26 Mart 2017 Pazar günü Bulgaristan'da kritik bir seçime giden Hak ve Özgürlükler Hareketi'nin Genel Başkan Yardımcısı, Kırcaali Belediye Başkanı ve Milletvekili Adayı Hasan Azis ile Türk azınlığını da yakından ilgilendiren sürece ışık tuttuk.

HÖH (Hak ve Özgürlükler Hareketi)'nin Gençlik Kolları kurucusu ve ilk Başkanı, uzun yıllar aktif siyaset ile inşaat mühendisliğinin ardından 2001 Kırcaali Vali Yardımcısı, 2003 yerel seçimlerde de HÖH'den Kırcaali Belediye Başkanı seçilip halen aynı görevi yürüten Hasan Azis ile 26 Mart 2017 Pazar günü Bulgaristan'da yapılacak genel seçimleri ve önemini konuştuk. Azis,27 yıldır kendinden ayrılanların kurduğu 6. parti denemesiyle bu seçime giren, Bulgaristan'da tüm azınlıklar ama özellikle ve de öncelikle Türklerin hak ile özgürlükleri için 1990 yılındaki kuruluşundan bu yana mücadele eden HÖH adına, dünyadaki gibi Bulgaristan'da da yükselişe geçen aşırı milliyetçi, ırkçı akımlara karşı birlik çağrısında bulundu. Süreci, yakın şahitlerinden ve etkili isimlerden Hasan Azis ile masaya yatırdık.

AZİS: HERKESTEN OY ALARAK SEÇİMİ KAZANABİLİYORUZ

2003 yılından beri yürüttüğü Kırcaali Belediye Başkanlığına 4. dönem için 2015 yılında %60 oyla seçilen, 26 Mart 2017 genel seçimlerinde Kırcaali'den milletvekili adayı, aynı zamanda HÖH'ün Genel Başkan Yardımcılarından biri olan Azis, çalışmaları hakkında şu bilgileri verdi: “2007 yılından bu zamana kadar Avrupa Birliği Bölgeler Komitesinin üyesiyim. Bulgaristan yerel yönetimlerin temsilciliği yapıyorum, diğer 16 arkadaşımla birlikte. Bulgaristan Belediyeler Birliğinin 4. dönemdir Başkan Yardımcısıyım. Ülkemizde 264 belediye var, bunların içerisinde 28 il merkezi var. HÖH'nin 264 belediye içerisinde seçimleri kazandığı 40 belediye var. 28 il merkezi arasında sadece Kırcaali'de iktidarız, kaybettiklerimiz de oldu. Kırcaali il belediye sınırları içerisinde Müslüman ve Hristiyanların ortalaması %42-3'e yüzde %55… Hristiyan nüfus daha fazla. Yüzde %1-2 diğerleri. HÖH olarak Kırcaali'de herkesten destek alarak seçimi kazanabiliyoruz.”

“BİZİ TEMSİL EDECEKLERİ BİZ SEÇİYORUZ”

“HÖH Bulgaristan'da yaşayan, dünyanın başka ülkelerinde ikamet eden Türkler ve Bulgaristan'a ne kazandırdı?” sorusuna yanıt veren Azis, değerlendirmelerini şöyle sürdürdü: “Çok önemli ve her geçen gün önemini arttıran bir soru. ‘HÖH, Bulgaristan, toplum ve azınlıklar için ne yaptı?'. HÖH, 1990'da şu anki Onursal Başkanımız Ahmet Doğan tarafından kuruldu. Partimiz de ona eşlik eden, iletişim ve bir şekilde bağ kuranlar olarak uzun bir yol yürüdük. Şu an Bulgaristan'da toplum ve azınlık olarak devletin bütün kademelinde bizi temsil edecek ve yönetecek kişileri biz seçiyoruz. Bundan önce muhtarlık, belediye, meclis, kamu dairelerinde devlet atama yapıyordu.

“HÖH BİZİ BİR ARADA TUTAN GÜCÜN OLUŞMASINI SAĞLADI”

HÖH'ti toplum olarak bizi bir arada tutan gücün oluşmasını sağladı, örgütledi ve birleştirdi.

