Yerlikaya’yı ziyaret ettik ve ilçemizdeki sorunlarımızı anlattık. Tarihi köprümüz de o konulardan biriydi. Dolayısıyla ilk buradan başladık diyebilirim. Yine tarihi köprülerimizden biri olan Kısa Köprü keza ayın şekilde duruyordu. Kurumlar arası tıkanıklık nedeniyle çalışmalar bir türlü başlamadığı için yaptığımız girişimler neticesinde burada da restorasyon çalışmalarının başlamasını sağlamış olduk. Eylül ayında Sayın Valimizi ilçemizde misafir ettiğimizde köprülerimizi inceledik. Bu köprülerimiz çok önemli bizim için. Şuanda restorasyon çalışmaları devam ediyor, inşallah 2020 yılı içerisinde vatandaşlarımızın kullanımına açılmış olacak.

Vatandaşlarımızın günlük yaşantılarını olumsuz etkileyen Kısa Köprü bölgesindeki geçiş ile ilgili geçici çözüm sağladık. Mobil yaya köprümüzü kullanan vatandaşlarımız memnuniyetlerini ifade ediyor.

ENKAZ EDEBİYATI YAPMAK İÇİN GÖREVE GELMEDİK

Projelerimizi hayata geçirmek için tüm imkanları seferler ediyoruz. Bundan yana bir sıkıntımız yok. Biz bu görevlere enkaz edebiyatı yapmaya da gelmedik. Vaziyetin farkındaydık, ‘Çözeriz, üstesinden geliriz, kurtarırız’ diyerek bu makamlara talip olduk. Yoksa bazı belediye başkanlarını görüyoruz ‘Kaynak yok, gelir yok, borç çok’ diyerek mazeretlerini ifade ediyor. Bu bakış açısını doğru bulmuyorum. Kaynakları doğru kullanarak üretken bir belediyecilik yapacağız. Temel felsefemiz bu. Elbette zamanı iyi kullanmamız gerektiğinin farkındayım ama bazen de elimizde olmayan gelişmeler yaşanmıyor değil. Mayıs ayında mübarek Ramazan ayında 35 mahallemizde her akşam iftar sofraları kurduk. 100 bini aşkın hemşehrilerimizle aynı sofrayı paylaştık. Allah kabul etsin. 23 Haziran’da yeniden yapılan İstanbul seçimlerine şahit olduk. Devamında geleneksel festivallerimizi gerçekleştirdik. İlçemizin kültürel değerlerini yaşatmak adına uzun yıllardır bu festivallerimiz yapılıyor. Bizler de herhangi bir soru işaretine sebebiyet vermeden aynı festivalleri devam ettirdik. 6 Temmuz’da Lavanta Hasat Şenliği, 7 Temmuz’da 10. Ortaköy Börek Festivali, 25-26-27 Temmuz’da 58.Yoğurt Festivali, 28 Temmuz’da Color Fest etkinliği, 4 Ağustos’ta 7.Selimpaşa Topatan Kavunu ve Bamya Festivali, 24 Ağustos’ta 35.Değirmenköy Domates Festivali, 1 Eylül’de 8.Kadıköy Karpuz Festivalimizi gerçekleştirdik. Silivri’nin doğal zenginliklerini duyurmak, tanıtmak ve yerel ekonomiye katkı sağlamak adına büyük bir özveriyle bu festivalleri yaptık. Yüzbinlerce kişi festivallerimize gelerek doğal ürünlerimizle tanıştı. Üreticilerimize ürünlerini satma fırsatı sunduk. Çünkü Marka Kent Silivri’nin bir parametresini de tarım oluşturuyor. İstanbul’da başka ilçede olmayan en büyük ekilebilir verimli araziler Silivri’de. Bunun farkında olarak hareket ediyoruz.

 Tarım konusuna yeniden döneceğiz ama biraz önce hizmetleri hayata geçirirken mazeret üretmeyeceğiz, iş üreteceğiz dediniz. Kaynakları doğru kullanırken ne demek istiyorsunuz?

