“Bundan tam 96 yıl önce bugün 23 Nisan 1920’de Ankara’da Türkiye Büyük Millet Meclisi açıldı. Hep birlikte bugün milletin meclisinin açılışının 96. Yılını kutluyor olmanın sevincini yaşıyoruz. Egemenliğin kayıtsız şartsız millete devredildiği bugün millet iradesini tam anlamıyla ortaya koymuştur.
23 Nisan tarihini anlamlı kılan bir başka önemli etkende ülkemizin kurtarıcısı ve kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün bugünü çocuklara armağan etmiş olmasıdır. 23 Nisan ayrıca dünyada çocuk bayramı olarak kutlanan tek gündür.
Bu bayram dünyada kutlanan ilk ve tek çocuk bayramıdır. Dünya barışının, Dünya çocuklarının bayramıdır. Bu bayram barışının geleceğine ve geleceğin barışına yapılan bir yolculuktur. Bu bayram çocukların, özellikle ’de yoksul çocuklarının öksüz ve yetimlerinin hayata tutulmaları için bir umudun ışığının adıdır. Bu bayram, öz ve öz milletin bayramıdır. İşte onun içindir ki 23 Nisan 1920, hem zihinlerde, hem dillerde hem de yüreklerdedir. Silmeye kimseni ne gücü ne de cesareti yeter; tıpkı Türkiye Cumhuriyeti gibi.
Çocuklarımızın geleceğe umutla bakan, sağlıklı ve üretken, araştıran, sorgulayabilen ve donanımlı kişiler olarak yetişmelerini sağlamak en büyük sorumluluğumuz olmalıdır. Çocuklarımıza sahip çıkmanın, geleceğimize sahip çıkmak anlamına geldiğini unutmayalım. Çocuklarımız ülkemizin aydınlık geleceği, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin yılmaz savunucuları, Atamızın bizlere bıraktığı çok kıymetli mirasın sahipleridir.
Milli Bayramımızı kutlarken şunu da ifade etmeliyiz ki; 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı adı üzerinde bir milli bayramımızdır. Ülkemizin kurtarıcısı ve kurucusu Ulu Önder Atatürk’ün mirası olan bu milli bayramımızda halk iradesinin tecelli ettiği Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde terör olayları gerekçe gösterilerek resepsiyon verilmemesi tarafımızca manidar karşılanmaktadır. Meclis’teki 23 Nisan resepsiyonu, TBMM’nin bundan tam 96 yıl önce 23 Nisan 1920’de ortaya koyduğu milli iradenin aynı inanç ve kararlılıkla sürdürüldüğünün somut bir göstergesi olarak görülmelidir. Dolayısıyla resepsiyonun iptal edilmesi TBMM’nin bu sağlam iradesine yönelik bir zafiyet olarak algılanabilecektir. Ülkemiz de terör olayları gerçekleşirken televizyonlarda eğlence programlarının sürekli devam etmesi; Nişanlara, düğünlere, ev sahipliği yapan ve her türlü şaşalı açılışlara katılan devlet büyükleri bu programları iptal etmezken milli bayramlarımızı iptal etmesini unutturulmaya yönelik adım olarak görmemize sebebiyet vermektedir.
Öte yandan 23 Nisan’ı kutladığımız bugün çocuk istismarının boyutlarını gözler önüne seren kan donduran haberler yüreklerimize acı vermektedir. Küçücük bedenlere dokunan kirli eller, çocuklarımızı hayattan koparan hastalıklı beyinler ve onları aklayanlar 23 Nisan’a gölge düşürmektedir. Üstelik bu akıl dışı olayların bir kısmının bazı kurum ve yurtlarda yaşanması olayın vahametini bir kat daha arttırmaktadır. İstismar kimden ve nereden gelirse gelsin bu suçu işleyenler kadar bu suçları aklamaya çalışanlarda bir o kadar suçludur ve bu suça ortaktır. Bu suçu işleyenlerin en ağır cezaları almalarını bekliyoruz.
Bu duygu ve düşüncelerle Egemenliğin kayıtsız şartsız Türk Halkı’na ait olduğu, tam bağımsız bir meclisin hayat bulması dileklerimle, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımızı kutluyorum. Bu bayramın gerçek sahibi olan çocuklarımızı da yanaklarından öpüyorum.”