“GEÇİŞ DÖNEMİNDE ETNİK SAVAŞIN ÇIKMASINI ÖNLEDİ”

1990'da Bulgaristan'da komünizmden, Demokrasiye geçiş vardı. Bazı ülkelerde maalesef o geçiş kana bulandı, iç savaşın eşiğinden dönüldü, etnik grupların arasında ciddi çatışmalar meydana geldi, çok üzücü olaylar yaşandı. HÖH'nin önemli katkılarıyla Bulgaristan'da demokrasiye geçiş en az sancı ve hasarla atlatıldı. Bunu sadece biz söylemiyoruz, Bulgaristan'da olan bütün partiler bugün aynı şeyi savunuyor. HÖH, Bulgaristan'da olası bir etnik savaşın önüne durabildi.

“PARTİMİZ TARAFINDAN BULGARİSTAN ETNİK MODELİ YARATILDI”

HÖH, önemli bir konu oldu sadece Bulgaristan'da değil Avrupa'da da… Dünya'da da desem yalan olmaz. Partimiz tarafından Bulgaristan Etnik Modeli yaratıldı. Bu ne demek? Bir devletin içerisinde tüm etnik grupların kendi temsilcilerinin devletin her yerinde olması. Bir siyasi partinin en önemli görevi kendi toplumunu en iyi şekilde temsil etmek, hükümete girip toplumunun sorunlarını gündeme getirerek, çözümünü sağlamak. HÖH olarak köy muhtarlarında ikinci partiyiz. Belediye Başkan sayısında da HÖH Bulgaristan'da ikinci parti. İl Merkezlerinde sadece en büyük parti GERB'in belediye başkanları var. İl Başkanları olarak da ikinci partiyiz, iktidar dışında belediyesi olan tek partiyiz, başka hiçbir partinin il düzeyinde kazandığı belediye yok. Bulgaristan'ın parlamentosunda en fazla azınlık temsilcileri HÖH'den seçiliyor. Parlamentodaki diğer partilerin etnik yapısına baktığınızda hiç birinin HÖH'teki çeşitliliği barındırmadığını görüyorsunuz. HÖH dışında hiçbir partide diğer etnik grupların temsilcileri yok; ama Bulgaristan'daki bütün vatandaşları temsil ettiklerini iddia ediyorlar. HÖH grubunda Türk, Bulgar, Pomak, Roman göreceksiniz… Diğer hiçbir partide 1990; demokrasiye geçişten bu yana Bulgarlar dışında milletvekili sayısı bir kişiyi geçmedi, bizim oluşturduğumuz modeli sağlayamadılar.

“AB PARLAMENTOSUNDA ÜÇ TÜRK MİLLETVEKİLİMİZ VAR”

Bulgaristan 2007 yılından bu yana AB üyesidir. AB Parlamentosunda şu an HÖH'den 4 milletvekilimiz var; üçü Türk, biri Bulgar kökenli. AB Parlamentosunda 28 Avrupa ülkesinden temsilcileri bulunuyor. Avrupa ülkelerinde de çok fazla azınlık var ama hiç birinin milletvekili AB Parlamentosunda yok; HÖH milletvekilleri var. Yani HÖH ne yaptı diye sorulurken; 3 Türk Milletvekilini AB Parlamentosuna gönderdiğimiz de unutulmaması gerekenler arasında.

“TÜRK BAKANIMIZ, BAŞBAKAN YARDIMCIMIZ OLDU”

Bulgaristan'da Türkler olarak; bir birleşik model yarattık ve maalesef bunu bizden başka kimse gerçekleştiremiyor. Bulgaristan'da ilk kez bir Türk Bakan oldu, Başbakan Yardımcısı seviyesine kadar varabildik. HÖH, temsil ettiği kesimi demokrasinin en yüksek seviyesine kadar getirebildi. En demokratik ülkeler hangileri diye sorulduğunda Avrupa ve ABD deniyor ama onlardan önce biz Bulgaristan'da bir Türk'ün azınlık statüsünde olduğu bir ülkede Bakanlık ve Başbakan Yardımcılığı gibi görevlerde bulunmasını sağlayabildik. 
Bizim hedefimiz aynı şekilde devam etmek. Toplumumuzu en iyi şekilde temsil etmek ve onların Bulgaristan ve Avrupa'da ikinci sınıf vatandaş değil, eşit şekilde değerlendirilmesi. Bunun için çalışıyoruz ve başardığımıza da inanıyoruz.” 


