İstanbul Çevre Yönetimi San.ve Tic.A.Ş. (İSTAÇ) tarafından Seymen’de yapılması planlanan “Atıktan Türetilmiş Yakıt Üretim Tesisi, Stabilizasyon Solidifikasyon Tesisi, Çamur Kurutma Tesisi, 1. Sınıf Düzenli Depolama Tesisi Tehlikeli Atık Ara Depolama Alanı” projesi Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) Toplantısı, 9 Ocak Salı Günü Seymen Köy Kahvehanesinde gerçekleştirildi. Toplantıya; Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar, AK Parti ve CHP Belediye Meclis Üyeleri, SİAD Başkanı Hakan Kocabaş, Esnaf ve Sanatkârlar Odası Başkanı Nuray Koçer, Sanayi Sitesi Başkanı Ercan Çalışkan, Şoförler Odası Başkanı Recep Akıncı, Muhtarlar Derneği Başkanı Ömer Ercan ve muhtarlar, Silivri Çevre Derneği Başkanı Ali Korsan, Silivri Ziraat Odası Başkanı Metin Gürsu, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Başkanı Mübeccel Çeşmecioğlu ve siyasi parti temsilcilerinin yanı sıra, Seymen halkı yoğun ilgi gösterdi.
IŞIKLAR : “BURASI KİMSENİN ÇÖPLÜĞÜNÜZ DEĞİL”
Yetkililerin, vatandaşlara karşı sert çıkışına tepki gösteren Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar şu açıklamalarda bulundu; “Söylem biçiminden dolayı hanımefendinin konuşmasını doğru bulmuyorum. Devletin memuru varsa, burada devleti var eden halk var! Önce bir kere saygılı olacaksınız söylem biçiminiz yanlış, böyle bir söylem biçimi yok. Siz bir kere bu söylem biçimi ile toplantıya başlarken yanlış yaptınız. Ben size esas yanlışı temelden söyleyeyim, burada kimsenin atık tesisi yapılacağından haberi yok. Görüşü alınacak kurumlar içerisinde belediye yok. Bize kimse saat kaç diye bile sormamış! Burada eylem yapılmasının insanların bu kadar sabırlı gözükmesini bile anlayışla karşılamanız lazım. Fikri alınacak kurumlar içerisinde belediye yok, mahallenin muhtarı yok. Bu toplantı, bu şekilde burada yapılamaz çünkü belediyeyi sayıp bir tebligat bile göndermediniz.
“BELEDİYEMİZE HİÇBİR TEBLİGAT YAPILMADI”
Yasal şartlar içerisinde Silivri Belediyesi arazinin tamamı Seymen Mahalle Muhtarlığı içerisinde dolayısıyla Silivri Belediyesi sınırları içerisinde olmasına rağmen belediyemize hiçbir tebligat yapılmadı. Muhtarlığımıza sadece toplantının yapılacağı gün ve saatin bildirilmesi dışında hiçbir bilgi yok, biz kendi imkânlarımızla bakanlığının sitesinden bizzat arayarak tesisin yerini, içeriği öğrenmiş bulunuyoruz. Halkımızın duyarlılığını görüyorsunuz, biz bölgemizin birinci sınıf tarım arazisi olduğunu ve buradaki doğal zenginliğimizin mahfedilmesinin önüne geçmek istiyoruz, bunu korumak istiyoruz.
“BU YANLIŞTAN DÖNÜLMELİ”
Sadece İstanbul’un değil, bütün illerin tehlikeli atıklarının burada bertaraf edilme tesisi olarak planlanıyor. Mutlaka hayatın bir gerçeği böyle bir tesisin ihtiyacını karşılayabilecek yerler olmalı ama burası değil. Çünkü burası birinci sınıf tarım arazisi, bunun fizibilitesi de yapıldı. Kent ve kent çevresi tarım konusunda Türkiye’nin ilk örneği burası ve Tarım Sit Alanı Kanunu çıkalı daha 2 ay oldu. Aromatik bitki yetiştiriciliğinin mevzuatının uygulandığı yer burası. Tarım sit alanı, organize tarım bölgeleri kurulacak alan olarak bu topraklar yeni belirlendi, kanun yeni çıktı. Bunları bile bile, sanki bilinçli bir şekilde bozulmak istenen düzen varmış gibi, bu yanlıştan kesinlikle dönülmesi lazım. Türkiye’nin bütün illerinin tehlikeli atıklarını bertaraf edileceği yer, Tarım Sit Alanı ilan edilmek üzere olan bir bölge olan ilçemiz mi olmalıydı? Bu kadar talihsiz yer seçimi olabilir mi? Bunları anlamak mümkün değil. Bunları söylemek istiyoruz ama anlatma fırsatımız bile olmuyor çünkü biz taraf bile değiliz! ÇED raporunun tarafı da değiliz, görüşü alınacak kurum da değiliz.
“TEPKİMİZİ KARARLI ŞEKİLDE SÜRDÜRECEĞİZ”
Burada baskıyla veya istediğini dikte ettirmek mi bu toplantının amacı? Biz söyleyelim size tebliğ ediyoruz ne haliniz varsa görün bunu burada yapacağız demek mi istiyorlar? Bu ÇED toplantısının amacı bilgi edindirmek, halkın görüşünü almaktır. Vatandaşımızın tepkisi doğaldır, bu toprakları korumak öyle kolay değil. Halkımız bu toprağı tarımla korumaya çalışıyor, onun için hassas davranıyor. Çok haklı çünkü bu topraklar çocuklarına emanet edeceği geleceği, zenginlikleri bunlar. Anlayışla karşılanması gerekiyor diye düşünüyorum. Yetkililerin bu tutumunu kınıyoruz. Maalesef bu toplantı amacına ulaşmış değil, biz bu tepkiyi kararlı bir şekilde sürdürmeye devam edeceğiz. Türkiye’ye sesimizi duyuracağız.”
