Demokratik Sol Parti (DSP) Silivri Belediye Başkan Adayı Selami Değirmenci pazar gününe hızlı başladı. İlk olarak Çanta Karadenizlilik ve Anadolular Derneği'ne giden Değirmenci, buradaki vatandaşlarla bir araya geldi. Daha sonra sırasıyla Muş ili ve İlçeleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği ve Alevi Kültür Dernekleri Silivri Şubesi'ne giden Değirmenci'nin son durağı ise Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı oldu.

Vakfın Silivri Şube Başkanı Sühely Kırkıcı ve vatandaşlar tarafından karşılanan Selami Değirmenci, vakıf üyesi vatandaşlara hitaben yaptığı konuşmada; “Eğer CHP’li diyorsanız, bizim arkadaşlarımızın hepsi CHP’li. Başka partilileri ben getirmedim. Aday tanıtım toplantısında, rabia işareti yapan, benim liderim hala Recep Tayyip Erdoğan’dır diyen bir adama oy vereceksiniz” dedi. 

cemevinin yapım çalışmaları hakkında bilgi veren Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Silivri Şube Başkanı Süheyl Kırkıcı da konuşmasında; “yükselen faşizme karşı keşke bir arada durabilseydik. Bunu burada başaramadık. Silivri şuan da kuşatma altında” dedi. 

Selami Değirmenci konuşmasında şunları söyledi:

“DOĞRUNUN YANINDA MI YANLIŞIN YANINDA MI OLMALI”
 “Alevi toplumu, bu toplumda her zaman barıştan sevgiden yana bir tavır sergilemiştir. Hepimiz onu arzu ediyoruz, bu inanca da saygı duyuyoruz. Elbette barış, birliktelik isteniyor ama o birliktelik nasıl olmalı, doğrunun yanında mı yanlışın yanında mı olmalı? Silivri’ye sizinde içinde bulunduğunuz anlayış hakim. Her kurumun başında kimin olmasına karar veren bir anlayış. Bir yönetimin başındaki kişi odalardan spor kulüplerinin başkanına kadar kimin olacağına karar veriyor.

“BU ANLAYIŞA BEN GÖZ YUMAMAM”
Biz üyelerimiz aday belirlesin dedik, olmadı. Belediye başkanı ve ilçe başlanının ısrarlarıyla. Meclis üyelerinden olsun dedik, o da kabul edilmedi. Oysa kendinin başarılı olduğuna inanan, iyi şeyler yaptığına inanan insanın halktan geçtik partilisinden korkmasına gerek yok. 10 yıllık, bir kaç kişinin zengin olduğu, hizmetin yapılmadığı Silivri’de bu anlayışa kusura bakmayın ben göz yumamamam. 2009’da ben onun için otobüs tepesine çıktım, bir yanlış yaparsa ilk ben karşısında olacağım dedim. Birine destek veriyorum diye göz göre göre bunlara göz yummam. Eğer CHP’li diyorsanız, bizim arkadaşlarımızın hepsi CHP’li. Başka partilileri ben getirmedim. Aday tanıtım toplantısında, rabia işareti yapan, benim liderim hala Recep Tayyip Erdoğan’dır diyen bir adama oy vereceksiniz. Oldu da Özcan Işıklar görevden alındı, hayatını kaybetti. Hangi partiden belediye başkanı seçilecek? Oy verirken nelere oy vereceğiz ölçmemiz lazım. Her zaman bir b planı olması lazım.

“O KALABALIKLAR HEP SAHTE”
Cumhur ittifakı kazanmasın, hepimiz bunu istiyoruz. Silivri’de asla kazanamayacaklar. 40 olan oyları yüzde 35’e düştü. AK Partili insanlarında çoğu MHP’li adaya oy vermez, vermeyecek. Peki kimden oy alacak? CHP’den mi? İstediği kadar büyük konvoylar, büyük kalabalıklar yapsın. O kalabalıklar hep sahte. O kesimin burada seçim alma şansı yok. Aday MHP’den değil de AK Parti’den olsaydı biz çıkmazdık. 
Biz gerçekleri anlatıyoruz, karar milletin. Ama yarın öbür gün bize kimse diyemez, bildiklerini niye anlatmadın diye. Bu sözler sataşma, iftira atma değil. Söylediklerimin bir tek kelimesinin gerçek olmadığını kanıtlayın, yüzüme tükürün. Daha içimizin el vermediği bir çok şey var. Bizi oy bölmek için ortaya çıkarılmış gibi lanse etmek gerçek dışı, yalan ve iftira.
Bizim paramız pulumuz hiç yok. Bu arkadaşların cebindeki paralarla yürütmeye çalışıyoruz. Her seçmene zarf gönderiyor, 124 bin kişiye gidiyor. Nereden karşılanıyor? Bu harcamalar, afişler nereden gidiyor? Ben bunları söylemek zorundayım. Bunlar karalama değil, kentin kaynaklarının nasıl yok edildiğini söylüyorum.

“BİZ GÖREVE GELİNCE BURASI BİTECEK”
Gelelim cemevi hikayesine. 2003 yılında neden yapmıyoruz dedik. Tekrar seçilirsek ilk işimiz cemeviydi. Şimdi yapıldı iyi oldu. Buraya emeği geçenlerden Allah razı olsun. Eğer vakfın yönetimi düşürülmemiş olsaydı, bunun tamamı bitmez miydi? Bu yönetim anlayışı olmaması gerekiyor. Biz seçilirsek burası tammalanacak. Ama bizim düşüncemiz Cumhuriyet Mahallesinde yapılması gerekiyor. Aleviler, yoğun olarak o bölgede yaşıyor. Biz göreve geldikten sonra önce burası bitecek, ardından Cumhuriyet Mahallesi’nde cemevi yapacağız. O zaman burası başka bir hizmet için kullanılabilir. İhtiyaçsa burası da cemevi olur” şeklinde konuştu. 

“BURASI HİÇ KİMSENİN EVİ DEĞİL”
Değirmenci’nin konuşmasının ardından söz alan vakıf başkanı Süheyl Kırkıcı, “Bir müdahale olmadı. Böyle gibi algılanması, sizin bunları söylemeniz biri incitiyor aslında. O dönem cemevinin kuruluşlarla kavgalı hali bizi incitiyordu. Biz demokratik bir şekilde imza toplayıp, yönetimi değiştirdik. Biz tamamiyle sorunlar yaşandığını gördüğümüz için, kamuoyunda çok fazla incitildiğimizi gördüğümüz için yaptık. Bu yargınızı lütfen değiştiriniz. Burası hiç kimsenin evi değil. Hepimizin ortak evidir. Birilerinin, bir zümrenin müdahil olmasıyla değişecek bir yönetim değildir. Hepimizin kardeşliğini sağlamak için buradayız” dedi.  

“ÖNCEKİ YÖNETİME HAKSIZLIK YAPILDI”
Kırkıcı’nın sözlerine yanıt veren Değirmenci, “Bu vakfın istifaya zorlanmasının nedeni panelde benim görev almamdı. Bunu inkar edemezsiniz. Bu anlayıştan çıkan bir şey. Ana sebep bu. 3 konuşmacı alevi sünni birisi bulunsun dediler. Peki, bu konuyu burada kesiyorum. Bir daha da konuşmuyoruz” şeklinde konuştu.

 

Ziyaretler hatıra fotoğrafının ardından son buldu.

Editör: TE Bilişim