Seyit Torun'a mektuplar 30


Sayın Seyit Torun,

Efendim merhabalar...

30. mektubumuzla 2016 sonbaharının ilk Cuma gününde yine birlikteyiz.

Aslında “Seyit Torun’a mektuplar 30” adlı bu yazımın geçen hafta yazılması gerekiyordu. Fakat Sayın Kılıçdaroğlu’na sizin de aracın içerisinde olduğunuz sırada yapılan terör saldırısı nedeniyle geçtiğimiz hafta sadece geçmiş olsun mesajımı yazmıştım.

Buradan hem size hem de Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na bir kez daha geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.

Bu haftadan itibaren rutin mektuplarımıza yine her Cuma düzenli olarak devam ediyoruz.
 

Evet Seyit Bey,

Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar, partinizin “problemli belediye başkanları” listesinde hızla üst sıralara tırmanmaya devam ediyor.

Mektuplarımda her zaman vurguladığım bir husus var.

O da sizin geçtiğimiz yıllarda belediye başkanlığı yapmış olmanız.

Çünkü belediye yönetimi içerisinde bulunmanızın getirdiği tecrübe dolayısıyla Silivri ile ilgili olarak aktardığım şikayetleri daha iyi anlayabiliyorsunuz.
 

Seyit Bey,

Şu meşhur 18. madde uygulamalarını bilirsiniz.

Belediyeler, 18. madde dolayısıyla kamuya terk edilen alanlardan (okul yapım yeri haricinde) arsa oluşturamaz ve asla bu arsaları (!) satamaz...

Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar, 2009 yılında ilk seçilerek göreve geldiğinden bugüne kadar toplam 94 arsayı satışa çıkardı.

60’ını sattı...

Bu satışlardan 36’sı İstanbul 5. İdare Mahkemesi tarafından “18. maddeyle kamuya terk edilen yerler arsa vasfı kazanamaz ve satışı yapılamaz” gerekçesiyle iptal edildi.

Danıştay 8. dairesi bu kararı onadı...

Aynı daire tehsis-i karar talebini de reddetti ve iptal kararı hukuken kesinleşmiş oldu.
 
18. maddeyle kamuya terk edilen yerlerin arsa vasfı kazanamayacağı ve satışının yapılamayacağı kuralı uzun yıllardan bu yana mimar, inşaat ve harita mühendisleri ile belediyeciler tarafından bilinen bir durum.

Hele ki 1994 yılından bu yana belediye meclis üyesi, belediye başkan yardımcısı ve belediye başkan danışmanı olarak görev yapan; 2009 yılında da belediye başkanı seçilen Özcan Işıklar’ın bu kuralı bilmiyor olması düşünülemez...

Haydi milyonda bir ihtimal bilmediğini düşünelim; belediye bürokratlarının bilmemesi mümkün değil...

Peki o zaman bu kanunsuz satış inadı nereden ve hangi sebepten kaynaklanıyor?

Şimdi biraz empati yapalım; siz, geçmişte belediye başkanlığı yapmış bir siyasetçi olarak bu inadı neyle açıklayabilirsiniz?
 

Seyit Bey,

Dikkatinizi çekmek istediğim iki husus var...

Bunlardan birincisi; Özcan Işıklar’ın tilki kadar kurnaz bir insan olduğudur.

Kalıbımı basarım ki o satışlarla ilgili dosyaları kendisi imzalamamış; birkaç gün izne çıkarak başkan vekili olarak yerine bıraktığı belediye meclis üyesine imzalatmıştır.

Çünkü bütün sıkıntılı dosyalarda aynı şeyi yapıyor...

İkinci husus da; bu satışlar kimlere yapıldı?

Çünkü arsaları alan şahıslar, hemen üçüncü kişilere satış yaparak; mahkeme kararı sonrasındaki geri alımın önüne hukuksal bir barikat çekmeye çalışmış.
 


Ah Seyit Bey ah...

Siz bakmayın Özcan Işıklar’ın “...efendim yalan, efendim iftira, itibar teröristleriiiii, aman parti içi rakiplerim, aman parti dışı rakiplerim, aman efendim aydınlık yarınlara yelken açacağız, aman efendim tarımsal kalkınma, kumar oynayanın Allah müstehakını versin...” diye herkesin kafasını şişirdiğine...

Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar, CHP’nin sırtında siyasi bir kamburdur...

Özcan Işıklar, CHP için derttir, sorundur, problemdir...


Haftaya ayıptır söylemesi 31. mektubumuzda görüşmek üzere...