Milliyetçi Hareket Partisi Silivri İlçe Sekreteri Gökhan Daşgın, Ülkü Ocakları Silivri Şube Başkanı Nurullah Arkan ile AK Parti İlçe Gençlik Kolları Başkanı Orhan Koç arasındaki polemiğe müdahil oldu.

Konuyla ilgili bir yazılı basın açıklaması yapan Daşkın, AK Partili Orhan Koç'un kullanmış olduğu ifadelerin MHP teşkilatının sabır sınırlarını zorladığını belirtti.

Milliyetçi Hareket Partisi Silivri İlçe Sekreteri Gökhan Daşgın'ın yazılı açıklaması şu şekilde:

 

“Bilindiği üzere AKP Gençlik Kolu Başkanı, yapmış olduğu açıklamalarındaki ve basına da konu olan çirkin ifadelerine partimizce cevap verme gereği duyulmuştur.

Ülkü Ocaklarını, Milliyetçi Hareket Partisi ile “paralel” diye nitelendiren AKP gençlerinin bugün kendilerinin de paralel olarak nitelendirdiği yapı ile yıllarca alt alta, üst üste, yana yana ve hatta şimdilerde paralel olması ne büyük bir ironidir. Henüz çok yeni olan bu gençlik kolları başkanının “Ülkü Ocakları” adını 1968 de almış ve milyonlarca sevdalısı olan bir yapıyı tecrübesizlikle suçlaması ise tam bir cahillik göstergesidir. Kaldı ki Ülkü Ocakları “Korkma’nın” ne anlama geldiğini tam olarak bilen, vatanı ve milleti uğruna bu zamana kadar 5000 şehit veren bir tarihe sahiptir.

Sevgili Silivrililer; 30 bin canın hesabını sorulmadığı vatan haini ve bebek katili apoya “sayın”, Aziz Şehitlerimize de “kelle” diyen bir şahsı da lider görenlerin İstiklal Marşımızı okumamak için YSK ve informal bir yapıyı bahane etmesi bizleri hiç şaşırtmamıştır.

Maneviyatımızı merak edenler başörtüsü yasağı kalkarken, Kuran’ı Kerim dersleri kabul edilirken mecliste varlığımızı unutanların Maneviyatları da ancak Bakara Suresine “Makaralı” yorum yapabilen vekil ile aynı düzeydedir. Dini sömürerek manevi duyguları kullanarak siyasetini yapanların maneviyatı bizler ve inananlar tarafından koşulsuz sorgulanır. 6-7 Ekim olaylarını aponun lütfu ile bastıranların, terör örgütünü devlet yönetime ortak edenlerin totaliter bir yönetim için başkanlık fikrinin peşinden koşanların milli egemenlik demesi ise halkımızın vicdanında nasıl yer bulacaktır. Ak-lı olamayan gençlere tavsiyemiz ise en kısa zamanda doğru yolu bulmaları yönündedir.

Unutulmamalıdır ki Milliyetçi Hareket Partisi olarak bizler 46 yıldır yılmadan Milli Devleti savunmuşuzdur. Geçmişten beri Erdoğan’ın büyüttüğünü sandığı ideolojik mühit cumhuriyetin temelleriyle ters düşmektedir. 8-9 Şubat 1969’dan beri sürdürdüğümüz mücadelemizde hep doğruları söyledik. Hep Milli olduk. 46 yıl önce Milliyetçilik yalnızca bir aydın hareketi olmaktan çıkmış, hem siyasallaşmış hem de toplumun en ücra köşelerine nakış nakış dokunmuştur. Biz 46 yıldır milli devleti savunduk. Ne yazık ki son 13 yıla yakın zamandır teslimiyetçi korkak bir iktidar ülkemizi heba etmiştir.

Ülkü Ocakları Silivri İlçe Başkanı size sadece bir soru sordu ve bu soru neden kongrenizde İstiklal Marşımızın okunmadığı ve Aziz Şehitlerimizi anısına saygı duruşunda bulunulmadığıdır. Bu sorulan soruya bile verecek cevabınız yok bunun da bilincindeyiz. Lakin asıl sorulana cevap vermeme lüksünüz büyüklerinizden gelmektedir. Dolaylı anlatımlarla kafa bulandırmak siyasi düsturunuzda var.

AKP Gençlik Kolları başkanı bilmelidir ki Oslo’da PKK ile pazarlık masasına oturan MHP değildir. Türk Milleti’nin bölünmeye, toplumsal kutuplaşmaya ve ötekileştirmeye karşı kenetlendiği Milliyetçi Hareket Partisi’nin hiçbir şer odağıyla ve partiyle ittifakı söz konusu değildir. “Demokratikleşme” adı verilen PKK’ya teslim paketi 01 Mart gecesi TBMM’den geçmişti. Oslo’da verilen sözler kapsamında “Öcalan’ı çıkarma projesi” sistemli bir şekilde işlenmektedir. Bu filmin senaryosunun kimlerle ne vakit yazıldığını da AKP Gençlik Kolları başkanı biliyordur bilmiyorsa da büyüklerine bir danışsın. Ve yine Oslu’daki senaryolaşan filmin gösterime girme tarihi Sarayda karara bağlanmıştır. Bu film, Habur’la başlayan, Oslo’yla devam eden İmralı ile sürdürülen müzakereler sonucu hazırlanan ve Türk Milleti’ne dayatılan bir ihanet filmidir. Ey kendini Ak gençlik olarak lanse edenler, bilmelisin ki Davutoğlu da bu ihanet filminin sadece kötü bir dublörüdür. Ancak bu kendisini temize çıkarmaya yetmeyecektir. Tarih ve millet önünde olduğu kadar 7 Haziran seçimleri sonrası adil Türk Mahkemeleri tarafından da bu ihanetin içerisinde olan herkes yargılanacaktır.

Acaba biz diyoruz ki kongrelerinizde İstiklal Marşımızın okunmaması ve Aziz Şehitlerimizin saygı duruşu ile anılmaması Oslo görüşmelerinde alınan bir karar mıdır? Bize bunu da açıkla AK olduğunu anlatan gençlik.

 Genel Başkanımız der ki; -Geçmişte bahsettiğimiz gibi MHP’nin siyaset anlayışının öznesi insan, nesnesi devlet, yüklemi demokrasi, cümlesi ise millettir. Biz iktidara hazırız. Türkiye’yi yönetmeye kararlıyız- bizde diyoruz ki inananlarla birlikte yola çıkanlar Allah’ın izni ile yarı yolda kalmazlar, Ne Mutlu Türküm diyene...

 

 

 

Editör: TE Bilişim