Silivri gibi küçük sayılabilecek yerleşim yerlerinde gerçekten de kişiler siyasi partilerin önüne geçebiliyor.

Kim derdi ki Silivri halkı gerçek sosyal belediyeciliği MHP’den görecek…

Şimdi lütfen yazıyı sonuna kadar okuyun ve kararı siz verin…

Uzun sayılabilecek bir yenileme çalışmasından sonra geçtiğimiz Pazar günü halkın hizmetine açılan Kale Park’ın çok güzel olması ayrı bir konu; halkımızın buradan nasıl faydalanacağı ayrı bir konu…

Volkan Yılmaz’ın aldığı karar şu şekilde:

Kale Park işletmeciye verilmeyecek ve Silivri Belediyesi İştirakler Müdürlüğü tarafından işletilecek…

Çay; vatandaşa 1 TL’den satılmaya başladı...

Su; vatandaşa 1 TL’den satılmaya başladı...

Türk kahvesi; vatandaşa 3 TL’den satılmaya başladı...

Diyelim iki kişi Kale Park’a gittiniz; biriniz orta şekerli Türk kahvesi ve su, diğeriniz de çay içtiniz.

Ödeyeceğiniz hesap 5 TL

Bunların iki katını içtiniz; ödeyeceğiniz hesap 10 TL...

Buradaki amaç; bütün Silivri halkının ortak değeri olan Kale Park'tan herkesin uygun şartlar altında faydalanmasını sağlamak...

Peki “sosyal demokrat” (!) Özcan Işıklar zamanında Kale Park nasıl işletiliyordu?

İlk yıllarda belediye işletiyordu…

Işıklar’ın yakın arkadaşı ve dönemin skandallarının kahramanı uzun saçlı, at kuyruklu Ömer Sebahattin Çetin ve diğer torpilli personel burada her akşam bir şişe viskiyi deviriyordu.

Burası adeta Ömer Sebahattin Çetin’in çiftliği olmuştu…

Sonra CHP’li bir işletmeciye verildi…

Bizans döneminden günümüze kalan tarihi eserler kuş pisliklerinin ve çöplerin arasında yerlerde sürünüyordu…

Şimdi üşenmeyin ve lütfen gidip bakın;

Yerde bir tane çöp bulmazsınız…

Tarihi eserler temizlenerek oluşturulan açık hava müzesinde halkın ziyaretine açılmış durumda…

Sevgili Silivrililer,

Değerli Okuyucularım,

Bir konu daha var…

Neredeyse 2 bin 500 dönüme yaklaşan TÜRAM arazileri…

Bu araziler Silivri Belediyesi’nin malı…

Özcan Işıklar döneminde yandaşlara peşkeş çekilmişti…

Nasıl peşkeş çekildiğini de anlatayım;

Özcan Işıklar’ın belirlediği yandaş isimler tarafından belediyeye beş kuruş para verilmeden gayriresmi bir şekilde ekilip biçiliyor ve hasat zamanı elde edilen gelir de babalarının tarlası gibi cebe atılıyordu.

Yine Işıklar’a yakın olan bazı belediye personeli tarafından bu tarlaların bir bölümü sanki kendi kişisel mallarıymış gibi gayri resmi olarak hicara (kiraya) veriliyordu.

Kiralayan kişi tarlayı ekip biçiyor, hasat zamanı da gelirin bir bölümünü kira (!) olarak Işıklar’ın ayrıcalıklı personeline elden ödüyor ve o personel de parayı indıragandi yapıyordu.

Yani Silivri Belediyesi’nin resmi kayıtlı tarlaları yağma ediliyordu…

Peki Volkan Yılmaz şimdi ne yapıyor?

1- Volkan Yılmaz gelir gelmez bu uygulamaya son verdiği gibi daha önce kullanılan tarlaları ekenlerden geçmişe dönük kiraların belediye adına tahsilatı için yasal süreç başlatıldı.

2- Şimdi o arazilerin tamamı TÜRAM adına ekilip biçilerek elde edilen ürünler Silivri Belediyesi Gıda Bankası’ndan yardım alan vatandaşlara resmi kanallardan dağıtılıyor…

Şimdi elimizi vicdanımıza koyarak; aklımızı ve mantığımızı da çalıştırarak soruyoruz;

Hangisi sosyal belediyecilik?

Özcan Işıklar’ın uygulamaları mı?

Volkan Yılmaz’ın uygulamaları mı?