Cumhuriyet Halk Partisi Silivri Gençlik Kolları Başkanı Berker Esen, Türk Harf Devrimi Haftası nedeniyle yayınlandığı mesajında, “Türkiye Cumhuriyetimizin kuruluşundan itibaren çok sayıda devrimler yapılmış ve çağdaşlaşma yolunda önemli adımlar atılmıştır. Birçok alanda yenilikler yapılmıştır. Bu yapılan yeniliklerin en önemlilerinden biriside dil alanındaki gelişmelerdir. Bu alandaki gelişmeler Harf Devrimi ile sonuçlandırılmış, Türkçe resmi dil olmuştur. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün de dediği gibi “Türk milletinin dili Türkçe’dir. Türk dili dünyada en güzel, en zengin ve en kolay olabilecek bir dildir. Onun için her Türk, dilini çok sever ve onu yüceltmek için çalışır.” Atamızın bize çizdiği bu yoldan devam ederek Türkçemize sahip çıkmalıyız.

1 Kasım 1928’de Latin harfleri esas alınarak Türk Harfleri meydana getirilmiştir. Ülkemizde de 1-7 Kasım tarihleri arası Türk Harf Devrimi Haftası olarak kutlanmaya başlanmıştır.

Herkes istediği dili konuşmakta özgürdür lakin milletleri millet yapan unsurların başında dil gelir. Her milletin kendine ait resmi bir dili vardır. Herkesin ortak bir dili olacak ki birbirini anlasın. Türkiye Cumhuriyeti’nin de resmi dili Türkçedir.

Yalnız güzel Türkçemiz her zamankinden daha fazla saldırı, bozulma, yozlaşma, anlaşılmaz hale gelme ile karşı karşıyadır. Türkçemize sahip çıkmalıyız. Vatanını seven her birey aynı zamanda dilini korumakla görevlidir. Dilimizi yozlaştırmaya çalışan özentilerden korumalıyız. Özentilerle bir yere varamayız. Türkçenin gideceği takdirde Türkiye’nin gideceğini unutmamalıyız. Bu yüzden ülkemize sahip çıkmanın yolu dilimize sahip çıkmaktan geçmektedir. Nasıl bir İngiliz işyerine Türkçe isim koymadığı gibi bizde yabancı dilde isimleri işyerlerimize vermemeliyiz. Türkiye dışında bunun bir örneği başka ülkede yoktur. Diline sahip çıkmayan ülkeler yok olmaya mahkumdurlar. Atamızın gerçekleştirdiği inkılaplardan en önemlisi de harf devrimidir.  Devrim kağıt üzerinde değil kalpte olmalıdır. Yüce Türk Milleti bu devrimi benimsemiş ve hızlı bir şekilde öğrenmiştir. Latin alfabelere geçişle birlikte okuryazarlık sayısında artış meydana gelmiştir.

Toplumumuzda özellikle genç nesillerin yabancı sözcüklere karşı bir eğilimi olduğunu görmekteyiz. Batıya ait sözcükler Türkçeye girmeye başlamış ve hatta Türkçe ile özdeşleşmiş hale gelmiştir.

Türkçemizin yozlaşma süreci ilk olarak insanlarımızın açtığı dükkan, market ve iş yerlerini İngilizce isimlerle adlandırmasıyla başlamıştır. Bunun sonucunda özellikle gençler arasında Batı dillerine özenilmesine sebep olmuştur. Sosyal Medya ağları olsun, mesajlaşma yolları olsun yozlaşma hızla artmıştır.

Türkçemizi korumalıyız ve giren yabancı sözcükleri kullanmamalıyız. Bunu ısrarla kullananları da uyarmalıyız. Dilimizde bizim milli kültürümüzdür ve bunun bilincinde dilimize sahip çıkmalıyız.

Umarız bu bilinçsiz toplumu yapılacak olan ortak çalışmalar ile bilinçlendirir ve Ulu Önder Mustafa Kemal ATATÜRK’ün “Milli his ile dil arasındaki bağ çok kuvvetlidir. Dilin milli ve zengin olması, milli hissin gelişmesinde başlıca etkendir. Türk dili, dillerin en zenginlerindendir. Yeter ki, bu dil şuurla işlensin. Ülkesini, yüksek bağımsızlığını korumasını bilen Türk milleti, dilini de yabancı diller boyunduruğundan kurtarmalıdır.” sözüne uyarak güzel Türkçemizi yabancı dillerin boyunduruğundan kurtarırız.

Eğitimin ve bilgilenmenin öneminin çok daha arttığı bugünlerde her zaman fikrimizin rehberi olan Başöğretmenimiz Mustafa Kemal Atatürk’ü rahmetle anıyor, milletimizin Türk Harf Devrimi haftasının 86. yıldönümünü kutluyorum.

 

 

Editör: TE Bilişim