“HÖH'den ayrılmalar ve yeni parti kurarak niyet edilen girişimleri nasıl değerlendiriyorsunuz sorusunu yanıtlayan Azis, “Önemli sorulardan biri… Hatta herkesin beynine, kalbine acısıyla son günlerde oturan bir konu. Bu soruya cevap vermek için biraz geriye dönmemiz, tarihimize bakmamız lazım. Bugünümüzü doğru anlamamız için geçmişe bakmalıyız. 1990 yılında partimiz Ahmet Doğan tarafından kuruldu. 1992-93 yılları gibi önemli bir seçim yapmamız gerekti. Partimizin temelinde Bulgaristan'daki Türklerin hak ve özgürlüklerini kazanması amacı yatıyordu. Ancak Anayasanın etnik temele dayalı bir partiye izin vermemesi sonucunda, hiçbir ülkenin Anayasası izin vermediği gibi, Bulgaristan'da hem Bulgarların, hem Türklerin, hem Romanların, hem Ermenilerin ve diğer tüm etnik grupların hak ve özgürlükleri için mücadele etmeyi kararlaştırdık. O zaman Mehmet Hoca, “Biz azınlıkların haklarını başka bir yolla koruyacağız” diyerek HÖH'ten ayrıldı ve yeni bir parti kurdu. İkinci ayrılık Nedim Gencev'le oldu. Üçüncüsü Güner Tahir'dı, onu Osman Oktay, Kasım Dal izledi. Son olarak da Lütfü Mestan Parti Genel Başkan Yardımcısıydı, Genel Başkan oldu ve partiden ayrıldı parti kurdu.

“BULUNDUĞUMUZ ÜLKENİN KOŞULLARINI GÖZETMEK HEM DE KANUNLARINI KORUMAK ZORUNDAYIZ”

27 yıllık bir partinin içerisinden 6 parti kuruldu. Bunların hiç biri tesadüf değil. Hiç birinin de başarılı olamadığı gün gibi ortada. HÖH'nin tek bir yolu vardır; Bulgaristan'da ve Bulgaristan ile Avrupa şartlarına göre siyasi bir yol yürümek. Amacımız Bulgaristan ve Bulgaristan dışında yaşayan vatandaşları en iyi şekilde temsil etmek ve siyaset yoluyla güçlerini bir araya toplayıp Bulgaristan'da etkin olmak. Bu yoldan başka bir yol yanlış olabilir. Ve bu partimiz ve toplumumuz için son olabilir. İzlediğimiz yoldan vazgeçmememiz gerekiyor. HÖH'ün amacı güçlü bir parti olarak Bulgaristan şartlarında devam etmek. Bulgaristan'da olan bir parti Bulgaristan şartlarına göre siyaset yapmak zorunda. Almanya'da bir parti olsak Almanya'nın kanunlarına uymak ve buna göre bir başarı göstermek zorunda oluruz. ABD'de bir ülke olsak aynı yolu ama bu defa ABD'nin şartlarına yürürdük. Biz başarılı ve güçlü bir parti olmak için; hem bulunduğumuz ülkenin koşullarını gözetmek hem de kanunlarını korumak zorundayız” şeklinde konuştu.

“3.LÜKTE EN YAKIN RAKİBİMİZ AŞIRI MİLLİYETÇİ PARTİ”

HÖH'nin 26 Mart ile ilgili durumu ve hedeflerini anlatan Azis, şu değerlendirmede bulundu: “Bu seçimlerde iki hedefimiz var. 
Birincisi Bulgaristan'da 3. parti olmak. GERB ve BSP bir ve ikinci yeri paylaşacaklar. Seçimden sonra hükümetin kuruluş aşamasında üçüncü parti çok önemli. Şu an 3.'lükte yarıştığımız aşırı milliyetçi bir parti. Irkçılığın dünya ve ülkemizde aşırı bir hız kazandığı dönemi göz önünde bulundurulduğunda azınlıkların temsilcisi olarak bizim ne denli güç birliğine ihtiyacımız olduğu daha net anlaşılıyor.

