Esen'in açıklaması şu şekilde:
Bilindiği üzere son günlerde sosyal medya başta olmak üzere bilgi kirliliği çok olmakla beraber, Doğu Türkistan’da yaşayan Müslüman soydaşlarımızın yaşadığı acılar bizleri derinden sarsmıştır. Bir an önce oradaki yaşayanların özgürlüklerine ve insanca yaşama hayallerine kavuşmalarını diliyoruz.
İnsanlık bu ve buna benzer hadiseleri sıkça yaşamaktadır. Ezilenler, mağdur olanlar ve yok sayılanlar hep fakir ve yoksul insanlar olmuşlardır. Fakat ne yazıktır ki Türkiye’de acılar siyasete endekslenmiştir. “Benim dünya görüşümün acıları” diye bir ahlaki olmayan süreç başlamıştır. Bir grup Doğu Türkistan meselesinden, yürüyüş yapar, acıları paylaşır, diğeri Türban meselesinden, Mısırdaki siyasi akrabaları üzerinden acıları paylaşır ve kınar.
Acılar tüm dünyanın ortak olması gereken olgusudur. Dünyanın neresinde olursa olsun, mazlumların acıları bizlerin acısı olmalıdır. Cumhuriyet Halk Partisi gençleri olarak bizler, Dünyanın bütün halklarının yaşadığı acıların, işkencelerin, emek sömürülerinin ideolojik bakmadan hep karşısında olduk. Bizler yeri geldi, Başbağlar’da olduk, yeri geldi Madımak’ta, Soma’daydık, Uludere’de sesimizi haykırdık, Gazze’nin çığlıklarını, İsrail Konsolosluğunda haykırdık, gün geldi Kobani’deki Kürt kökenli kardeşlerimizin yanında olduk, yeri geldi Türkmen kardeşlerimizin acısını paylaştık, onlara destek olduk. Diyarbakır cezaevini de gündeme getirdik, Ziverbey köşkünü de, Silivri Zindanlarındaki askerlerimize, aydınlarımıza sahip çıktık, hırsızı kovalayan polisin cezaevinde olmasına da karşı çıktık. Yolsuzluklara karşıda sesimizi yükselttik.