- Bakın çok açık ve net ifadelerle anlatmak istiyorum. Mayıs ayı meclis toplantımızda borçlanma yetkisi aldım. Ama bu yetki hemen borçlanacağım anlamı taşımamalı. Çünkü ben borçlanmadan, belediyenin mevcut borç yüküne bir yük daha eklemeden nasıl hizmet yapabilirimin derdindeyim. O zaman ben de öncekiler gibi sürekli borçlanayım 5 yılı bu şekilde tamamlayayım. Ya başkanlığa devam ederim ya da benden sonra gelen arkadaş başının çaresine baksın. Böyle bir anlayış olabilir mi?

9 AYDA 19 MİLYON TL BORÇ ÖDEDİK

Kaynakları doğru kullanmaya gelince…
Benim bir hizmet anlayışım var, bir maliyet hesabım var. Hizmetleri aksatmadan mevcut giderler üzerinde bir politika izliyorum. İlçemizin sorunları çok büyük ama belediyemizin içinde bulunduğu ekonomik şartlarla, borç yüküyle, gelir-gider dengesizliğiyle ve borcu büyütmeden sürdürülebilirliği sağlamak noktasında imkânsız görünen bazı noktalar var. Bu yüzden her yıl bu borcun büyümesi, üzerine 30 milyon TL borç yüklenmesi hem benim hem de Silivri’de yaşayan herkesin içine sindirebileceği bir durum değil. Belediyemizin gelirlerini, gelir kaynaklarını arttırmayla ilgili çalışmalar yapıyoruz. Mali yapımızı düzeltiyoruz.
Bazı müdürlüklerdeki kiralık araçları iade ettik, bazı müdürlüklerde iade ettiklerimizin yerine yeni araçlar kiraladık ama daha düşük maliyetle bunu yaptık.

Mesela 3 adet JCB kepçe, 3 adet kırkayak tabir edilen kamyon ve 10 adet altı teker küçük kamyon olmak üzere 16 araç aylık 411 bin TL bedelle kiralanırken, biz bu 16 aracı aylık 105 bin TL’ye kiraladık. 306 bin TL aylık tasarruf ettik.

Yine Destek Hizmetleri ve Temizlik Hizmetleri müdürlüklerimizden 15 aracı iade ettik aylık 148 bin TL + KDV tasarruf sağladık. İsteyince oluyormuş. Bunun adı israf mı tasarruf mu kamuoyunun takdirine bırakıyorum. Ben belediyeyi 248 milyon lira borç ile devraldım. Göreve geldiğimden beri yani 9 ayda 18 Milyon 700 bin lira borç ödedik.

70 MİLYON TL BELEDİYENİN KASASINDA KALACAK, ÇÖPE GİTMEYECEK

Çöp toplama işini de tamamıyla belediyemiz tarafından gerçekleştirmeye başladık. İstanbul’un 39 ilçesi arasında bu işi ihale etmeyerek kendisi yapan tek belediye olduk.
Geçmiş dönemde yıllık 18 Milyon TL bedelle müteahhit firmaya ihale edilen çöp toplama işini kendimiz yapmaya başladık. Hibe yöntemiyle bedelsiz şartsız araçlar aldık. Firmaya aylık 1.5 Milyon TL ödemek yerine ortalama 350 Bin TL maliyetle kendimiz topluyoruz. Haziran ayından bugüne kadar yaklaşık 10 Milyon tasarruf ettik. 2020 yılında 15 Milyon TL tasarruf edeceğiz. Yani geçen yıl ile birlikte önümüzdeki 4 yılda toplam 70 Milyon TL kasamızda kalmış olacak, bu para çöpe gitmemiş olacak ve Silivri’ye hizmet olarak dönecek. Hibe olarak aldığımız arabalar da belediyenin envanterine geçiyor. Bizim bu çalışmalarımızın diğer belediyeler tarafından takip edilip olumlu anlamda tartışılıyor olması memnuniyet verici. Biz öncü olduk, uyguladık ve güzel sonuçlar aldık. Tekrar belirteyim, bu sayede Silivri’nin 70 Milyon TL’si çöpe gitmeyecek.