“İÇ SORUNLARIMIZ AŞIRI MİLLİYEÇİLERE PUAN KAZANDIRIYOR”

Maalesef şu an bizim iç sorunlarımız aşırı milliyetçi partilere puan kazandırıyor. İç çekişmelerimiz aşırı milliyetçi partilere yardımcı oluyor, bölünerek onların değirmenine su taşıyoruz. 
Şöyle de bir acı gerçek var; HÖH'den alınan, bizden bölünen oylar başka bir partiye gidecek. Şu an parlamentoya %4'lük barajı aşıp 5 veya 6 parti girebiliyor. Sıralamıyorum sayıyorum; BSP, GERB, HÖH, Aşırı Milliyetçi Parti, meclise giren 5. parti yüksek ihtimal yeni kurulan bir parti olacak. Tam sınırda 6. parti Reformcu Güçler diye adlandırılan sağ güçlerin toplandığı bir siyasi oluşum. Kamuoyu araştırmalarına göre 5 partinin meclise girmesi mümkün görünüyor.

“HÖH'DEN KOPAN OYLAR, AŞIRI MİLLİYETÇİ PARTİLERE GİDİYOR”

Parlamentoya girmeleri için partilerin en az 150 bin oy alarak %4'lük barajı aşması lazım. Barajı aşamayan partilerin oyları nereye gidecek? Bu soruya yanıt vermeliyiz. Bulgaristan'daki seçim sistemine göre meclise giren ve en az oy alan iki parti arasında bölünecek. En az oy alan partilere baktığımızda biri aşırı milliyetçi, diğeri de sağcı güçlerin. Bulgaristan ve Türkiye'de oy kullanacak vatandaşlarımızın bunu çok iyi bilmesi gerekiyor. Diyelim ki HÖH'den 50 bin oy başka partiye gitti. Ve bu parti meclise giremedi. O oylar kaybolmuyor; meclise giren tüm partiler arasında eşit de dağılmıyor, en az oyla girenlere paylaştırılıyor. Büyük partiler arasında da değil, küçük partilere dağıtılıyor. HÖH'den 3 veya 5 milletvekili azalıyor, bizden ayrılan arkadaşlara verilen oylar aşırı milliyetçi ve sağcı partilere milletvekili kazandıracaklar! Bu seçimle ilgili söz konusu durum çok önemli ve tüm vatandaşlarımız tarafından bilinmesi gerekiyor. HÖH'den kopan oylar, aşırı milliyetçi partilere gidiyor…

“BULGARİSTAN SİYASETİNDE ETKİN OLMAK İSTİYORUZ”

Bu seçim ile ilgili HÖH olarak ikinci önemli hedefimiz; iç sorunlarımızı aşarak gücümüzü toparlamak ve Bulgaristan siyasetinde etken olmamız. Bugüne kadar vatandaşlarımızla, toplumumuz ve azınlığımızla yürüdüğümüz yola devam etmek.”

“BULGARİSTAN KİMLİĞİ İLE DÜNYANIN HER YERİNDE YAŞAYAN TÜRKLER İÇİN ÇALIŞIYORUZ”

“Bulgaristan Türkleri için bu seçimi diğerlerinden daha önemli kılan şey nedir?” sorusuna yanıt veren Kırcaali HÖH Milletvekili Adayı Hasan Azis şunları söyledi: “Bugüne kadar HÖH'e destek veren herkese teşekkür ediyorum öncelikle. Biz Bulgaristan kimliği ile dünyanın her yerinde yaşayan Türkler için çalışıyoruz. Bugüne kadar neyi başardıysak bunu birlikte yaptık. Ortak hedefte birleşmeliyiz. Bu seçimin Bulgaristan Türkleri için en önemli seçimlerden biri olduğunu unutmamalıyız, tarihi bir anlam ifade ettiğini de. Özellikle bu seçimlerin tarihi değerinin herkes farkına varmalı ve bu kalbine kadar bu inmeli. Hak ve Özgürlükler yolunun bugünkü konumuna gelmesi, Bulgaristan ve Avrupa'da bir faktör durumuna gelmesinde herkesin emeği var. Bulgaristan'da, Türkiye'de, Avrupa'da, ABD'de herkesin destek gücüyle bugünlere geldik. Bugüne kadar geldiğimiz yolu yürümeye devam etmemek için hiçbir neden ve anlam yok. Birlikte yola devam etmemiz gerekiyor.

