“Son günlerde sosyal medya ve yerel basında Silivri’de siyaset yapan bazı siyasi partilerin siyasi temsilcileri siyaset dışı ve fuzuli, söylediklerini kendilerinin de bilmediği cümlelerle Silivri halkını gereksiz yere kutuplaşmaya yönlendirmektedirler. Güzelim ilçemizde bugüne kadar siyasetin etik kuralları dışına çıkmış ne bir ilçe başkanı, ne bir meclis üyesi olmamıştır. Gel gelelim, AKP Silivri İlçe Başkanı Sayın Rıfat Kutlu 400 yıl egemenlik kurduğumuz, cihana altın harflerle yazdırdığımız, üç kıtada at koşturduğumuz, hâkimiyet kurduğumuz topraklarda, Osmanlının çöküşüyle birlikte; Konya, Karaman Beyliklerinden, Balkanlara yerleştirilmiş ve Balkan Savaşına kadar orada yaşamış Türkleri soydaşlarımız diye hitap ederek, 1912 Balkan Savaşı ile birlikte Osmanlı İmparatorluğunu, Balkan coğrafyasında bizim dediğimiz 2 milyon metrekare toprağı 2 yıl gibi bir süre zarfında kaybederek geri çekilmek zorunda kaldığımızı Sayın Başkana hatırlatırız.
Bizim Balkanlardaki milletimiz soydaş değil öz be öz Türk milletidir. Türkler, Balkan Savaşlarında savaş var diye bölgeyi terk etmemişlerdir. Yani savaş var diye Suriyeli Araplar gibi de ülkelerini satmamışlardır. Suriye Araplarıyla, Türk Milletini aynı statüye koyması bir ilçe başkanı için Silivri’de çok büyük bir talihsizliktir. Aklıma gelmişken, bir siyasi olarak seçimlerde mahalle ve köylerde; ‘Ey soydaşlar sizden oy’ mu istiyoruz diyeceksin. O köy halkımdan bu zamana kadar size nereli olduğunuzu soran oldu mu? Et ile tırnak olan bir toplumu ayrıştırmak bizlere yakışmaz. Gelecekte bu tür ayrıştırmaların faturası ağır olur. Sayın Başkan zamanı varsa bir gün Çanakkale’ye gidip Mustafa Kemal Atatürk’ün, Kurtuluş Savaşını hangi komutanlarla kazandığını görmesini ve hatta zamanı varsa araştırmasını isterim.
İlçemizde yaşanan bir talihsizlik ise CHP Silivri Belediye Meclis Üyesi Süheyl Kırkıcı’nın paylaştığı bir resim karesidir. Bu resim karesinin bir tarafında sayın meclis üyesinin de huzur içinde yaşaması için canını verenler, bir tarafta da 30 yıldır Türkiye Cumhuriyeti Devletine musallat olmuşların paçavraları vardır. İktidarda 13 yıldır ülkemizi yöneten AKP 2002 yılında sıfır (0) terörle aldığı iktidarı üzülerek söylüyorum ki yaşadığımız her anda her gün şehit cenazeleriyle dolup taşan bir Türkiye Cumhuriyeti meydana getirmişlerdir.
Biz ne Habur’u ne “her şey çok güzel olacak” deyip Güneydoğu’yu yaşanmaz hale getiren AKP hükümetini de sonra çıkış bulamayıp milliyetçilik naraları atarak oradaki sivil vatandaşlarımıza gereksiz yere zulmetmektedirler. Sayın Genel Başkanımız Devlet Bahçeli’nin, “Güneydoğu’da olağan üstü hal ilan edilsin” dediğinde buna sırf bir “muhalefet lideri istiyor” diye karşı çıkıp sonrada çıkış yolunu olağan üstü halden daha acımasız olan bir sistemle oradaki vatanını milletini seven vatandaşlarımıza çok zor günler yaşatmışlardır.
Güneydoğu’da yaşananları iktidardaki AKP görmemiş midir? Tonlarca bombayı çözüm süreci altında bölgeye yerleştirirken o bölgenin valileri ve kaymakamları ne iş yapıyordu? Bu iktidarın liderleri herkesin bildiği gibi televizyon kanallarında Türkiye Cumhuriyeti’nin valilerine “operasyona izin vermeyin” diyen birebir kendileriydi. Şuanda güzelim Diyarbakır sanki yaşanmaz bir şehir, Suriye’den beter konuma gelmiştir.
AKP Silivri İlçe Başkanı Sayın Rıfat Kutlu’ya söylemem şudur ki; Siyasi söylemlerinde etnik söylemlere çok daha dikkat etmesi gerektiğini hatırlatır. Ayrıca hatırlarız ki gereksiz söylemler gereksiz kıvılcımlar da doğurur. Daha sonra hepimiz bu ateşin içinde kavruluruz. Birlik ve beraberliğimizin bozulmasını gerektirecek söylemlerden uzak durulmasına dikkat etmesi gerekir. Suyunu havasını beraber yaşadığımız bu şehre daha güzel daha iyi hizmet için yarışmalıyız. Toplumu ayrıştırarak bir sonuca varamayız”