Cumhuriyet Halk Partisi Silivri İlçe Örgütü, Ekim ayı içerisinde ilçe kongresini gerçekleştirecek.

İlçe başkan adayı olarak şu ana kadar mevcut İlçe Başkanı Suna Göçengil, ilçe yönetim kurulu üyesi Cem Çakır ve Belediye Meclis Üyesi Mümün Koçoğlu’nun isimleri geçiyor.

Hatta aldığım duyumlara göre, Koçoğlu delege seçimleri öncesinde köyleri dolaşarak seçim çalışmalarına başlamış bile…

Koçoğlu, halen CHP’li İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi Üyesi ve yine aynı zamanda Silivri Belediye Meclis Üyesi.


Yazımın başlığı dikkatinizi çekmiştir.

Robot Mümün” başlığını kullandım.

Bu arada hemen belirtelim ki; halkı arasında “Mümin Koçoğlu” olarak bilinen Koçoğlu’nun nüfus kayıtlarındaki ön adı gerçekte “Mümün”dür.


Peki Mümün Koçoğlu’nu niçin “Robot Mümün” olarak tanımlıyorum?

Öncelikle şunu belirtelim ki; demokrasilerde her isteyen istediği göreve aday olabilir. Ne benim, ne de bir başkasının; hiç kimseye “sen şu göreve talip olamazsın” deme hakkımız yoktur.

Ancak…

Bir göreve talip olan kişinin o göreve talip olmaktaki maksatlarını da bir gazeteci olarak analiz etmeye hakkımın olduğunu düşünüyorum.

Mümün Koçoğlu, genç ve mazisi temiz bir siyasetçidir…

Üçkağıtçı falan değildir…

Fakat…

Öyle bir öne çıkan özelliği vardır ki; bana göre hele ki şu dönem CHP ilçe başkanlığı görevine asla ve kat’a yaraşmayacak bir isimdir.

Peki Koçoğlu’nun öne çıkan özelliği nedir?

Koçoğlu’nun bu özelliği; partinin değil kişinin adamı olmasıdır. 

Kendisini külliyen Selami Değirmenci’ye kullandırıyor olmasıdır.

Evet, Mümün Koçoğlu’nun dikkat çeken özelliği; siyasi erk sahibi olmaması ve partisine değil, Değirmenci’nin siyasi hesaplaşma planlarına hizmet ederek kendisini kullandırıyor olmasıdır.


Koçoğlu’nun uzaktan kumandası Değirmenci’nin elindedir.

Aynı robot gibi; onun düğmeye basmasıyla hareket etmekte ve yine onun düğmeye basmasıyla kıpırdamaya başlayıp sağa sola dönerek adım atmaktadır.


İsterseniz gelin bu uzaktan kumandalı iddiası için birkaç tane somut örnek verelim.

Mümün Koçoğlu, siyasete başladığı ilk günden itibaren sevimli bir örnek yavrusu gibi Selami Değirmenci’nin peşinden ayrılmamıştır.

2012 yılı Ocak ayında yapılan CHP ilçe kongresinde, Değirmenci’nin isteği üzerine onu temsilen ilçe başkanlığına aday olmuş ve kongreyi kaybetmiştir.

Kendisi aday olduğu takdirde kaybedeceğini gören Değirmenci, Koçoğlu’nun düğmesine basarak aday olmasını sağlamıştır.

2014 yılında yapılan yerel seçimler öncesinde, yine Değirmenci’nin listesinden önseçime giren Koçoğlu, belediye meclis üyesi adayı olmuş ve halen Silivri Belediye Meclisi’nde “Selamici” şapkası altında mevcut kalan 3.5 (üçbuçuk) kişiden biridir.

(Niçin üç buçuk tanımlaması yaptığım ise ayrı bir yazı konusudur. “Buçuk” olarak tanımladığım meclis üyesinin kim olduğunu ve niçin bu tanımlamayı yakıştırdığımı ayrıntılı olarak bir ara açıklayacağım.)


Her ayın Pazartesi günü belediye meclisi toplanır.

Meclis toplantısı yapılmadan yarım saat kadar önce AK Partili meclis üyeleri, belediye binası içerisinde kendilerine tahsis edilen grup odasında, CHP’li üyeler de Özcan Işıklar’ın ve hemen yakınında olan Emine Tarin’in odasında bir araya gelerek çay içip sohbet eder.

Selamici olarak bilinen CHP’li meclis üyeleri Ünal Doğrul ve Mümün Koçoğlu her iki odaya da girmeyerek hızlı adımlarla direk olarak meclis toplantı odasına geçer.

Selamici olan diğer bir isim Figen Yıldız ile "buçuk" olarak tabir ettiğim bir ayağı Selami Değirmenci tarafında, diğer ayağı da her ihtimale karşı Özcan Işıklar tarafında olan meclis üyesi genellikle Emine Tarin'in odasındaki sohbete katılır.

Koçoğlu ise her ay muntazam olarak meclise gelirken Işıklar’ın odasına sırtını dönerek hızlı adımlarla meclis salonuna gider ve arkadaşlarından önce yerine oturur.

Belediye meclisine bir konu geldiği zaman veya gündem dışı bir durum oluştuğu zaman hemen Selami Değirmenci’ye telefon ederek ne yapacağını sorar. Değirmenci de telefonda ne yapması gerektiğini söyleyerek Koçoğlu’nu yönlendirir.

Vaziyet 17 aydır bu şekilde devam eder…


Şimdi önümüzdeki aylarda yapılacak olan CHP ilçe kongresinde, ilçe başkanı seçilmesinin yine mümkün olmadığını gören Değirmenci, Mümün Koçoğlu’nun düğmesine basarak kendisinin aday olarak hazırlanması talimatını verdi.

Koçoğlu da aynı uzaktan kumanda edilen robotlar gibi hangi düğmesine basıldıysa o düğmenin gereğini yapmak üzere harekete geçti.


Sevgili Okuyucularım,

Şimdi size soruyorum.

Haydi gelin hep beraber bu sorunun cevabını verelim.
 
Diyelim bir Mümün Koçoğlu kongreyi kazanarak CHP Silivri İlçe Başkanı oldu.

Ne yapacak?

Gerçek görevi ne olacak?

Partisinin daha fazla başarılı olması için Işıklar ile "uyumlu bir şekilde" mi çalışacak, yoksa Işıklar'a siyaseten zarar verip 2019 seçimlerinde Değirmenci’nin aday olmasını mı sağlamaya çalışacak?

Hangisini yapacak?

Silivri’deki bütün siyasi partileri ve özellikle de CHP’yi yakından gözlemleyen bir gazeteci olarak soruyorum.

Mümün Koçoğlu, ne yapmak için ilçe başkanı olmak istiyor?