“BİRLİK VE BERABERLİĞE HER ZAMANKİNDEN ÇOK İHTİYACIMIZ VAR”

Birlik ve beraberlik şu an bize her zamankinden çok daha fazla gerekiyor. Çünkü dünyada da Bulgaristan'da da giderek daha sert esen bir aşırı milliyetçi rüzgâr var. İnsanları karıştıran, ayrıştıran yeller esiyor! Bu aşırı milliyetçi yel ve sellerin bizi ayırmaması Tam tersine birleştirmesi gerekiyor. Bulgaristan ve Türkiye'de olan bütün vatandaşlarımıza inanıyoruz. Birlik ve beraberlik yolunda beraber yürümemiz gerekiyor. Güçlü olmak yolunda da herkese inanıyoruz. Hak ve Özgürlükler Hareketi olarak bizler kimseye karşı değiliz, olamayız da.Hak ve Özgürlükler Harekatı Bulgaristan için önemli… Ama ben şuna da inanıyorum; herkes için de önemli. Bulgaristan'daki seçimin sonucu Türkiye ve nerede yaşadığı fark etmeksizin herkes için önemli.

“AŞIRI MİLLİYETÇİLERİN YER ALDIĞI HÜKÜMETİN SÜRMESİNİ İSTEMEDİK”

Bu erken seçimi Hak ve Özgürlükler Hareketi istedi aslında. Bulgaristan Hükümetinde ilk kez aşırı milliyetçi partilerin yer almasından dolayı seçimlerin yenilenmesini istedik. Aşırı milliyetçi partilerin yer aldığı bir hükümetin Bulgaristan'da devam etmesini istemedik. Dünya siyasetine baktığınızda aşırı milliyetçi partilerin yükseliş trendi karşısında azınlıkların daha da güçlü olması gerektiği anlamını kimsenin görmezden gelmemesi, kaçırmaması lazım. Siyasetteki aşırı milliyetçi akıma karşı güçlü bir toplumsal, politik dayanak gerekiyor. HÖH'nin siyasi felsefesi birlik ve beraberlik ama sadece Türkler ve Müslümanlar için değil. Biz herkesi kucaklamak istiyoruz. Biz farklılıklarla güçlü olmak istiyoruz.”

HÖH'ÜN SEÇİM SLOGANI “BULGARİSTAN'I KURTARALIM”

HÖH'ün 9 Numarada girdiği 29 Mart seçimlerindeki “Bulgaristan'ı kurtaralım” sloganını da değerlendiren Azis, “Bunun çok nedeni var. Bulgaristan son 30 yıl içerisinde Avrupa'nın en fakir devleti. Maalesef AB'nin içerisinde genç nüfusun en az olan ülke. Ekonomi konusunda Avrupa ülkeleri arasında en küçük büyümeye sahip. En düşük asgari ücret maaşları Bulgaristan'da. 
Bunların yanı sıra Bulgaristan'ı bir de aşırı milliyetçilerden kurtarmamız gerekiyor.

“BULGARİSTEN EN ÖNEMLİ İKİ MİLLİ HEDEFİNİ HÖH HÜKÜMETLERİ DÖNEMİNDE GERÇEKLEŞTİRDİ”

Bulgaristan'ın (özellikle de komünist rejimin yıkılmasından sonra) yeni tarihinden bu yana iki önemli milli stratejik hedefi vardı. Bu hedefler Bulgaristan'da tam bir birlik havası yaratmış ve güç birliğini sağlamıştı. Birincisi NATO üyeliği. Bunun temelinde de HÖH vardır. Bu konuyu biz başlattık. Bulgaristan'ın NATO'ya üyeliği HÖH'nin hükümet ortaklığı döneminde gerçekleşti. 
Bulgaristan'ın ikinci milli hedefi; AB üyesi olmasıydı. Bu hedef bütün Bulgaristan'ı birleştirdi. AB konusunu parlamentoda ilk dile getiren HÖH oldu. Tarih bize öyle bir şans verdi ki; HÖH Hükümette olduğu zaman Bulgaristan'ın AB üyeliği gerçekleşti. 


HÖH, Bulgaristan'ın son 100 yıl içerisinde iki en önemli milli stratejik hedefini hem ortaya koyan oldu hem de Hükümetleri dönemlerinde bu hedeflerin gerçekleşmesini sağlayan.
Üstte aktardığım sebeplerden hareketle 26 Mart Pazar günü, aracılığınızla, tüm Bulgaristan vatandaşı Türk kardeşlerimizi seçimlerde birlik olmaya, HÖH'ne destek olmaya davet ediyorum. Oy pusulasında 9. sıradayız.”

Hürhaber

Editör: TE Bilişim