Strateji okumayı çok severim…
Şimdi gelin son birkaç gün içerisinde Silivri siyasetinde yaşananları şöyle bir analiz edelim.
Tülay Kaynarca yaklaşık 6 aydır belediye başkan adaylığı amacıyla fıldır fıldır dönerken Yavuz Kaynarca birden bire sosyal medya üzerinden bir paylaşım yapıyor.
Paylaşım aynen şu şekilde:
“Silivri Belediye Başkanımız Volkan Yılmaz, ‘2024 seçimlerinde aday mısınız?’ sorusuna net bir dille cevap vermiş: ‘Evet adayım. Bu konuda benimle mücadele etmek isteyenler çalışmalarına ona göre ağırlık versinler. Ağustos böcekliğini bırakıp karınca misali çalışsınlar.’ 'Cumhur İttifakı' adayımıza hep destek, tam destek. Şimdi dağılabilirsiniz...”
Bu paylaşımın tamamen bir oyalama paylaşımı…
Geçtiğimiz yıllarda PKK’nın dinlenerek güç toparlayabilme amacıyla yapmış olduğu ateşkeslere benziyor…
Zaten dikkat ederseniz, “Cumhur İttifakı” tabirinin özellikle tırnak içerisinde alınmış olduğu gözetildiğinde; “Cumhur İttifakı bittiği an her şey değişecek” mesajı verilmiş oluyor…
Devam edelim…
Aynı gün Özcan Işıklar ile irtibatlı olduğu bilinen İYİ Parti Silivri İlçe Başkanı Ahmet Refik Bek de (üstelik Işıklar'a yakınlığı bilinen yerel gazeteye) “Özcan Işıklar kenara çekilmeli” şeklinde bir açıklama yapıyor.
Ve yine aynı günlerde dışarıdan bakıldığında Volkan Yılmaz’a yakın zannedilen iki gazeteci arkadaşımız güya Yılmaz’ı yıpratan ancak Hüseyin Turan’ı parlatmaya çalışan yazılar yazmaya başlıyor…
Şimdi bu üç gelişmenin de aynı günlerde yaşanması tesadüf mü?
Bence değil…
Çünkü üç unsur da birbiriyle sıkı bir şekilde temas halinde…
Peki hedef ne?
Hedef Volkan Yılmaz…
Yani 2024 yerel seçimlerinde Yılmaz’ın elinden Silivri Belediyesi’ni alabilmek…
Şimdiye kadarki taktikleri bir işe yaramadığı ve tepki topladığı için taktik değişikliğine gidiyorlar.
Görünen manzara tamamen bu…