Cumhuriyet Halk Partisi Silivri İlçe Başkanı Berker Esen, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla kutlama mesajı yayımlandı.

Esen, mesajında şu ifadeleri kullandı:

Ülkemiz AKP’nin 18 yıllık iktidarı sonucunda bütün özgürlük alanlarında olduğu gibi basın özgürlüğü alanında da büyük bir gerileme yaşamıştır. Tiranlaşan ve keyfilikte sınır tanımayan AKP’nin uyguladığı baskı ve hukuksuzluğun en fazla gözlendiği alanlarda medya ve basın ilk sıradadır.

Ülkemizin tüm kurumlarıyla demokratikleşmesi gerekiyor. Basın hem özgürlüğünü kaybetti hem de sektör olarak zor bir döneme girdi. Medya patronu gibi davranan sarayın atadığı gazeteciler ekranda, gazete sayfalarında ve medya yönetimlerinde yer bulabiliyor. Saray hem dolaylı hem de doğrudan baskıyla muhalif yayınların yaşamasını engelliyor. Kampanya gazeteciliği yapan, iktidarın borazanı olan yayın organları ise devletin desteği ile büyüyor. Tarafsız olması gereken Basın İlan Kurumu bile ilan verirken iktidarın tercihine göre davranıyor. Muhalif medya ilan alamaz hale geldi. Bağımsız medyanın yaşaması atık iyice güçleşti.

AKP işine gelmeyen her gazeteyi kapatma her televizyon kanalının ekranını karartma derdinde. 2020 Yılında Tele1, Halk TV, Habertürk TV ekranları muktedirin işine gelmeyen şeyler söylediği için defalarca karartıldı. Hatta Olay TV kapatıldı!

Gazeteciler için son yıllarda olduğu gibi 2020 yılı da çoğu zaman adliye koridorlarında, kimi zaman da demir parmaklıkların arkasında geçti. 2020’nin en dikkat çeken tutuklamaları Libya’da yaşamını yitiren MİT mensuplarına ilişkin yapılan haberler nedeniyle MİT mensubunu “ifşa” ettiği iddiasıyla tutuklanan gazeteciler oldu. Oda TV Genel Yayın yönetmeni Barış Pehlivan, Oda TV muhabiri Hülya Kılınç, Yeniçağ yazarı Murat Ağırel, Oda TV Haber Müdürü Barış Terkoğlu ve Yeni Yaşam gazetesi yöneticileri Ferhat Çelik ve Aydın Keser hakkında MİT Mensubunu ifşa gerekçesiyle dava açıldı ve gazeteciler tutuklandı. Gazeteciler her ne kadar daha sonra tahliye edilseler de, bu tutuklamalar Türkiye tarihine kara bir leke olarak geçti.

Gazetecilerin tüm gazetecilik faaliyetleri bu süreçte suç sayıldı. Haber notları, görüşmeler, Whatsapp yazışmaları da bunlar arasındaydı. Gazetecilerin tutuklama kararında dikkat çeken bir diğer bölüm ise “Geçerli basın kartının Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nın belirlediği şartları taşıyan kişilere ancak verilebileceği, doğal olarak mevcut şartları taşımadıklarından söz konusu şüphelilerin basın mensubu olmadığının anlaşıldığı…” denilerek gazetecilerin basın kartı taşımadığı için gazeteci olamayacakları iddia edildi.

Türkiye’de gazeteciler yazdıkları veya söyledikleri nedeniyle cezaevinde tutuluyor. Gazeteciler özgürlüğünü yitirirken toplumumuz haber alma hakkını, ülkemiz de demokrasisini kaybediyor. Tutuklu ve hükümlü tüm gazeteciler bir an önce serbest bırakılmalı çünkü gazetecilik suç değildir.

Değerli Basın Emekçileri,

Partimiz, kamuoyunun aydınlatılması ve bilgilendirilmesi doğrultusunda, her şartta görevleri peşinde koşan, gazetecilik mesleğinin zor şartlarına rağmen mesai kavramı gözetmeksizin hizmet eden tüm gazetecilerin, layık oldukları şartlarını kavuşması için çalışmalarını sürdürmektedir. Medya mensupları en azından insani yaşam sürdürebilecek tüm haklarına yeniden kavuşmalıdır. Bu zor koşullarda mesleğini yapmaya çalışan basın emekçilerinin 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü kutluyor, Hasan Tahsin, Uğur Mumcu, Abdi İpekçi, Çetin Emeç, Metin Göktepe, Ümit Kaftancıoğlu, Hrant Dink gibi görevi başında katledilen tüm basın emekçilerimizi saygı ve minnetle anıyorum.

Berker ESEN

CHP Silivri İlçe Başkanı

Editör: TE Bilişim