GEÇMİŞ DÖNEMİN İŞÇİLERE OLAN BORÇLARINI DA ÖDÜYORUZ

Ben göreve geldiğimde 16 tane emekli olan işçi kardeşimizin alın teri, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı toplamda 1 Milyon 104 bin lira olarak duruyordu, hepsini ödedim kapattım. Bu 9 ay süre içinde ödedim. Benim dönemimde 3 tane yeni emekli olan arkadaşım var, onların da 10-15 gün içinde 375 Bin lirasını ödeyeceğim. İşçi diyoruz, hak diyoruz, emek diyoruz, alın teri diyoruz. Ben göreve geldiğimde memurun, işçinin ikramiyeleri, denge tazminatları borcumuz toplam 3 Milyon 442 bin liraymış. Yani yaklaşık 8 ay işçimize ikramiye ödememişiz. 10 aydır görev yapıyorum, tamamında işçimizin ikramiyesini, denge tazminatını kuruşu kuruşuna ödedim. Bir önceki yönetimden de geriye dönük 330 Bin lira ödeme yaptım. 1 Mayıs’ta işçilerimize bayram hediyesi olarak ikramiye verdik. Bu 3 Milyon 442 Bin lirayı da inşallah 1 yıl içerisinde kapatacağım.

 Doğal olarak bu tasarruflardan elde edilecek kaynakları da hizmete harcayacaksınız...

- Ben garibin, gurebanın, fakirin, fukaranın, öksüzün, yetimin belediye başkanı olacağım dedim. Bu kaynaklarda herkesin hakkı var. 1 kuruşun dahi hesabını verebilen, şeffaf, denetlenebilir, üretken bir belediyecilikle Silivri’ye hizmet edeceğiz. İstanbul’un yüzölçümü bakımından ikinci büyük ilçesiyiz. Merkeze en uzak mahallemiz 35 kilometre mesafede. Köy yaşamı devam ediyor. Bizim bu değerlerimizi koruyup kollamamız lazım. Silivri’yi bütüncül bir anlayışla yöneteceğiz dedik. Eşit ve adaletli hizmet demek, sadece merkeze değil köylere de hizmet götürmek demek. Bu kaynakları doğru kullandığımızda hepsini başarmamız mümkün. Marka Kent Silivri’yi bu şekilde inşa ediyoruz.

Marka Kent Silivri’de neler olacak?

- Marka Kent Silivri’de tarım ve hayvancılıktan gıdaya, eğitimden spora, kültür ve sanattan turizme her şey var. 200 bin nüfuslu ilçemizde herkes mutlu olacak. Kararlıyız, istekliyiz, projelerimizi bir bir hayata geçirerek Silivri’deki hizmet hasretini sona erdireceğiz. İstanbul’un kültür merkezi olmayan tek ilçesiyiz. Gençlik merkezimiz yok, kent müzemiz yok, şehir kütüphanemiz yok, yüzme havuzumuz yok. Artık hepsi olacak. Çok ciddi mesafeler kat ettik. Yüzme Havuzu ve Gençlik Merkezi projemiz onaylandı ihale aşamasında. 2020 yılı içerisinde mini bir Yat Limanı Projemize başlayacağız. Engelsiz Park ile belki de İstanbul’da eşi olmayan bir park yapacağız. 50 bin metrekare alan üzerinde planladığımız Millet Parkı projemizin de onay aşamasındayız. Burada Hükümet Binası, Gençlik Merkezi ve Kültür Merkezi olacak. Mevcut Kaymakamlık binamızı kent müzesine dönüştürmeyi düşünüyoruz. Silivri artık unutulmuş, kenara itilmiş, görmezden gelinen bir şehir olmaktan kurtulacak; Türkiye’nin en seçkin beldesi haline dönüşecek. Herkesin hayatında en az bir kez geldiği bir şehir olacak. İstanbul’un trafiğinden, keşmekeşliğinden sıkılan, bunalan herkes Silivri’ye geliyor ve gelmeye devam edecek.

