Silivri CHP'nin siyasi namusu

Haklıyken haksız duruma düşmek diye işte buna denir…

AK Parti döneminde İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ve iştirak şirketlerinin kadrolarına siyasi militanlar yerleştirildi. Öyle ki adam AK Parti Silivri İlçe Teşkilatı’nda mahalle başkanlığı yapıyordu ancak İSKİ’den de işe gitmeden bankamatik üzerinden maaş alıyordu.

Bu tür insanların işten çıkartılmasında yerden göğe kadar haklısınız… (Kaldı ki bu isimler de işten çıkartılmadı. Aralarında halen çalışmaya devam edenler var.)

İBB kadrolarının AK Parti militanlarından temizlenmesi konusunda sonuna kadar CHP’ye hak veriyorum.

Ancak; bunu kaş yaparken göz çıkarmadan yapacaksınız…

Haklı olduğunuz bir konuda kendinizi haksız duruma düşürmeden yapacaksınız…

AK Parti döneminin bazı militanları işine devam ederken; siz “Silivri’nin Gururu” olarak kabul edilen 14 yaşındaki milli tenisçinin babasını işten çıkartırsanız bu meseleyi elinize yüzünüze bulaştırmış olursunuz.

Üstelik; işten çıkarmak için gerekçe oluşturmak amacıyla elinde Türkiye Futbol Federasyonu Grossroots C Antrenör Belgesi olan adamı “temizlik kadrosuna” geçirmeye çalıştınız ki; kendisi bunu kabul etmesin, böylece de işten çıkartmak için gerekçeniz oluşsun…

Farkında mısınız?

Beceremediniz…

Rezil oldunuz…

Elinize yüzünüze bulaştırdınız…

Toplumla karşı karşıya geldiniz...

Gelelim Silivri CHP ilçe yönetimini oluşturan zat-ı muhteremlere;

Bugün itibarıyla ilçenizin şampiyonuna çelme takan bir beceriksizliği burada temsil ediyorsunuz…

İlçe başkanı Berker Esen’in bu konuyu düzeltebilmek için nasıl çaba gösterdiğini biliyorum…

Esen, Spor A.Ş. Genel Müdürü Renay Onur'u en az iki defa telefonla aradı… Kendisine söz geçiremeyince İBB CHP Grup Başkanvekili Doğan Subaşı’yı aradı… Yine söz geçiremedi…

Kimse kusura bakmasın ama Özgür Kurt olayı bu saatten sonra Silivri CHP’nin “siyasi namusu” haline gelmiştir.

Kendilerini Silivri’de bu duruma sokan Spor A.Ş. Genel Müdürü’nü görevden aldıramazlarsa “etkisiz eleman” olarak anılmaktan kurtulamazlar…