Bu yazımı özellikle Türkiye Noterler Birliği Başkanı Sayın Dursun Cin’in dikkatine sunuyorum.

Tarih 29.07.2020 Çarşamba...

Yani bugün…

19 yaşında bir genç kadın, vefat eden babasından kalan bir gayrimenkulün hisse devri için amcasının oğluna vekaletname vermek üzere annesi, amcasının oğlu ve onun eşi ile birlikte öğle saatlerinde Silivri 2. Noterliği’ne gidiyor.

Babasından kendisine ve annesine kalan bir miktar gayrimenkul hissesi bulunan genç kadın; noter Haydar Mermer’e sadece ada ve pafta numarasını verdiği gayrimenkul hissesi için vekaletname vermek istediğini söylüyor.

Noter Mermer, “umumi vekalet vermesinin kendisi için daha kolaylık olacağını" söylüyor. Ancak hem kendisi hem de eşi benim arkadaşım olan bu genç kadın “umumi vekalet vermek istemediğini, sadece ada ve parsel numarasını vereceği gayrimenkul hissesi için sınırlı vekalet vermek istediğini” yineliyor.

Noter Haydar Mermer, ikinci kez umumi vekaletname vermesini teklif ediyor ancak arkadaşımız ısrarla sınırlı vekalet vermek istediğini söylüyor.

İşlem bizzat Silivri 2. Noteri Haydar Mermer tarafından yapılıyor…

Vekaletname taraflara sormadan tek nüsha olarak düzenleniyor ve sadece vekaleti alan kişiye veriliyor.

Arkadaşım noter çıkışı beni arıyor ve annesi ile birlikte ofisime gelerek konuyu anlatıyor.

Vekaletnameyi görmek istiyorum ancak bir örneğinin kendisine verilmediğini söylüyor.

Bunun üzerine birlikte noterliğe gidiyoruz…

Noter Haydar Mermer’e durumu anlatıyorum ve kendisinden “fazla harç ücreti çıkmaması için vekaletnameyi tek nüsha olarak düzenledikleri” cevabını alıyorum.

Ücretini vereceğimizi söyleyerek ikinci nüshayı talep ediyoruz ancak kelimeleri dolandırarak vermeye yanaşmıyor.

Fotokopi istiyoruz onu da vermiyorlar…

Ben de "Cumhuriyet Başsavcılığı aracılığıyla hem vekaletnamenin bir nüshasını hem de güvenlik kamera görüntülerini talep edeceğimizi" söyleyerek vekaleti veren arkadaşımla birlikte noterden ayrılıyorum.

Kendi avukatım Mehtap Özgenç’e telefon ederek olayı anlatıyorum. Avukat Özgenç hemen noterlik ile telefonla görüşüyor. Ve bunun üzerine arkadaşım vekaletnamenin onaylı bir suretinin verileceği söylenerek yeniden noterliğe davet ediliyor.

Arkadaşımız noterliğe gidiyor ve 230 TL harç ödeyerek 2 saat önce vermiş olduğu vekaletnamenin bir suretini alıp bana getiriyor.

Vekaletnameyi okuduğumda çok şaşırıyorum. Çünkü arkadaşımın (üç ayrı şahidin huzurunda) ısrarla ada ve parsel numarasını vererek sadece bu parsel için vekaletname vermek istemesine rağmen elimdeki vekaletname metninin ilk paragrafında neredeyse umumi vekaletname anlamına gelen “bilcümle Muris ve murisi evvellerimizin vukuu vefatıyla diğer mirasçılar yanında bize her türlü yolla intikal eden veya edecek T.C. hudutları dahilinde mevcut bilimum ve bilcümle taşınmazdaki / taşınmazlardaki hak ve hisselerimizin tamamı ile..” cümlesi ile başlayan bir vekaletname tanzim edilmiş.

Ve hatta bu cümleler simsiyah koyulaştırılmış harflerle yazılmış…

Vekaletnamenin sonlarında doğru da yine arkadaşımın ada ve parsel numarasını vermiş olduğu parsel ile ilgili cümle eklemesi yapılmış…

Noter Haydar Mermer burada ne yapmak istemiş anlayabilmiş değilim… Israrla ve inatla vekalet veren kişiyi kendi rızası dışında umumi vekalet benzeri hukuki sonuçlar doğurabilecek bir duruma sokmuş...

Arkadaşlarım, Silivri 2. Noteri Haydar Mermer hakkında Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı ve Türkiye Noterler Birliği’ne hitaben şikâyet dilekçesi hazırlayarak şikayetçi olunacağını söylüyor.

Tabi ki Noter Bey savunmasında; “...ben vekaletnameyi tanzim ettikten sonra Hanımefendiye okumasını söyledim. Kendisi okuduktan sonra altına da ‘okudum’ şeklinde el yazısı ile yazarak imzaladı...” diyecek.

Noterler genellikle bu cümleyi şikayetler karşısında kendilerini korumaya alacak stratejik bir cümle olarak kullanır.

Evet, vekaletnameyi veren kişiler “okudum” yazarak imzalar. Hatta metni okur da…

Ancak, hukuk sistemimizdeki bir takım Arapça-Farsça kökenli kelimelerin ne anlama geldiğini anlamak kolay değildir.

Çoğu vatandaş bunu okur ancak tam olarak ne anlama geldiğini anlayamaz…

Bir noter, ısrarla sınırlı vekaletname vermek isteyen vatandaşa niçin karşı ısrarla “umumi vekaletname vermesini” teklif eder?..

Aynı noter, sınırlı vekaletname vermekte bu kadar ısrar eden bir vatandaşın vekaletnamesine talebine aykırı hukuki sonuçlar doğruma ihtimali bulunan cümleleri niçin ekler?...

Yine aynı noter, bu vekaletnamenin bir suretini almak isteyen vatandaşa o sureti vermemek için niçin kırk dereden su getirir?..

Anlayabilmek çok zor…