ÜLKÜLERİMİZ VAR

Burada bir parantez açarak ifade etmeliyim ki, biz Silivri’yi veya ülkemizi birçok proje ile buluşturabiliriz ancak o hizmetleri anlamlı kılacak yegâne unsur insandır. Yoksa dört duvardan öteye geçmez. Kendini bilen, şehrini seven, ülkesine, vatanına, milletine ve bayrağına bağlı, milli ve manevi değerlerine sahip çıkan bir nesil yetiştirmeye ön ayak olmalıyız. Eğer yaptığımız bu projelerde bunu başaramıyorsak, hedefi olmayan gemi gibi savrulup gideriz. Hedefi olmayan insanlar, rotası olmayan, rüzgara göre yön alan ve hiçbir limana demir atamayan yelkenliye benzer. Sayın Genel Başkanımızın dediği gibi ‘Bizim çağın dar kalıplarına sığmayan ülkülerimiz, güdük ve güdümlü akılların alamayacağı hedeflerimiz vardır.’ Dolayısıyla Türk milletinin istikbal ve istiklalini korumak, geleceğin güçlü ve büyük Türkiye’sini kurmak öncelikli hedeflerimiz arasındadır. Devlet ve milletimizin bekasını teminat altına almak, her türlü iç ve dış tehditlere karşı uyanık olmak geçmişe karşı borcumuz, geleceğe karşı sorumluluğumuzdur.

 Tarım konusuna yeniden dönecek olursak… ?

- 863 km2 yüzölçümü ile ikinci, ekilebilir dikilebilir arazi potansiyeli bakımından İstanbul’da birinci sıradayız. Bu bizim için çok büyük bir avantaj. Marka Kent Silivri parametrelerimizin bir ayağını da tarım oluşturuyor. Bu yüzden tarımsız bir Silivri düşünmüyoruz. İstanbul’un tek Tarımsal Üretim ve Araştırma Merkezi’ne (TÜRAM) sahibiz. Yerel idare tarafından açılan Özel Tarım Lisesi ile de tek belediyeyiz. Bu yatırımları amacına uygun bir şekilde daha da zenginleştirerek bölge çiftçisine ve üreticisine hizmet ediyoruz. Biraz önce söylediğim gibi tarım ve üretimin önemini göstermek, zenginliklerimizi yaşatmak adına festivaller düzenliyoruz. Buradaki amaç konser yapıp eğlenmek değil; tam tersi üretimi desteklemek, tüketiciyi bilinçlendirmek. İyi tarım uygulamalarıyla elde edilen ürünler, doğal tarımla elde edilmiş sebze ve meyvelerimiz var. ‘Gelin bakın İstanbul’un hemen yanı başında üretiliyor’ mesajı veriyoruz.

Silivri’de ilk defa ‘Köy Pazarı’ kurduk. Üretici ile tüketiciyi hiçbir aracı olmadan doğrudan buluşturduk. Domates, karpuz, kavun, bamya, biber, tarhana, kışlık konservelerden tavuk yumurtasına kadar her şey var. Üreticilerimiz satışlardan memnun. Şimdi ikinci etabı dediğimiz yaz-kış hizmet verecek bir pazar daha inşa ettik. Silivri’nin tüm mahallelerinde, çarşı merkezlerinde bu pazarlardan olacak. Silivri İstanbul’u besleyecek potansiyele sahip. Bu gerçeği görüyoruz ve bu şekilde hareket ediyoruz.

ÇİFTÇİYE BEDELSİZ TOHUM DESTEĞİ

Yine bir ilki gerçekleştirerek Çiftçiye Tohum Desteği Projemizi hayata geçirdik. Daha önce kullanılmayan belediyemize ait arazilerde ve TÜRAM’da toplam 300 dönüm alana arpa tohumu ektik. İnşallah Haziran ayında Sertifikalı Yerli Arpa Tohumlarımızı hasat edeceğiz. Belediyemizden hiçbir harcama yapılmadan, imece usulüyle hayata geçirdik. Çok değerli paydaşlarımız var. Elde ettiğimiz arpa tohumlarımızı köylülerimize çiftçilerimize hiçbir bedel almadan dağıtacağız. Hasat sonrası çıkan samanı da aynı şekilde hayvancımıza hediye edeceğiz. 500’er kilo şeklinde dağıtım yapacağız. Bu proje ile çiftçimizin tohum maliyetini en aza indirmek ve omuzlarındaki yükü hafifletmeyi amaçlıyoruz.

Geçtiğimiz günlerde bizim de yakından takip ettiğimiz engelli vatandaşlarımıza tekerlekli sandalye dağıtımı yaptınız. Bu yöndeki çalışmalarınız neler?

