Silivri Kavaklı’da tam da köyün ortasında bulunan 172 dönümlük arazinin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın imzası ile Murat Sancak’ın şirketine tahsis edilmesi konusunda CHP açık bir şekilde üzüm yeme yerine bağcıyı dövme politikası uygulamaya devam ediyor.
Konuyla ilgili olarak Silivri’de oluşan ortak düşünce; “Evet fabrika kurulsun, buna kimsenin itirazı yok, ancak yeri değiştirilsin” şeklinde…
Belediye Başkanı Volkan Yılmaz da hem Kızılay Genel Müdürlüğü’ne hem de Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’na ayrı ayrı yazmış olduğu resmi yazılarda; "Kavaklı’daki arazinin bu iş için uygun olmadığını" belirtiyor.
Ancak CHP burada başka bir “siyasi fırsatçılık oyunu” peşinde koşuyor…
Eğer ki mesele Kavaklı’da köyün tam ortasındaki arazinin yandaş işadamına gitmesini engellemekse; hukuk devletinde bunun nasıl yapılacağı bellidir…
Cumhurbaşkanı kararının iptali için dava açarsınız…
Bangır bangır bu tahsise karşı olduğunu ilan eden CHP, şu ana kadar iptal davası açtığını açıkladı mı?
Hayır…
Peki ne yaptı?
Olaya siyasi fırsatçılıkla yaklaşarak; bütün yetkiler Cumhurbaşkanı Erdoğan’da ve yargı makamlarında olmasına rağmen kelime oyunlarıyla bu tahsisin sorumluluğunu siyasi rakipleri olan Volkan Yılmaz’ın üzerine yıkmak için propaganda yapıyor...
İsterseniz CHP'nin buradaki stratejisinin daha iyi anlaşılabilmesi için şöyle bir örnek vereyim:
Türkiye’nin yönetilmesiyle ilgili doğrusuyla yanlışıyla bütün sorumluluk kimdedir?
Ülkeyi yöneten AK Parti kadrolarındadır değil mi?..
Oysaki Cumhurbaşkanı Erdoğan yaşanan her olumsuzlukta sanki ülkeyi CHP yönetiyormuş gibi bütün suçu CHP’nin üzerine atıyor…
İşte CHP de; Silivri’deki meselede bütün yetki Cumhurbaşkanı Erdoğan ve yargı organlarında olmasına rağmen kelime oyunlarıyla suçu rakipleri olan Volkan Yılmaz’ın üzerine atmaya çalışıyor.
Aynı strateji...
Madem CHP bu tahsise bu kadar karşı; şu ana kadar niçin tahsisin iptali talebiyle yargıya başvurmadı?...
Ellerindeki bu "siyasi sermayeyi" kaçırmamak için olmasın?..
Ne demiştim yazının başında?
CHP’nin amacı üzüm yemek; yani Kavaklı’daki araziyi yandaş işadamına tahsisten kurtarabilmek değil…
CHP’nin amacı bağcıyı dövmek; yani bu olaydan istifade ederek haksız yere bile olsa siyasi rakipleri Volkan Yılmaz’ı yıpratabilmek…