25 Temmuz 2013 tarihli Sabah Gazetesi'nde yayımlanan haber şu şekildedir:

İstanbul Silivri'ye bağlı Fener köyünün bekçisi Mehmet Emin Yağcıoğlu (60) 21 Haziran günü Silivri- Akören yolu üzerinde motosikletiyle seyir halindeyken, bir çiftlikte çalışan Güner Mehmedov adlı alkollü ve ehliyetsiz sürücünün çarpmasıyla yaralandı. Olay yerine gelen jandarma tarafından gözaltına alınan ve çalıntı bir araçla kaza yaptığı belirtilen Mehmedov, tutuklanarak Silivri Cezaevi'ne gönderildi.

SADECE SERUM TAKILDI

Bu arada yoldan geçenlerin yardımlarıyla gelen ambulansla Özel Silivri Kolan Hastanesi'ne kaldırılan Yağcıoğlu'na hastanenin acil servisinde ilk müdahale yapıldıktan sonra, vücudundaki 3 kırık nedeniyle altyapısı daha iyi olan Büyükçekmece Kolan Hastanesi'ne sevk edildi. Ancak hastaneye varılır varılmaz, trafik kazası sonucu ambulansla gelen hasta olmasına rağmen yatış için 5 bin TL, ertesi gün için de 5 bin TL olmak üzere 10 bin TL ücret talep edildiği iddia edildi. Ve bu ücret yatırılmadan, hastanın kabul edilmeyeceği söylendi. Yağcıoğlu'na tomografi, ultrason, röntgen gibi hiçbir tetkik uygulanmadan sadece omuzunda, bacağında ve kaburgasında kırıklar olduğu, acil bir durumunun olmadığı, ertesi gün para yatırıldıktan sonra ameliyat edilebileceği belirtildi. Bu arada sadece serum takılarak, müşahade odasında bekletildi. Yakınlarının iddiasına göre, Yağcıoğlu'nun astım ve kalp ritm bozukluğu hastası olduğuna dair telkinlerine rağmen, görevliler "Bizden daha mı iyi bileceksiniz?" diyerek, Yağcıoğlu'nu hastaneye yatırmamakta direndi.

"ALTINA YAPSIN" 
Öyle ki vücudundaki kırıklar nedeniyle hareket edemeyen yaşlı adamın tuvalet ihtiyacı nedeniyle sonda takılması talebi bile "Altına yapsın" diye bir yanıtla karşılandı. Yağcıoğlu'na hastanede kaldığı süre zarfında hiçbir doktorun bakmadığı ve kazayla ilgili sıyrıklara dahi pansuman yapılmadığı ileri sürüldü. Bu arada aile; harıl harıl istenen 10 bin TL'yi aramaya başladı. Bir yandan da hastane yönetimiyle pazarlık yapmayı sürdürdü. Tam aranan para bulunmuştu ki, gece 03.00'e kadar müşahade odasında tutulan Yağcıoğlu fenalaşarak yoğun bakıma alındı. Ancak yakınlarına hiçbir bilgi verilmedi, sadece tansiyonunun düştüğü söylendi. Fakat gerçekler öyle değildi; çünkü Mehmet Emin Yağcıoğlu, sabaha karşı 07.00 sularında hayatını kaybetti.


OĞLU ŞİKAYETÇİ OLDU

Hastaneyi sorumlu tutan oğlu Gökhan Yağcıoğlu Adli Tıp tarafından otopsisi yapılan ve önceki gün defnedilen babasının ölümünden sonra Silivri Cumhuriyet Savcılığı'na başvurdu. Dilekçesinde "Trafik kazası nedeniyle ambulansla gelen bir hastaya tetkikler yapılmadan sadece kırığı olduğu belirtilen babamın vefatından Büyükçekme Kolan Hastanesi'nin çalışanlarının kusuru olduğunu düşünmekteyim" dedi ve sorumluların cezalandırılmasını istedi.

BAŞHEKİM: PARA İSTEMEDİK
İddialarla ilgili ulaştığımız Özel Kolan Hastanesi Başhekimi Dr. Önder Eryiğit, 10 bin TL istedikleri iddialarını reddederek, "Ne böyle bir para istendi ne de yatırıldı" dedi. Yağcıoğlu'nun Silivri'de ilk muayenesi yapıldıktan sonra kemik kırıkları nedeniyle kendi hastanelerine sevk edildiğini söyleyen Dr. Eryiğit; "Bize geldiğinde şuuru açıktı, acil bir durumu olmadığı için kata yatırılmıştı. Ancak sonra genel durumunda bir bozulma görüldü, yoğun bakıma alındı ve 5-6 saat sonra da kaybedildi" dedi. Kalp krizi iddialarını da reddeden Eryiğit, otopsi raporunu beklediklerini ama tahminlerinin kemik kırıkları nedeniyle oluşan embolinin ölüme sebebiyet verdiği yönünde olduğunu söyledi.


ARAÇ HIZLA VURDU
Gökhan Yağcıoğlu; babasının motosikletiyle seyir halindeyken, çok hızlı gelen otomobili fark ettiğini, kenara çekildiğini, ancak aracın buna rağmen çok süratli bir şekilde çarptığını da belirterek, alkollü olduğu tespit edilen Güner Mehmedov'dan da şikayetçi oldu.

Kaynak: SABAH Gazetesi'nden aynen alınmıştır.

Editör: TE Bilişim