Referamdum sonuçlarına itiraz eden eski belediye Başkanı Selami Değirmenci, CHP ilçe yönetcilerini de harekete geçirdi.

Değirmenci'nin başını çektiği ve Hüseyin Şahin, Gülcihan Bilgiç, Cengiz Ağpur, Ertuğrul Aslan, İlgi Aslan, Kazım Demir ve Mercile Zengin'den oluşan grup; Silivri İlçe Seçim Kurulu'na giderek, Yüksek Seçim Kurulu Başkanlığı'na gönderilmek üzere itiraz dilekçesi verdi.

CHP İLÇE YÖNETİCİLERİ DE DEĞİRMENCİ'Yİ ÖRNEK ALDI

Selami Değirmenci'nin itiraz dilekçesi verdiğini öğrenen CHP Silivri İlçe Başkanı Suna Göçengil ve ilçe yöneticileri de apar topar Silivri Adliyesi'ne gelerek aynı şekilde itiraz dilekçeleri verdi.

Yüksek Seçim Kurulu’nun almış olduğu kararın kanuna aykırı olduğunu ileri süren Değirmenci ve beraberindekiler, halk oylamasının iptal edilerek yeniden yapılması talebinden bulundu.

İŞTE DİLEKÇE ÖRNEĞİ

Selami Değirmenci ve arkadaşlarının Yüksek Seçim kurulu Başkanlığı'na gönderdiği kişisel itiraz dilekçeleri şu şekilde:

İlçe Seçim Kuruluna verilen itiraz dilekçesi şu şekilde;

Yüksek Seçim Kurulu’na verilmek üzere Silivri İlçe Seçim Kurulu Başkanlığına!

16 Nisan 2017 günü gerçekleştirilen halk oylaması esnasında oy verme işlemleri tamamlanmadan önce, Yüksek Seçim Kurulu tarafından duyurulan, henüz yazılı olmadığına göre de kesinleşmiş olan ve dolayısıyla halen itiraz edilebilen (Seçim Kanunu m. 110 ve 111) kararla, sandık kurulu mührü taşımayan oy pusulaları ve zarfların dışarıdan getirilerek kullanıldığı kanıtlanmadığı sürece, bu oyların geçerli sayılacağına karar verilmiştir.

Anayasanın 79. Maddesine göre, seçimlerin başlamasından bitmesine kadar, seçim güvenliğini sağlama ve şikayet ve itirazları inceleme ve kesin kararı verme görevi Yüksek Seçim Kurulu’nundur.

YSK halk oylamasının başlangıcından ayrı, sayım esnasında ise ayrı uygulamayı benimseyerek, Anayasayla kendisine verilen, güvenliğini sağlama görevini yerine getirmemiştir.

Seçim Kanunu’nun 98. Maddesine göre; “Sandık Kurulunca verilen biçim ve renkte olmayan, üzerinde ilçe seçim kurulu ve sandık kurulu mührü bulunmayan, tamamı yırtılmış olan, üzerinde ilçe seçim kurulu ve Sandık Kurulu Mührü dışında herhangi bir mühür, imza, yazı, parmak izi veya herhangi bir işaret bulunan zarflar geçersiz sayılır.” YSK’nın bu konuda öngörülen geçerlilik- geçersizlik sınırlarının dışında bir uygulamaya yol açacak bir duyuru yapması kanuna aykırıdır.

YSK’nın 16 Nisan 2017 tarihinde gerçekleştirilen halk oylaması öncesinde, 135/1 sayılı genelgesiyle sandık kurullarının oluşumu, görev ve yetkilerini düzenlemiştir. Genelgenin 41. Maddesinde hangi zarfların geçersiz olacağı, 43. Maddesinde ise hangi oy pusulalarının geçerli olacağı düzenlenmiştir.

YSK’nın halk oylaması öncesinde resmi internet sayfasında yaptığı duyuruyla, hangi zarf ve pusulaların geçerli, hangilerinin geçersiz olduğu yayımlandığı genelgeye uygun olarak görsellerle de sandık kurulu mühürü bulunmayan zarf ve pusulaların geçersiz olacağını anlatmıştır.

Halk oylaması başındaki kural bu iken, halk oylaması devam ettiği esnada yeni bir duyuruyla mühür olmayan zarf ve pusulaların da geçerli sayılacağını duyurarak, mühürsüz oy pusulası ve zarların sandık sonuç tutanağına ve sandık tutanak defterine kaydedilmesini de engellemiş ve sonradan denetimi olanaksız kılarak sandık güvenliğini ortadan kaldırmıştır.

Yukarıda arz edilen nedenlerle, Yüksek Seçim Kurulu’nun sandık kurulu mühürünü ihtiva etmeyen zarf ve pusulaların geçerli sayılacağına dair kararının iptal edilmesini, halk oylamasının iptal edilerek yenilenmesini, muteberliği tartışılır halk oylamasının sonucunda doğrudan etkilenen bir yurttaş olarak arz ederim…

Eski Belediye Başkanı Selami Değirmenci ve beraberinde kilerin dışında, Silivri Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Başkanı Mübeccel Çeşmecioğlu ve dernek yönetimi ile CHP Silivri İlçe Başkanlığı da İlçe Seçim Kuruluna giderek YSK’nın kararına itiraz dilekçeleri verdi.

Editör: TE Bilişim