İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) 2021 yılı Mayıs ayı meclis toplantısının 3. birleşimi Yenikapı Dr. Mimar Kadir Topbaş Gösteri ve Sanat Merkezinde gerçekleştirildi. İBB’nin 2020 yılı Faaliyet Raporunun görüşüldüğü toplantıda Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Grubu adına söz alan Silivri Belediye Başkanı Volkan Yılmaz işçi çıkarmaları, gelir-gider tablosu, araç kiralama bedelleri ve gerçekleştirilen ihaleler başta olmak üzere birçok konuda Büyükşehir Belediyesinin faaliyetlerine yönelik eleştirilerde bulundu.  

“İŞÇİLERLE İLGİLİ SÖYLEMLERİNİZDE SAMİMİ DEĞİLSİNİZ”

Büyükşehir Belediyesinde işlerine son verilen çalışanlarla ilgili konuşan Başkan Yılmaz, “İSKİ-İETT ve şirketler gibi bağlı kuruluşlar haricinde, İBB’de 2020 yılı içerisinde 303 işçinin işine, İş Kanunu hükümlerine aykırı olarak 11.630.092 TL ihbar tazminatı ödenerek son verildiğini Denetim Raporundan öğreniyoruz. İşine son verilen işçilerle ilgili ise; ‘İşlerine anlaşmalı olarak son verildi.’ deniliyor. Türkiye’de, muhalefetin her fırsatta işsizlik oranlarının arttığından bahsettiği bir süreçte, bir işe sahip olmanın ne kadar zor olduğu düşünüldüğünde; bazı işçilerin gönüllü olarak değil de birtakım dayatmalar neticesinde mecburiyetten ayrılmak zorunda kalmış olmaları ihtimali daha gerçekçi değil midir? Sorarım size! Bu ve benzer uygulamalarınız ‘Emeğe saygı ve çalışanlar arasında ayrım yapmama’ tarzındaki sözlerinizde ne kadar samimi olduğunuza bir işaret olsa gerek. İBB’nin iki seçim arasında işe alındılar diyerek, işçi kardeşlerimizin işine son vermesini buradan bir kez daha kınıyorum. Ve bunu tekrarlamaya, işçi kardeşlerimizin yanında olmaya devam edeceğimizi de vurgulamak istiyorum.” ifadelerini kullandı.

 “VADEDİLEN YÜZDE 50, GERÇEKLEŞEN YÜZDE 1,8”

İBB’nin 2020 yılında yaptığı borçlanma rakamlarıyla ilgili konuşan Başkan Yılmaz, “İBB Başkanı Sayın Ekrem İmamoğlu önceki dönemlerde belediyenin çok kötü yönetildiğini, kaynakların iyi kullanılmadığını, israfın hat safhada olduğunu dile getirmiş ve kendi yönetimlerinde, kurumu israftan kurtaracaklarını söylemişti. Bu sayede yapılacak tasarrufla İBB’nin gelirlerinin yüzde 50 artırılacağını ve bunun da İstanbul’a yatırım olarak döneceğini iddia etmişti. Hafızalarımızdaki bu sözlere rağmen 2020 yılı belediye gelirleri 2019 yılına göre sadece yüzde 1,18 oranında bir artış gösterebilmiştir. Yani vadedilen yüzde 50 ile gerçekleşen yüzde 1,18 oranında dağlar kadar fark var. İBB gelirlerinde bir gelişme görülmez iken, borçlanmalarda ise ciddi artışlar söz konuşu olmuştur. Bu dönemde İBB’nin kısa vadeli borçlarında 3,2 milyar TL, uzun vadeli borçlarında ise 9,3 milyar TL olmak üzere toplam 12,5 milyar TL borç yükü artışı meydana gelmiştir. Belediyenin varlık ve bilanço değerlerine bakıldığında borçlanma üst limiti 35,9 milyar TL iken, borç yükü 42,2 TL’ye yükselmiş ve üst limit 6,3 milyar TL aşılmak suretiyle bir başka yanlışa imza atılmıştır. Borçlanmanın, ‘Yurt dışından Eurobond tahvil ihraç ettik’ diyerek şirin gösterilmeye çalışılma çabalarının da beyhude olduğunu belirtmek istiyorum. İBB yönetimi, daha çok borçlanmayı kredibilitelerinin yüksekliği ile izah etmeye kalkabilir. Ancak unutulmamalıdır ki gelirinizi yüksek oranda artırmazsanız, çok kısa zamanda tabiri caizse borç batağı içinde yüzen İBB yöneticileri olarak tarihe geçersiniz. Bu arada, Büyükşehir Belediyesi gelirleri içerisinde en büyük kalem Merkezi Vergi Gelirlerinden alınan paylardır. Bu paylar 2019 yılında 13,3 milyar TL iken, 2020 yılında yüzde 27,76 oranında bir artışla 16,9 milyar TL olarak gerçekleştirilmiştir. Bu artış esasında İBB Başkanı ve CHP’nin, her fırsatta ‘Cumhur İttifakı faaliyetlerimizi engellemek için her yolu deniyor.’ şeklindeki serzenişlerinin ne kadar gerçek dışı olduğunun da bir delilidir.” diye konuştu.

