Bundan kısa bir süre öncesine kadar Silivri Belediyesi CHP Grup Başkanvekilliği görevini yürüten Süheyl Kırkıcı (iddiaya göre kendi isteğiyle) bu görevden affını istedi. Ve Kırkıcı’nın yerine Grup Başkanvekilliği görevine Melih Yıldız getirildi.
Öncelikle şunu belirtmeliyim ki; Melih Yıldız, Silivri Belediyesi CHP Grup Başkanvekilliği görevine getirilmeyi her yönüyle hak eden bir isim.
Aileden CHP’li…
Üç dönemdir belediye meclis üyeliği görevini yürütüyor. Yani yeterli derecede siyaset ve belediyecilik tecrübesi var.
Temiz bir isim… Babadan hatta dededen zengin olduğu için çalmaya, çırpmaya, götürmeye ihtiyacı yok… Geçimini helal yollarla sağlıyor…
Fakülte mezunu, kültürlü vs..
Bu göreve yakışır mı?
Yakışır…
Ancak…
Bu görüntü altında ben başka bir “siyasi kurnazlık” seziyorum.
O da şu…
Berker Esen, Özcan Işıklar’ın maddi manevi yoğun desteği ile ilçe başkanı seçildi.
Ve seçildikten sonra da "partiyi Işıklar’ın kişisel siyasi menfaatlerine göre yönettiği iddiaları" dikkati çekti.
Şimdi gelelim Melih Yıldız’ın grup başkan vekili olarak görevlendirilmesinin kimin nasıl işine yarayacağı meselesine…
CHP Silivri İlçe Örgütü’nün; İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’nde iki üyesi var. Bu isimler Bora Balcıoğlu ve Melih Yıldız….
Her iki isim de hem Silivri Belediye Meclisi hem de İBB Meclisi üyesi…
Özcan Işıklar; belediye başkan yardımcısıyken istifa ederek, kendisine parti içerisinde rakip olmak suretiyle aday adaylığı müracaatı yapan Bora Balcıoğlu’na karşı büyük bir siyasi kin besliyor.
Berker Esen de parti içerisinde mümkün olduğu kadar Balcıoğlu’nun önünü kesmeye çalışıyor...
Seçimlerden hemen sonra CHP ilçe protokolünde şu isimler ön planda yer alıyordu:
İlçe Başkanı Berker Esen, Silivri Belediyesi CHP Grup Başkanvekili Süheyl Kırkıcı ve İBB Meclis Üyeleri Bora Balcıoğlu ile Melih Yıldız…
Berker Esen, bir süre sonra Bora Balcıoğlu’nu vitrinde yer alan parti çalışmalarının bir bölümüne davet etmemeye, hatta partinin sosyal medya sayfalarında Balcıoğlu’nun yer almadığı fotoğrafları paylaştırmaya başladı.
Ben bu durumu defalarca yazı konusu yaparak toplumun dikkatine sundum...
Esen; "partiyi Işıklar’ın kişisel siyasi menfaatlerine göre yönettiği" iddiasının örnekler verilerek yazılmasından çok rahatsız oluyor ve iki arada bir derede kalıyordu...
Biraz düşündü, kafasını kaşıdı ve belki de Işıklar’a danışarak hem Balcıoğlu ile ilgili talimatını (!) yerine getirecek hem de dikkat çekmeyecek bir formül arayışına girdi ve en sonunda buldu.
İlçe başkanlığı ağırlığını kullanmak suretiyle ve “Özcancı” olarak bilinen meclis üyeleri Mehmet Yönet, Fırıldak Kubi Lütfü Vardar, Ömer Ercan, Abdülcabbar Doğan ve Ersin Taşkın’ın da desteğini alarak Süheyl Kırkıcı’nın grup başkanvekilli görevinden istifa etmesini, yerine de Melih Yıldız’ın görevlendirilmesini sağladı.
Hemen ardından da parti içi protokollerde hem Silivri Belediye Meclisi CHP Grup Başkanvekili hem de İBB Meclis Üyeleri’nin yer alması uygulamasını fiilen kaldırarak; onun yerine sadece Silivri Belediyesi CHP Grup Başkanvekili’nin bulunması uygulamasını başlattı.
Böylece Bora Balcıoğlu’nu parti içi birçok çalışmada “ön planda” bulunmaktan da uzaklaştırmış oldu…
Berker Esen, kendisi ile yaptığımız bütün ikili görüşmelerde “Özcan Işıklar’ın kişisel siyasi menfaatine göre partiyi yönettiği” iddiasını şiddetle reddetti.
Ben de o zaman şunu soruyorum;
Madem öyle; alınan bütün kararların Özcan Işıklar’ın kaprisleri ve kişisel siyasi menfaatleri ile örtüşüyor olması bir rastlantı mı?
Tamamen tesadüf mü?..