-Sosyal projelere önem veriyoruz. İhtiyaç sahibi vatandaşlarımız belediyeye gelerek derdini tasasını anlatmadan, bizim onları tespit edip el uzattığımız bir sistem oluşturduk. Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğü ekiplerimiz hane taraması yaparak köylerimiz ve mahallelerimizde vatandaşlarımızın kapısını çalıyor. Sağlık kontrollerinin yanı sıra erzak ve kıyafet yardımları yapıyoruz. Gıda Bankası aracılığıyla şuanda 3 bin haneye her ay erzak ulaştırıyoruz. Aynı şekilde Kurban ve Ramazan bayramında 40 bin parça bayramlık kıyafet dağıttık. ‘İhtiyaç sahibidir, değildir’ şeklinde ayırmadan ilçemizin tüm çocuklarını sevindirmeye özen gösterdik. Engelsiz Silivri için çalışmalarımız aralıksız sürüyor. Almanya Hannover Türk Engelliler Derneği’nin destekleriyle bir TIR dolusu yaklaşık 300 parça madikal malzemelerimizi Ekim ayında teslim aldık. Belirli aralıklarla teslimlerini yapmaya başladık. İşte bunların tamamını hayırseverlerimizin katkılarıyla yapıyoruz. Onlara bir kez daha teşekkür ediyorum.
Çeşitli konularda zor durumda olan birçok vatandaşımıza el uzatıyoruz. Yardımlarımız, desteklerimiz artarak devam edecek.

KÖYLERDE YAŞAYAN KADINLARI TİYATRO İLE BULUŞTURDUK

Kültür Merkezi yok dediniz. Kültür sanat faaliyetlerinizi nerede yapıyorsunuz?

Kültür Merkezi denilince bir şehrin dokusuna uygun yapılar akla geliyor. İçerisinde birçok imkân sunacak şekilde tasarlanmış binalar akla geliyor. Bizim düşündüğümüz modern bir hizmet binası. Silivri’de 50-60 yıl sonra hatta daha fazla süre kullanılabilecek bir merkez. Şuanda hizmet verdiğimiz böyle bir yer yok ama çeşitli branşlarda ayrı ayrı yerlerde faaliyet göstererek hemşehrilerimizi kültür ve sanattan mahrum bırakmıyoruz. Kültür Sokağı dediğimiz yerde çok amaçlı salonumuz, tiyatro sahnemiz, sergi salonumuz, nikah dairemiz var. Etkinliklerimiz buralarda yapılıyor. Köylerimizde yaşayan kadınları çocukları tiyatro ile buluşturuyoruz. İlk defa tiyatro izleyen 65 yaşındaki teyzemiz ne söyledi biliyor musunuz? ‘Bu yaşıma geldim, eşim rahmetli olduktan sonra hiç gülmedim. İlk kez izledim, 20 yıl sonra beni güldürdünüz.’ Bunları yaşıyoruz biz. Söyleşiler, imza günleri, tiyatro oyunları, korolar, gösteriler, paneller vs. yoğun bir programımız var. Bu nedenle sığmıyor ve yetmiyoruz. Kültür İşleri Müdürlüğümüzde 29 branşta 4600 vatandaşımıza eğitim veriliyor. 13 Mahalle Evimizde 1350 kursiyer eğitim alıyor. Yaz Spor Okullarımızda 4500 çocuğumuz 11 branşta eğitim aldı. Hayalini kurup o hayale yürüdüğümüz kültür merkezi bambaşka. Sözümüz söz, bu hizmeti kazandıracağız.

2020 HİZMET YILI OLACAK

Vatandaşlarımız şuanda en çok trafik ve otoparktan şikayetçi. Önceden tarihi köprülerin kapalı olması nedeniyle tepkilerini dile getiriyordu. Şuanda restorasyon çalışmaları başladı. Değerli Silivrililer yıllarca oyalandı ama artık o dönem kapandı. Şimdi hizmet zamanı. Otopark vaatleriyle tabela solduranları unutmayacak kimse. Biz gerçekçiyiz. Ne dediysek yaptık, yapıyoruz. Otoparkla ilgili çalışmalarımız başladı. Boğluca Deresi’nin sahil bölgesinde Sokak İyileştirme Projesi’ni hayata geçirdik. O bölgedeki binaların cephelerine bakım yapıldı ve özenle çalışılarak renklendirme işlemi uygulandı. İddia ediyorum, bu çalışmamız Dünya’nın sayılı renkli evler sıralamasında yerini alır. Hizmet anlamında solmuş, tozlanmış ve bakımsız hale dönüştürülen Silivri’mize renk getirdik, can verdik. 2020 yılını hizmet atılımı olarak görüyoruz. Trafik sorununu da otopark sorununu da kökünden çözeceğiz. Hemşehrilerimiz müsterih olsunlar.