“ARAÇ KİRALAMA BEDELLERİNDE YÜZDE 210 ORANINDA ARTIŞ GÖRÜNÜYOR”

İBB yönetiminin şeffaf değil, kapalı bir yönetim anlayışında olduğunu dile getiren Başkan Yılmaz, “Yerel hizmetlerin görülebilmesi için mal ve hizmet alımı yapılması kaçınılmazdır. Kamu idaresinin bu işlemleri ne şekilde yapacağı ise Kamu İhale Mevzuatı ile düzenlenmiştir. Ancak meclisimize sunulan Denetim Raporunda ihaleler ile ilgili bilgilere baktığımızda; ‘Şeffaf ve katılımcı bir belediye yönetimi’ vaadinde bulunan Sayın İmamoğlu’nun çalışma arkadaşları bırakın açık ve şeffaflığı, olabildiğince kapalı olmayı tercih etmişlerdir. Açık ihalelerin sayı ve oranlarının artırılacağı yerde azaldığını, onun yerine davet ve pazarlık usulü ihalelerin sayısının arttığını görmekteyiz. Hatırlanacağı üzere, eski yönetimin araç kiralamalarına ilişkin ilginç paylaşımlarda ve gösterilerde bulunulmuş, farklı bir algı yaratılmaya çalışılmıştı. Geçen yıl düzenlenen faaliyet raporunda yayınlanan Yenikapı’ya çekilen araçların görüntüleri bu yılki raporda da yer alıyor. Yine Denetleme Raporunda ifade edildiğine göre Mal ve Hizmet Alımları giderleri içerisinde 152,1 milyon TL olan 2019 yılı taşıt kiralama giderleri 2020 yılında yüzde 46,3 artışla 222,5 milyon TL olarak gerçekleşmiştir. Bu rakamlar, geçmiş uygulamaları şaibe altına sokacak açıklamalarla çelişmektedir. Araç kiralama harcamalarında aynı cins ve özellikleri olan araçların 2018-2019-2020 yılları arasındaki kiralama bedellerinde yüzde 80 – yüzde 210 oranında artışların görülmesi de dikkate şayan ve izaha muhtaçtır.” dedi.

 “İHALELER, KOLLANAN İŞTİRAKLERE VERİLİYOR”

İBB yönetimini gerçekleşen ihaleler üzerinden eleştirmeyi sürdüren Başkan Yılmaz, “Ülkemizde kamu ihale mevzuatında bazı düzenlemeler yapılması konusunda hemen hemen bütün kamu idarecileri hemfikirdir. Böyle olmakla birlikte her kamu yöneticisi, var olan kurallara uygun hareket etmek zorundadır. Ülkemizde muhalefette iken şiddetle eleştirilen hususların, iktidarın yeni sahipleri tarafından devam ettirildiğini görebilmekteyiz. İBB yönetimi bunun en somut göstergelerinden biridir. Belediyeler, mal ve hizmet alımlarında rekabeti ortadan kaldıran iştiraklere ihale etme usullerinden vazgeçmelidir. Avcılar ve Silivri ilçelerinde deprem risklerinin belirlenmesi hizmet alımı işinin İBB-BİMTAŞ-İSTON-ALT YÖNETİCİLER zinciri şeklinde ihale edilmesi bunun örneklerinden bir tanesidir. İBB’nin kollayıp kayırarak iştiraklerine verdiği, iştiraklerin de yapılacak işleri içerisinde keyfilik ve sübjektif tercihleri de barındıran usul ve yollarla başka yüklenicilere yaptırmaları, idarenin daha uygun fiyata göreceği bir hizmetin daha pahalıya mal olmasına sebep olmaktadır.” şeklinde konuştu.

“SÜT DAĞITIMINI PROPAGANDA HALİNE GETİRDİNİZ”

Büyükşehir Belediyesinin gerçekleştirdiği süt dağıtımının, uygulama olarak yanlış yapıldığını vurgulayan Başkan Volkan Yılmaz, “Hizmetlerin ihtiyaç sahiplerine ulaştırılmasında kişilerin ihtiyaçlarının görülmesi ve memnuniyetleri ile birlikte, kıt olan kaynakların heba edilmemesine de dikkat etmek gerekir. Bu temel ilke çerçevesinde Büyükşehir Belediyesinin süt yardımı uygulamasına baktığımızda belediyeye ilave bir yükün de doğduğu görülmektedir. İBB’nin bir nevi reklam ve propaganda olduğu açık olan dağıtım şekli, süt maliyetlerinin üzerine ilave maliyet getirmekte, bu da daha fazla kişinin sosyal destek almasına mani olmaktadır. Onun için bu dağıtım şeklinden süratle vazgeçilip, süt yardımları ihtiyaç sahiplerinin kartlarına yükleme yapılarak gerçekleştirilmelidir.” dedi.

“TEK KARAR VERİCİ MİLLETİMİZDİR”

Başkan Yılmaz, “İBB’nin çalışmalarındaki tercihlerin, uyguladığı metotların eksik, yetersiz hatta yanlış olduğuna dair birçok tespitte bulunuyoruz. Bunları ne kadar dile getirsek de Faaliyet Raporunun bu meclis yapısında çoğunlukla reddedilmesinin bir müeyyidesi olmadığının hepimiz farkındayız. Ama bilmeyenlere ya da unutanlara hatırlatmak isterim ki; yapılan veya yapılmayanlarla ilgili olarak tek karar verici milletimizdir. Aziz İstanbullular da zamanı geldiğinde kararını verecektir diyor hepinize selamlarımı ve saygılarımı sunuyorum.” diyerek konuşmasını tamamladı.  

Editör: TE Bilişim