Seyit Torun'a mektuplar 54

Merhabalar Seyit Bey,

İlkbahar mevsimine girmek üzere olduğumuz bu günlerde ayıptır söylemesi kocakarı soğuklarını yaşıyoruz. Yani bu bana ait bir tanımlama değil; eskiler öyle söylüyor.

Silivri’de yağmur yağıyor, Ankara’da ise kar yağıyormuş.

Şimdi Muhterem Seyit Bey,

Özcan Işıklar’ın referandumdan sonra hani bir ihtimal Kemal Kılıçdaroğlu CHP’de genel başkanlık görevini bıraksın yerine de Muharrem İnce seçilsin diye hülyalar içerisinde olduğunuz herkes çok iyi biliyor.

Özcan Bey rüya görmeye devam etsin isterseniz…

Haydi şimdi ben size bir rüya anlatayım.

Farz-ı misal CHP’nin genel başkanı Mesut Yılmaz olsa..

Rüya işte bu…

Özcan Işıklar kendisiyle ne kadar iyi anlaşır değil mi?

İkisinin de ortak bir noktası var.

Nedir bu ortak nokta?

Aman efendim bunu bilmeyecek ne var.

Her ikisi de iskambil oyunlarını çok seviyor.

Şimdi Özcan Işıklar’ın, Kemal Kılıçdaroğlu ile oturup da iskambil oynama şansı var mı?

Mümkün değil…

Ancak belki (rüya tabi bu) Mesut Yılmaz ile oynar...

En azından karşılıklı oturup kağıt oynamasa bile Özcan Işıklar’ın kumar vukuatlarını duydukça “olur böyle şeyler yahu, insanlık hali” diyerek anlayış gösterir.

Ama tabi Mesut Yılmaz’ın CHP’ye genel başkan olması falan, hatta bırakın genel başkan olmasını üye olması bile bir rüyadan ibaret sadece…

Evet Seyit Bey,

Şimdi yeniden gerçeklere dönmemiz gerekirse; Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar sizce referandum sonrasında "Kemal Kılıçdaroğlu gitsin" diye dua ediyor mudur etmiyor mudur?

Siz bu sorunun cevabının verebilecek kadar bilgiye sahipsiniz…

Haftaya 55. açık mektubumuzda buluşmak üzere efendim.

Adiyosssss…