Silivri merkezli depremler yaşanıyor sık sık. Depreme hazırlığınız neler?

1999 depreminden beri depreme hazırlık konuşuluyor, tartışıyor ama herhangi bir mesafe alınamadı. Konuşmaktan öteye geçmeliyiz. 26 Eylül tarihinde 5.8, hemen ardından ise 4.8 şiddetinde deprem yaşadık. Deprem İstanbul’un bir gerçeği. Burada ilçe belediyelerinin, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın sorumluluğu var. Herkes üzerine düşeni yapmalı, İstanbul’un Deprem Eylem Planı hazırlanmalı. Biz bakanlığımızın zorunlu kıldığı Kentsel Dönüşüm Strateji Belgesi hazırlıklarına başladık. Zemin etütleri yaptırıyoruz. İlçemizin afet risk alanlarını ve riskli binalarını tespit ettiriyoruz. Mayıs ayında çok ciddi bir veriyi ortaya çıkartmış olacağız. Deprem siyaset üstü bir konu. Metrekare hesabı yapmadan, insan odaklı, insanı önceleyerek hareket etmek zorundayız. Çok ciddi çalışma içerisindeyiz. Ben yalnız da kalsam, su taşıyan karınca misali, Silivri’de kentsel dönüşüm hamlesini gücümün yettiği kadar, gece gündüz çalışarak başaracağımı umut ediyorum.

Silivri’de deniz var, tarım var, sanayi var, üniversite var. Gelecek yıllarda Silivri ne ile anılacak?

Esasında biz olumlu anlamda her alanda bilinen, duyulan ve gıpta edilen bir Silivri hayal ediyoruz. Bu yüzden Marka Kent dedik. Kültür denilince, sanat, spor, eğitim denilince de Silivri akla gelmeli. Özel üniversitemiz var, devlet üniversitesi de arzu ediyoruz. Özellikle ziraat veya veterinerlik fakültelerinin gelmesi için girişimlerimiz olacak. İlçemizdeki yatırımların karşılığı kaliteli, bilgili, vatansever nesiller olarak geri dönmesi gurur verici olur. Silivri genel manada İstanbul’un incisi konumunda sayfiye yeri. İnsanların huzur, güven ve mutluluk içerisinde yaşadıkları bir ilçe. Gel gelelim Türkiye’de herhangi bir şehirde ‘Silivri neresi’ diye sorduğunuzda cezaevi ile bilinme oranı yüksek. Bu algıyı kırmak, bu ön yargıyı değiştirmek istiyoruz. Hatta bu ismin değiştirilmesini de istiyoruz. İçişleri Bakanımız Sayın Süleyman Soylu’ya anlattım. Sayın Bakanımıza çok teşekkür ederim, yakından ilgilendi. Bu vesileyle diğer projelerimize destek olan kıymetli bakanlarımıza da teşekkür etmek istiyorum. Çevre ve Şehircilik Bakanımız Sayın Murat Kurum, Gençlik ve Spor Bakanımız Sayın Muharrem Kasapoğlu, Ulaştırma ve Altyapı Bakanımız Sayın Mehmet Cahit Turhan’ın ciddi destekleri oluyor. Hepsine ayrı ayrı şükranlarımı sunuyorum.

Son olarak ne söylemek istersiniz?

Silivri’yi hak ettiği noktaya getireceğiz. Sizlerin aracılığı ile yaptıklarımızı ve yapacaklarımızı kısmen de olsa anlattık. Yer ayırdığınız için teşekkür ederim.

MEHMET MÜFTÜOĞLU / TÜRKGÜN

Editör: TE Bilişim