Esen açıklamasında şu ifadelere yer verdi; “Basından edindiğimiz bilgilere göre geçtiğimiz hafta Çağlayan Adliyesi’nde yaşanan ve Savcımız Mehmet Selim Kiraz’ın teröristlerce şehit edildiği menfur olayın bizim görüşümüzce bahane gösterilerek bazı sosyal ağlara erişimin yasaklandığını gördük. AKP’nin yasakçı zihniyeti ve her seferinde sosyal ağlara yönelik getirdiği yasaklara alıştık desek yeridir. Şehit Savcımızın hassas görüntülerinin yayımlanmasının yarattığı endişe ve sıkıntıyı anlamakla birlikte; sosyal medyaya yasaklar getirilmesine anlam verememekteyiz.
Şehit Savcımızın bedeninden çıkan kurşun sayısının bile net olarak açıklanmadığı ve bu konu hakkında kamuoyuna yeterli bilginin verilmediği bu olayın yaşandığı gün de televizyonlara yayın yasağı getirilmiş, kamuoyunun bilgi alma hakkı engellenmişti. Kendi yandaş medyasını oluşturan ve kendinden olmayan medya gruplarını ceza ve tehditlerle sindirme politikası izleyen iktidar, sosyal medya kanallarıyla yayılan bilgiyi de engellemeye çalışıyor. İktidarın asıl görevi halkını doğru bir biçimde bilgilendirmektir, halkın bilgi alma özgürlüğünü engellemek değildir. Günümüz dünyasında sosyal medyanın gücü asla tartışılamaz. Sosyal medyalar artık en temel iletişim platformları haline gelmiştir. Bu platformlara erişimin engellenmesi sansür anlamına gelmektedir. Her neden olursa olsun sansür kabul edilecek bir durum değildir.
Yasaklar getirilerek gerçekler saklanamaz. Gerçekler er ya da geç ortaya çıkmaya mahkûmdur. Tarih her zaman gerçekleri yazdığı gibi iktidarında bu özgürlükleri kısıtlayan yasaklarını yazacaktır. Hükümet ne zaman Twitter’ı yasaklamış o gün en çok Tweet atılan gün olarak kayıtlara geçmiştir. Hükümet yasakladıkça vatandaş daha çok tweet atıyor. Böyle yaparak insanların bilgi edinme ve ifade özgürlüğünü asla engelleyemezsiniz.
Tabii ki Şehit Savcımız Mehmet Selim Kiraz’ın teröristler tarafından rehin alındığını içeren görsel materyallerin yer verilmesine engel olacaksınız, fakat bu görsel materyallerin yayınlanmasını engellemek yerine sosyal medya ağlarını komple erişime kapatmakta ironidir.
Pireye kızıp yorgan yakmakta ne oluyor. Örneğin yasaklanmış bir kitabı bünyesinde barındırıyor diye bütün bir kütüphaneyi mi kapatmak gerekiyor. Bu olay akla ve mantığa aykırıdır. Bu tür yasakların gerçekleşmesi ülkemizin uluslararası arenadaki prestijini de yerle bir etmektedir.
Şehit Savcımızın hassas görüntülerinin yayımlanmasının yarattığı endişe ve sıkıntıyı anlamakla birlikte; sosyal medyaya yasaklar getirilmesinin bilgi alma ve ifade özgürlüğü bakımından demokratik hukuk devleti olan ülkemize zarar vereceğinin altını çizerek, bir kez daha Şehit Savcımız Mehmet Selim Kiraz’a Allah’tan rahmet diliyorum.”
Ve son olarak Atatürk’ün ifade ettiği gibi, “Basın hürriyetinden doğan mahzurların giderilme vasıtası, yine basın hürriyetidir.”
Saygılarımla
Berker Esen
CHP Silivri Gençlik Kolları Başkanı