Okul öncesi öğretmeni ve uzman yönetici Ebru Akgün Pekel'in kaleme aldığı "Pandemi Sürecinde Eğitim" konulu makale şu şekilde:

PANDEMİ SÜRECİNDE OKUL ÖNCESİ EĞİTİM...

Bundan birkaç ay öncesine kadar ebeveynlerin okul seçimlerin de baktığı özellikler arasında

Eğitim planlamasından,akademik işleyişinden, yiyeceği yemekten,bineceği servisin özelliklerine kadar araştırılır ve sorgulanırdı…

Hayatımıza giren virüs okulların seçilmesi ve sorgulanmasında bakılan özelliklerin önceliklerini de değiştirdi..

Aranan özelliklerin başında hijyen, sınıfın mevcut sayısı, okulun pandemi kurallarına uygunluğu, sosyal mesafe gibi bir çok özelliği ve farklı konu başlıklarınıda ele aldı..

Sene başında öncelikli uygulanan eğitim program akışı değişti ..Virüsle beraber ebeveynlere ve çocuklara öncelikle olarak doğru el yıkanması maske kullanılması gibi hijyen konusu ele alınarak eğitim akışı değiştirildi.

Okul öncesi eğitiminde de temeli oluşturan güven ve sevgidir.. Güven ortamını sağlarken genellikle sevgiyi somut olarak hissettirme ve hissetme önemlidir. Pandemi sürecinde okul adaptasyonunda sevgi artık somut değil sosyal mesafeli olması gerektiğini okula başlamadan ebeveynler ile ortak çalışmada verilmesi ve incelikli bir şekilde işlenmesi gerekmektedir. Aylardır görmediği sınıf arkadaşına sarılma isteği yada aylardır görmediği sınıf arkadaşıyla grup etkinliklerindeki sosyal mesafe kuralı okula başlamadan ve okula başladıktan sonrasındaki eğitim akışında ayrıntılı bir şekilde verilmelidir.

Yeni süreçte ebeveynlerin çocuklarına virüsün küçük bir canlı olduğunu tüm kurallara uyulursa bu canlının bizlere bulaşamayacağından bahsetmeli.. Bu konuyu ele alırken de çocuklara örnek olmayalı unutmamalıyız.

Bu dönemde okul öncesi eğitiminde çok küçük yaşlarla çalışıldığı için ebeveynler daha da endişeli ve tedirgin…

Türkiye de okul öncesi eğitim zorunlu olmadığı için… Çalışmayan ebeveynler yada çalışıp tedirgin olup evden işlerini yürütmeye çalışan ebeveynler bu süreçte okul öncesieğitimine ara vermiş bulunmakta…

Okul öncesi eğitimin

0-6 yaş kişilik karakter ve tüm gelişim alanlarını temelini oluşturan bir süreçtir. Bu süreçte çocuklarımızın gelişim alanlarını olumlu yönde etkilemek için evlerde 1. Sınıf titizliğinde okul öncesi programlarını sürdürmek gerekmektedir.

Aylardır evlerde olan çocuklarımıza uzaktan eğitim ile yada okulda yüzyüze eğitimle de vermemiz gereken eğitim programı enerjiyi doğru şekilde atmaya da boşaltma olarak hazırlanmalıdır.

Örneğin;

O günün konusu pembe rengi ise televizyonda izlediğimiz programları düşünerek evde bir parkur hazırlayabiliriz hem de bunu birkaç yastıkla yapabiliriz…Parkuru aşan zorlukları geçen çocuk parkurun sonunda pembe somut bir maddeye ulaşır... Çizgi çalışması yaparken çocuğun evde geçirdiği süre göz önünde bulundurulur ve illa ki kalem kağıda bağlı kalınarak değil bunu oyun haline getirerekte çalışmayı sürdürebiliriz.

Örneğin;

Legolarını yere aralarında boşluk bırakarak sereriz ve çocuğun zıplaya zıplaya geçmesini sağlanırız. Böylece hem çizgi çalışması hem de kas ve duyusal gelişiminde büyük rol oynayan Sporla eğlenerek öğrenmeyi sağlamış oluruz.

Gün içerisinde Teknoloji ile iç içe olan çocukların akşam tüm aile bireyleri bir araya geldikten sonra bir süreliğine teknolojiden uzaklaşıp ÇOCUK FELSEFESİyapması önerilebilir.

Örneğin;

Sihirli bir yaprağın üstüne binmek istesen nereye gitmek isterdin… (lunaparka ) başka (çikolata almaya ) başka….Gibi tüm ebeveynler oyunu devam ettirip, çocuğun HAYAL GÜCÜNÜN GELİŞMESİNİ DESTEKLEYEBİLİR…

Gün içerisine ÇOCUK YOGASIyapılabilir. Çocuk yogası çocuğun hayal gücünü geliştirirken bedensel ve psikolojik olumlu etkisinin yanında ayrıcaSakin, Sabırlı, dikkatli, olmasını sağlamaktadır.

Hayatın getirdiği durum, konum ne olursa olsun 0-6 yaş çocukluk döneminde ki bireylerin eğlenerek öğrenmesine , enerjisini doğru kullanmasını sağlayacak ortamlar hazırlamasına , bilgiye aç çocuklar yetiştirmeyi felsefe haline getirmemiz gerektiğini unutmamız gerekmektedir.

Editör: TE Bilişim